En sevdiğim gruptur, albümleri yoktur. konser kayıtlarıyla idare ediyorum. Candır, mistir. Tayyar ahmetin sonsuz sayılı günleriyle kalbime oturmuşlardır.
edit: en sevdiğim grup gereksiz olmuş, artık değildir.
son zamanlarda çok kullanılmaktan boku çıkan bir söz var ya, neyin kafasını yaşıyorsun diye, işte o sözü sadece büyük ev ablukada için söylemeye karar verdim. en çok bu adamlara yakışıyor bence. konser kayıtlarını izleyen/dinleyen kişiler ne demek istediğimi anlayacaklardır. neşeleri daim olsun, devirleri daim olsun...
edit: bir arkadaşım "bu adamlar ne kullanıyorsa.." diye başladı cümleye, "ben de aynısından istiyorum" diyerek klişenin dibine vuracak sanmıştım; lakin ki golü güzel attı: "bu adamlar ne kullanıyorsa, çok güzel kullanıyorlar"... euheuhe teprik ettim.
efil efil esen rüzgâr, ismini vermek istemediğim hayali arkadaşım, üstümdeki hırka, kedim ve ben. çayım ve sigaram. hayata dönüş gibi bişiy olacak bu. çok iyi geldi bea kıyağı bu akşam. 4. şarkıya girdik, koşun diyorum!
''üzgünüm eskisi gibi değil lunapark'' diyen grup. coşmuşlardır-coşturmuşlardır. şuan web sitelerinde canlı konserleri yayınlanmaktadır. neyse koca kasalı alman karılar çekildi konser bi kaç dakikalı gecikmeli olsa da başladı buyrun biraz da kaliteli müzik dinleyelim. http://www.buyukevablukada.com/
edit: lan entryi eksileyen çocuk, vişnelik'teki model konserindesin şuan, biliyorum.
--spoiler--
sen kör köpek gibi birbirinin ardından ne kokladın bilmem.
ama hoşuna gidiyo.
ya nolacağdı ya!
bütün bu hevesler sen istemesen de peşinden geliyo.
ben bunu sana öğretemedim.
--spoiler--
üzgünüm eskisi gibi diil lunapark
bi yanıp bi sönerken hiç gitmemiş gibi
ışıklar ama
baksana bana gölgeme döndüm halim perişan.
bi yanıp bi söner hiç
gitmemiş gibi ışıklar ama
sen nehirleri yataklarında ayırırdın da örterdin
üstümü
hani yuvarlanıverirdi taşlar hani canları isterse.
en güzel
günleriydi onlar ama geri geliceklermiş gibi diil.
bu sefer mutsuzum ama
keyfim yerinde
gel beraber diye diyil.
karanlık, artık hurda bir eşyadır ve
en güzel yerinde durur evin.
sen nehirleri yataklarında ayırırdın da örterdin
üstümü
hani yuvarlanıverirdi taşlar hani canları isterse
lunapark üzgünüm
diye diyil.
bu sefer mutsuzum ama keyfim yerinde
gel beraber diye
diyil.
karanlık, artık hurda bir eşyadır ve en güzel yerinde durur evin. hiç
gitmemiş gibi ışıklar ama
bu akşam ankaralı sevenlerini mutluluklara boğacak güzel adamlar topluluğu. bekleşip duruyoruz. heycanlı falanız. 'bugünün en sıkılanı ben miyim'e kocaman bi haykırasım da geliyor bazı bazı, sonra susup efendiliği telkin ediyorum kendime.