hem yönetimsel açıdan hem de aday olan kişi bakımından ülke için tehlikeli olan sistemdir. biri çıkıpta "kardeşim tamam başkanlık sstemine geçelim ama sen başkan olma" diyemiyor ki....bak o zaman nasıl sistem direk diktatörlüğe dönüyor. tanım: bir nev'i yönetim şeklidir en nihaytinde.
ülkemizde zaten uygulanan kimsenin memnun olmadığı sistem.
partiler içi uygulanıyor. bir kişi parti başkanı oluyor ve hemen saltanatını kuruyor.başarısız olduğunda, tabanı seçmeni istemediğinde bile vakti geldiğinde bile ayrılmıyor o koltuğu boşaltıp devretmiyor.
parti başkanı ayrı konuşuyor partili vekiller ayrı konuşuyor.
parti düzeyinde bile başkanlık sistemi bizim ülkede işlemiyor.
dünya üzerinde uygulanıp çok çok beğenilen herhangi bir sistem, uygulama bizim ülke sınırlarına girdiği an şekil değiştiriyor. kimin nasıl işine gelirse öylece o şekile sokuluyor. bu sebeple neyin ne olduğunu konuşurken türkiye'de nasıl olacağını konuşmak ta gerçekci bir yaklaşımla değerlendirmek te çok önemli ve çok gerekli.
başkanlık sistemini öyle bir yorumluyorlar ki öyle bir kılıf hazırlıyorlar ki ülkenin başına geçirecekleri poşet gibi olacak. şimdiki içeriği okuduğumuzda kan donduran çok distopik maddeler ve istemlerle dolu.
ülkeye başkanlık sistemi değil saltanat sevdalısı bir isme oyuncak krallık padişahlık hazırlanıyor. sadece o isme hazırlanıyor.
başkanlık için başka ismin telaffuzuna izin yok.düşünülemez önerilemez noktasında.
ülkede demokrasinin bel kemiği muhalefet yok.
halka sorulsun referandum yapılsın deniliyor, bunun için özgür bağımsız müdahalesiz adil ortam zemin yok. referandum halk oyu bile güvensiz şartlara mahkum. her hayır oyu evete dönüştürülüyor.
bir ülke bir cumhuriyet düşünün ki, başındaki yöneticiler zarar verdiği halde onlara hesap sorup otokontrolü sağlayacak güvenli ortamı sağlayacak yargı hukuk sistemi yok. çok korumasız, çok güvensiz.
başkanlık sistemi ile ülke bir bilinmeze çekilecek.
Tayyip'in türkiye cumhuriyeti anayasasını çiğnemek suretiyle uyguladığı "fiili" durum kılıfına uydurulup yasallaşmış olur.
Kişilerin yasalara uyması gerekirken yasaları kişilere uydurmuş oluruz,güçler ayrılığı ilkesi tamamen ortadan kalkar,ülke dikta rejmine geçmeye gün saymakta iken bu süreç hızlanır,kısacası millet kendi eliyle padişahını seçmiş olur.umuyorum ki millet bu kadar da vahim durumda değildir.
Geldin de kurtulmak amk dolar uçtu borsa düştü TL yerle bir oldu Mehmetçikler oldu kurt Türk kardeşti dusman oldu insanlar oldu patlamalar oldu ve daha bir sürü şey ..:
2000 küsür yıllık türk devlet geleneğinde sadece 60 küsür yıl gibi kısacık bir dönemde denenen demokrasinin türk ün genine uymadığı gün gibi ortadayken hala yok tek adam oldu olacak yok kimseyi konuşturmayacak sadece kendi konuşacak falan demek komik tabi.
Cumhuriyet tarihinin hangi döneminde demokrasi uygulanmış ki şu an kalkıp parlementer sistemi savunacaksın.
Ülkenin kurucusu ölümüne kadar tek adam rejimiyle yönetmedi mi bu ülkeyi? 158 kişiyle rejim değişirken kimseye konuşma fırsatı verilmezken göklere çıkardığınız bu sistem şimdi sorunlarını gördüğünüz halde bu kadar savunulur hale geldiyse bu sistemi gayet iyi bilip de bu ve ya konuşulan sistemde hiç bir zaman başa gelemeyeceğinizi bildiğiniz içindir.
gelirse tartışmaları bitirmeyecek olan sistemdir. ortada parlamenter sistemden doğan sıkıntılar yok insanlar hala anlayamıyor. ortadaki tek sıkıntı tek bir adamın kişisel hırsları. başbakan oldu yetmedi cumhurbaşkanı oldu yetmedi başkan olursa gene yetmeyecek göreceksiniz.
adam sıkıntılı, doyamıyor başkan olunca bu sefer ne muhalefet isteyecek ne millet vekili ne başka birisini sadece ama sadece kendi konuşsun isteyecek. aklınıza hayalinize gelmeyecek baskılar uygulanacak özgürlüğe. şu anda bile en ufak eleştiriye tahammülü yokken kuvvetler ayrılığı tamamen yok edildiğinde ne olacak sanıyor ki insanlar ? bugün sadece kendileri gibi olmayanlara saldırıyorlar o yüzden bu makarnacıların hoşuna gidiyor peki yarın onlara da düşman olmayacağının garantisi var mı ?
zaten uzun cumhuriyeti mahvetti her istedigini yapiyor ohal ve khk lar ile. Daha ne kadar guc istiyor ne yapacak baskanlik gelince. egitim sistemi, ekonomi, uretim, yatirim bitmis halde. Bu kadar yetki ile bu hale geldi bu ulke bu baskanlik sisteminin getirisi ne olabilir.
Getirilmek istenen sistem frensiz kamyon benzediği için ülkesini seven herkesin karşı çıkması gereken sistemdir. Hem milletvekili listesini yaz hem başkan ol hem de kararname çıkar. hem de yüksek yargının yarısını seç. Ben kendimi bir kişinin insafına bırakmak istemiyorum.
Baskanligi destekleyen vatandasa bir sormak lazim nesini destekliyorsun bu sistemin diye... Cevabi yoksa adam kayirmak, yolsuzluk, otoriterlik kullanmak midir ? Bunlar midir getirdikleri bizlere... Evet.
Yani sen din din diye ağladığın iktidarin getirdigi politikanin getirecegi sonuçları bile bile hala destekliyorsun.. Bu yani senin dinin de serefin de..
Ozgurlugun gitgide kisitlanacak emeginin karsiligi gitgide azalacak sen yine ihanet ettigin topraklarda kalmak icin direneceksin.
kör topal bir demokrasiden evladır gibime gelen sistem. nitekim içinde bulunduğumuz durumun farkı yok.
bir oyun oynanacaksa zırt pırt kural değiştirilip oyunun tadı kaçırılacağına, kurallar netleştirilir, kimse de artık itiraz etmez. şeriat mı istiyorlar? hemen geçelim, buyrun oylayalım.
öyle daha adil oyun olur.
ama kimse 20 sene sonra çıkıp vay ki ne vay demeyecek.
niye diyebilirler? çok sebeple diyebilirler. başka biri çıkar öttürür, bugünleri de aratır, aklımızı bambaşka alır.
işte AKP’nin ‘başkanlık’ sistemi
--spoiler--
Anayasa teklif taslağına göre başbakanlık kalkacak, kabine cumhurbaşkanına bağlı olacak.
Aylardır konuşulan AKP’nin yeni anayasa çalışmalarında artık sona gelindi. Başbakan Binali Yıldırım geçtiğimiz hafta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşerek taslak metne ilişkin son görüşlerini almış ve bunun ardından önceki gün de MHP’ye taslağı resmen göndermişti. Taslak metni olumlu bulduğunu açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de dün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada; CHP'ye de çağrı yaparak “Naz etme, kapris yapma” diye seslenmişti. Başbakan Binali Yıldırım da “MHP ile birlikte başkanlığı getiriyoruz” demişti.
iÇERiĞi SIZMAYA BAŞLADI
Son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP’nin kendilerine sunduğu ‘Anayasa’ taslağında ‘Başkan’ değil ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesinin geçtiğini açıklamıştı. Herkesin konuştuğu ama kimsenin içeriğini bilmediği yeni anayasa taslak metninin ayrıntıları da ortaya çıkmaya başladı. Milliyet’in haberine göre; AKP’nin MHP’ye sunduğu anayasa teklif taslağına göre başbakanlık kalkacak, kabine cumhurbaşkanına bağlı olacak.
Buna göre;
-Kabine’nin dörtte biri milletvekillerinden olacak, kalanı dışarıdan atanacak.
-Başkan yardımcısı kabine içinden olacak
-Başkan seçimi ve TBMM seçimleri 5 yılda bir aynı gün yapılacak.
-Bir kişi 5+5, iki dönem cumhurbaşkanı seçilebilecek.
-Hükümet tasarısı olmayacak, düzenlemeler yasa teklifleriyle yapılacak.
-Atama yetkilerinin çoğu cumhurbaşkanında olacak.
-Cumhurbaşkanı genel siyasetin yürütülmesinde ihtiyaç duyduğu kanunla düzenlenmemiş konularda başkanlık kararnamesi çıkarılabilecek.
--spoiler--