hastalıklı akp zihniyeti zamanında refah çatısı altında melanetlerini işlerken "kadının yeri evidir" filan diyordu. ne var ki artık parçası oldukları finans-kapital ucuz işçi istediği için zamanında dinlerinin gereği olduğuna inandıkları için söylediklerini iddia ettikleri bu lafları unutuverdiler.
tak kadının kafasına türbanı, sonra tepe tepe kullan marketinde, fabrikanda.. yeter ki kafasında türban olsun!..
işçi ölümleri ses getirmez. türbana vurgu gereksizdir. aklı var sonuçta bu işte çalışıyorsa ve iş yeri türbanı zorunlu kılmamışsa( ki umarım henüz o kadar akplileşmemişizdir) işvereni bu bağlamaz.
sonuçta türbanı takıyorsan sorumluluğunu da sen alırsın.
bundan bir şey çıkmaz yani. başı açık olan birinin saçı da sıkışabilirdi. boynu kopabilirdi.
iş yasalarından zerre anlamayan kimselerin saçmalamasına vesile olan ölümdür.
neymiş? çalışanın iş yerinde türban takması ve bu sebeple ölmesi onu bağlarmış!
yok öyle bir şey! yasalara göre her iş yeri anlaştığı yetkili işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanlarına risk analizi yaptırmak zorundadır. risk analizinde kıyafet konusu muhakkak ele alınır. iş yeri hareketli sistemlerin, makinaların bulunduğu bir yerse, iş kıyafeti sarkan hiçbir yeri olmayacak şekilde seçilir. iş elbisesinin kollarının bilek yerleri bile lastikli yapılır ki elbisenin yeni bir yere takılmasın.
eğer işçi başını örtmek istiyorsa başını öyle yanları at gözlüğü gibi görüş açısını daraltan ve kuran'daki emre uyacağım diye uçları göğsüne sarkıtılmış türbanla kapatamaz. sarkmama esası dikkate alınarak seçilecek daha uygun bir bağlama biçimi tercih edilmelidir.
işçinin bu esaslara göre giyinmesinden patron sorumludur. kurala uymayan işçiyi gerekli uyarıları yaptıktan sonra tazminatsız kovma hakkı vardır. eğer kovmayı tercih etmez ama kurallara da uymasını sağlayamazsa, meydana gelecek can kaybı ve yaralanmalardan sorumludur.