1. halk 2. turda sadece iki parti den birini seçmeye zorlanır. ilk 2 parti ve fikir dışındaki partilerin bir umudu kalmaz.
2. Başkan, belirli bir süreliğine seçildiği ve o süre içinde düşürülemediği için halkın gözünden düşse bile bir dahaki seçime kadar koltuğundan alınamaz.
3. Başkan, eğer kendi ile her konuda uzlaşamayan bir yasama organı ile muhatap ise bu durumda yapacak bir şeyi yoktur. Rejim krizleri doğabilir.
4. Yasama ve yürütme organlarının her ikisinin de halk tarafından seçilmesi bir meşruluk sorunu ortaya çıkarabilir. Yani bir konuda her iki organda haklı olduğunu iddia ederse ve bunda inat ederse sistem kilitlenebilir.
5. Başkanlık sisteminin en olumsuz yanı iktidarın kişiselleşebilmesidir. Başkan, ayrıcalıkları nedeniyle bir diktatöre dönüşebilir.
1993 yılında bugün "Başkan olacam" diye tutturan kişinin karşı çıktığını, AKP'nin 14 yıllık iktidarının son bir kaç yılında konuşulmaya başlandığını düşünürsek çıkış noktası ne ve niye insan düşünmeden edemiyor.
Olasılıklar ;
1- Tayyip Erdoğan egosu : evet bu en güçlü ihtimallerden biri." Ben gidersem devlet yıkılır" egosuna sahip bu imam hatipli arkadaş kalıcı bir değişiklik yapmak istiyor.Bunun hayalini gençliklerinde direk şeriat olarak koyan kitleden gelme ama bunun direk olmayacağını anladı.Egosu da "bu cumhuriyeti yıkamadım en azından gidişatı değiştireyim " egosu olabilir.
2- ölene kadar yargılanmamak : Tayyip bey yani bizim imam hatipli Şaş kaza iktidardan giderse başına geleceklerin farkında...Çünkü " anayasayı tanımıyorum" lafları ancak Başkan olur da sistem değişirse canını yakmayacak laflar...
3- dinci devrim hayali :tek başına bir kafa tarafından yönetilmek tam bir dinci hayalidir.Allahın kuralları vardır ve bu konuda yetki bir kişide toplanır ve Allah'ın kurallarının yer yüzündeki uygulayıcısıdır.Evet evet halifelik bu doğru bildin.
4- ibnelik olsun diye : inatlaşıyor , kendi sevmeyen kitleye işkence etmek hoşuna gidiyor , ne yapsam daha çok delirirler diye gece hayaller kuruyor da olabilir...
Güçlü bir meclis ve altyapı isteyen sistemdir ki şu an abd dahil bu sistemi kullanmakta lakin türkiye gibi üçüncü dünya ülkeleri için hem uygulaması imkansız hem de diktaya dönüşebilecek bir sistemdir.
Hdp nin bu konudaki tavrını anlamakta güçlük çektiğim sistem.
Bu ülkeye başkanlık sistemi gelirse baskıcı üniter devlet yapısının sarsılacağı ve yerel yönetimlerin elinin güçleneceği ap, açık ortada iken hdp yöneticilerinin başkanlık sistemine şiddetle karşı çıkmasına anlam veremiyorum ya da çok planlı politikalar izleyen parti yönetimi gerçek niyetini kendi tabanından bile gizleyerek çok derin bir politika yürütüyor.
Şahsi kanaatim bu konuda sayın cb ile ters düşülüp ipler kopartılmamalı.
özelikle 17 - 24 aralık sürecinden sonra ülke gündemine giren ve gerçekleşene kadar bir daha da çıkmayacak olan konu.
düşünün ki daha önce kitabını okuduğunuz bir filmi izliyorsunuz ve film kitaba göre giderse finalde mutlaka mahkeme yargılanma hapis vatana ihanet sahnelerini görmeniz olası.
biri ve birileri de bu sonu görmemek için böyle bir sisteme sarıldılar.
millet olarak allah yardımcımız olsun 12 eylülden daha zor günler bizi bekliyor.
Sırf sen bu sistemi türkiye getirebilmek için sözde özerklik ilan edilmesine sinsice izin verdin.
Sonra işler istediğin gibi olmayınca bi kaç örgütü ortadan kaldırmak istedin.
Diyarbakır ı talan ettin ben terörist öldürüyorum imajı verdin.
Ölenler türk askerine kurşun sıkanlar ölümü hak edenler tartısmasız.
Yetmedi işid e meydan okudun türkiye ye musallat ettin.
Suriye den o kadar insan aldın ki sayı bile yok ortada.
Hepsini tek tek kontrol edemedin bombacılar da ülkede.
Sen bu ve buna benzer hainlikleri ankara daki odan da yaptın.
Onlar da ankara daki odana mesaj gönderiyorlar ayda bir.
Bombalar da ölen her insan da teröristlerce şehit olan her asker de senin de parmağın var.
Acısı şu ki lanet olası yandaşların seni yine başkan yapacak.
Ve sen yine milletin kanını akıtmaya defaatle devam edeceksin.
Bu kadar ısrarcı olunmasındaki hikmete bakmak lazım. yıllardan beri parlementor sistem var. kendine yardımcı ata yedi tane her bolgelde bunlar size danışmanlık yapsın. alın size danışmanlık. cumhurbaşkanlığı seçimle, başbakanlık da seçimle, belediye başkanlıkları, muhtarlık ve meclis üyelikleri de seçimle. bundan âlâ başkanlık sistemi olur mu?
Turkiyede abd gibi uygulanmayacagi acikca belli olan hükümet sistemidir. 3. Dunya ulkelerinde görülen bir sisteme gecis yapacak ulkemiz böyle giderse. Kazakistan vb. sonradan demokrasiye geçen ulkelerdeki sisteme bir bakin nasil bir başkanlık var.
Sizin sisteminiz ister başkanlık olsun, ister parlementer sistem olsun. Lider sultası yaratan ve genel başkanın vekil yazdığı siyasi partiler yasası varsa, kutuplaşma yüksekse, yasama yürütmeye ram oluyorsa, din ve etnisite gibi siyaset konusu olmaması gereken şeyler siyasetin odağındaysa, çoğunluk azınlığı ezmeye çalışıyorsa, uzlaşma esas değilse sistem ne olursa olsun hep aksar.
diktanın eline geçtiğinde yetkileri aratacak, bu sefer ezdikleri bağırdığında öyle bir ezecek ki artık canın yandığında bağıracak halin bile kalmayacak. ölümlerin üstü daha rahat örtülecek, insanlar daha rahat harcanacak, memnun olmayan kim varsa bir şekilde susturulacak. tek adama doğru gidecek ülke ve kişisel menfaatler daha önde yaşanacak. bugün ki sistemin bile yargılayamadığı diktayı sen birde o zaman gör, bak bakalım neler oluyor.
akp lileri bilmem ama muhalif olan kim varsa bu konu hakkında aptalca ayrılıklarını bırakıp, geçmişten gelen düşmanlarını unutup başkanlık vermemek için elinden geleni yapmalıdır.
dün dost diye yan yana durduklarını bile bugün harcamak için gözünü kırpmayan bir insana daha fazla güç vermekten bahsediyoruz ve muhalifler siz hiçbir zaman dostu bile değildiniz.
mhp nin bu konuda omurgasızlığı biraz tedirgin etse de beni onların da herhalde bu sefer akp ye kendini siper etmeyeceğini umuyorum. çünkü güç eline geçerse diktanın elbet evet dediğine bir gün hayır diyecek mhp ve o gün ulumak sizi kurtarmaz. benden demesi.
konuyu kürtçülere, askeri vesayete, özal'a falan bağlayanlar olmuş ilginç bir şekilde.
bu arkadaşların demokrasi hususunda anlayamadığı, algılayamadığı bir şey var; "muhalefet ve azınlığın temsili kavramı".
atıyorum sen %51 gibi bir oy alarak salt çoğunluğu yakalamış ve meşru bir şekilde yönetime oturmuş olabilirsin, buna kimsenin lafı yok.
anayasanın sana verdiği yetkiler ve bu yetkilerin geçerlilik süresi boyunca ülkeyi yönetmek annenin ak sütü gibi helaldir, askeri müdahale ise mevcut hükumetten önce demokrasiye ve insan haklarına vurulmuş bir darbedir.
buraya kadar hemfikiriz.
lakin sen %51 oy aldın diye %49'luk kesimin meclise soktuğu parti ya da partilerin muhalefet yapmasını engeller, o partilere aldığın oyun arkasına sığınarak hakkın olmayan yaptırımlar uygulamaya başlarsan işte o zaman meşruluğunu yitirirsin.
mesela demokrat parti ve 60 ihtilali bu konuda çok iyi bir örnektir. (bkz: tahkikat komisyonu)
neyse;
bahsettiğimiz azınlığın temsili ve muhalefet kavramlarının en iyi işlediği sistem içerisinde bulunduğumuz mevcut sistemdir.
başkanlık sistemi gibi suistimale açık, tekelci bir sistem, kötü niyetli kimselerin elinde ülkeyi türlü kaoslara sürükleyecek ve bahsettiğimiz azınlığı her durumda huzursuz edecektir.
ortada bir askeri müdahale ihtimali yokken, sistem tıkır tıkır işlerken(anayasanın eksiklikleri ayrı bir konu) böyle bir işi desteklemek akıl karı değildir.
Uygulamasına bağlı bir sistemdir.
Geçen abd de bir senatörün genelkurmay başkanını Suriye hakkında sorgulaması milli iradenin nasılda bürokrasinın kat ve kat üstünde olduğunu gösterdi.
Oysa daha düne kadar bizde meydaya yansıyan bir mesele hakkında başbakan böyle dedi, genel kurmay böyle dedi şeklindeydi. Tabiki de olay en son genel kurmayın dediği şekilde oluyordu. E bu demokrasi mi oluyor?
Iste chp nin istediği sistem bu.
Halbuki genel kurmay milli savunma bakanlığına bağlı bir kurum olmalı. Siyasete kesnlıkle müdahale etmemeli. Bu müdahale bugün müslümanlara, dün solculara idi.
Yani başkanlık sistemi adam gibi uygulanırsa neden olmasın. 11 yılda 9 koalisyon hükümeti olmasından bin katlı iyidir.
Zaten her iktidar olan parti bu sistemi istemiştir. Ama iktidarı elinden kacırandan sonrada karşı çıkmıştır, kendi iradesi olmayacağı için.