aşık olunmaması gerekli diye bir kişi yoktur. çünkü kalp ben bu kişiye acaba aşık olsam mı ya da olmasam mı diye durup düşünmez. yani hesap yapmaz aşkta. yapıyorsa eğer zaten sadece aşık olduğunu zannediyordur.
vardır aslında böyle insanlar..bal sevmeyenler için bile vardırlar..aşk olduğu sürece (demek ki neymiş aşk varmış,bülent ortaçgil'e selam olsun) vardır aşık olunası insanlar ve olunmaması,uzak durulması farz olan insanlar..
biz ,ki bize insan diyor diğer insanlar laf aralarında başka diyarlardaki canlıların bize nanik yaptığından bihaber insan diye geçinirken, aşkın varlığından da şüphe ederiz bazen..kalbimiz kırılmıştır,buruk ayrılmışızdır bir önceki hikayeden..üç beş gündür ömrü sonra geçer der de kendimizi kandırayazarız..kanar mıyız ? cık ..
insan oluşumuzdandır ayrı bir algıda seçiciliğimiz vardır söz konusu aşk olunca..az samimiyet gelişti mi sorulan ilk sorudur sevdicek diye çağrılan bir insanoğlunun sizin hayatınızda nefes alıp almadığı..varsa eğer nefesiyle her gün hayatta bir mumu daha söndüren birileri,anlatılır hemen sözün başında ağızlara çalınan bala rakip sözlerle..yoksa bir mahsun ama kesinlikle ezik olmayan bir ifadeyle iç çekilir yok anlamında..
kek tarifi verir gibi sevdicek tarif etmek ise en büyük hobimizdir farkına varmadığımız..uzun boylu renkli gözlü olsun..çok yakışıklı/güzel olmasın ama yüzüne bakılır,koluna takılır cinsten olsun..yaşlar minikken pek özellik aranmaz..büyüdükçe yarılır kıllar kırk ve katı kez..evli olmasın,işi olsun,iyi kazansın,içkisi kumarı - karısı kızı olmasın..ay yoksa mümkünatı yok aşık olamam..
vardır aşık olunmaması gereken insanlar..saat 06.08'de uyanacağım ve bir saat sonra aşık olacağım diye aşkı kontrolü altına almayan çalışan insanların hayatında..zaten bu insan dediğimiz bir gariptir..doğayı da eline oyuncak etti..doğa ayağa düştü..''sn swiioormm''ların her ağıza sakız oluşu gibi..bunlar da aşık olunmaması gereken insanlar olabilir aşkı iki kelimeye hapsetmeye çalışanlar için..
aşk var ya,düşünüyorum öyleyse var denecek kadar kolay değildir..insanın beklentileri vardır hayattan..ve tabi aşktan..herkes bir kahraman yaratır farkına varmadan..o kahramana aşık olur en başta..sonra beklentiler,senaryoya uymayınca kaybolur aşkın gerçekliği..oysa hep vardır..hep olacaktır..aşık olunmaması gereken insanlar gibi..
karşı tarafın bir şey hissetmediğinin anlaşılması üzerine farkedilen, can yakıcı eylem.
kişi kendi içinde "söylesem? söylemesem?" geyikleri yapar, tartışır. sonucunda da "hiç değilse arkadaşım olarak kalsın" mantığıyla hareket eder ve olay kapanır. kişi, için için yanmaya karar verir, tüttüğünü dışarıya göstermez, közlenir durur.
ayrılık gününün geleceğini bile bile kalbine söz geçirememektir. o gün geldiğinde ise bilirsin bir gün tekrar karşılaşacaksın onunla. ne acıdır ki aslında o tam senin aradığın insandır. asla unutamazsın..
nasıl olduğu anlayamadan içinde bulursunuz birden kendinizi. aslında o aşık olmak için hiç uygun değildir. hani baban bile bununla arasında bir şey olması mümkün değil diye düşünüp hiç titizlenmez ya, öyle biridir. dua edersiniz ama kabul edilmeyeceği o kadar açıktır ki kendiniz bile amin demezsiniz. zaten genelde bir çoğu platoniktir. o farkında bile değil, ben biraz taklırım sonra düzelir dersiniz. siz küsersiniz içinizden, tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok tarzında. ama siz aşık olmak için dünyadaki bilmem kaç milyar erkekten onu seçmişsinizdir üstelik hiç fark etmeden. niye sadece o heyacanladırıyor ki, neden dersiniz ama elinizden gelen pek bir şey de yoktur. öyle takılırsınız işte. tabi bunu anlattığınızda salak mısın sen tepkisni duyacağınıza adınız kadar emin olduğunuzdan kimseye anlatılmaz. günlük tutmanın zevki bir başkadır o zaman. bugün adımla sesledi, bugün benden su istedi, bugün karşımdan geliyordu selam verdi.. diye başlar her gün günlüğe yazılanlar.
tabi bu kişinin kendi içinde yaşadığı tarzıdır.bir de sadece iki kişinin bildiği başka kimseye söylenemeyen türü de vardır. hepsinden allah kurtarsın.amin.
öldürmez ama süründürür insanı. çoğu zaman yemek yiyemezsin, uyku uyuyamazsın, nefes alamazsın hatta. imkansız gün geçtikçe daha çekici bir hal alır. boğulur gidersin sonsuz boşlukta. düşünmemek istersin ama yine de gelir aklına. en güzel hayallerinin başkahramanıdır o. acı çektikçe seversin, sevdikçe ölürsün bir kez daha. kalbin acır, ağlamak istersin ağlayamazsın. aşık olunmaması gerekendir ama gene de en güzel yerindedir kalbinin, beyninin, hayatının...
nasıl başlasam diye düşünüyordum ama bodoslama girmeye karar vardim...
-------- arkadaşımın aşkısın mevzusu: yaşanmamalıdır. çok katı kurallarım var bu kounda. insan arkadaşının sevdiğine o gözle nasıl bakar diye düşünüyorum? düşünürdüm? düşünmüştüm?
gerçi hala öyle düşünüyorum. o gözle bakamazsın. bakarasan da en adisin. ancak aşk bu; karşındakine karşı duyguların tamamen saf ve temiz. ama burda saflığı ve temizliğii tekrar gözden geçirin...
ancak yine de yanlış bir durum. madem hissediyorsunuz var böyle bir şey. mümkünse yaşadığınız yeri değiştirin bir süreliğine. mesela galapagos adaları na gidin...
--------
dostumsun, kankamsın mevzusu: bu kişilere de aşık olunmaması gerekirmiş. öyle diyorlar. neden? etik açıdan doğru değilmiş. katılıyor muyum? hayır. yok öyle bişey. ben burada aşktan bahsediyorum.
ha serefsiz kızı yatağa atmak için dostluk ayağına yatar o ayrı dava. zaten yeni çıktım çaylaklıktan küfrettirmeyin şimdi. ama bunu yapan da g.ttür.* belirtmeden geçmeyelim...
bu durum başıma geldi arkadaşım. dostuma aşık olma mevzusu yani. can vere vere söyledim kıza. ama nasıl dostuz biliyor musun? öyle böyle değil. o derece kardeş gibi yani...
neyse kız bana çıktı çat çat söyledi. ''ben seni dostum olarak görüyorum'' dedi. ''hiç aklıma gelmezdi senin bunu yapacağın'' dedi ama allah ı var suçlamadı beni, kızmadı da. kızamaz çünkü. demiş ya birileri, gönül bu... o hesap...
neyse madem öyle işte böyle diyerekten; ''madem dostuz diyorsun, dost da değiliz kardeşiz ulan'' dedim. o gün bu günden beri -ki 8 ay olmuş* o konuyla ilgili tek kelime etmedik, artık gerçekten kardeş olduk.-
yani yanlış manlış değildir. ha aşık olma kanka kanka dolaş ama olmuşsan da olmuşsun yapacak bişey yok...
--------
diğer durumlar: nasıl olur bu diğer durumlar? şöyle olur...
1. aynen filmlerdeki gibi iki aile düşmandır birbirlerine. bu ailelerin cocuklari sever birbirlerini kavusamazlar, evlenemezler...
2. aileler arasında din ya da mezhep farklılığı olur bu çocuklar yine severler birbirlerini ama maalesef filmlerdeki durumlar gerçekleşmez; kavuşamazlar, mutlu olamazlar...
3. yine maalesef aileden kaynaklanan durumlardan biri maddiyat farkıdır. en sinir olduğum durumdur. zengin kız/fakir erkek, zengin erkek/fakir kız durumları. ifrit oluyorum, ne yalan söyleyeyim. yok efendin neymiş, bu kız bizim ailemize münasip bir kız değilmiş. ailesi fakirmiş. falanmış, filanmış. ''senin ailenin yedi ceddini...getir de bi tanışalım'' diyorum ve küfür etmeden geçiyorum...
bu diğer durumlar genellikle aileden ve inançlardan dolayıdır. aile durumunu salla. gerçekten iki kişi birbirini seviyorsa; kaçsınlar, evlensinler diyorum. ama yok yok yapmayın öyle bir şey. bu günlerde gerçek aşkı kimse doğru düzgün bulamadığı için aşk zannedersiniz ama durum öyle değildir. iki günlük ilişkilerdir. ailenize de kendinize de yazık edersiniz...
neyse konuyu dağıtmayalım inanç mevzusuna gelelim. din ve mezhep farklılığıyla oluşan vakalara cok değinmek istemiyorum. ama nacizane ufak bir açıklama yapayım. bu durumlar tamamen kişiye odaklıdır. kişi inancı mı, aşkı mı uğrunda hareket edeceğine kendisi karar vermelidir. vicdanına danışıp, kendi içinde durumun muhakemesini yapıp bir sonuca varmalıdır. ha bana sorarsanız, ''gönül bey, bu durum sizin başınıza gelse ne yaparsınız?'' diye. ben inançlarım yönünde karar veririm açıkcası. inançlarım uğruna aşkımdan vaz geçerim. diye düşünüyorum. ama tabi şu an konuşmak kolay. bol keseden sallamak yani...
sonuç olarak aşık olunmaması gereken birine aşık olmayı insan olduğumuzdan mütevellit tartışmamız yersizdir. neden mi? gönül taşıyoruz, yürek taşıyoruz çünkü. bu yüzden insan cok cok istisnai durumlar olmadığı sürece gönlüne söz geçiremiyor ve aşık oluveriyor, kaptırıyor kendini. insaoğlu işte...
ama unutmayın dostlar. kişi aşkından ölse dahi arkadaşının dostunun sevgilisine ya da inanç farklılığı taşıdığı birine karşı kendini sakınmalıdır. sakınmaya çalışmalıdır. ha yapabilir mi? genelde yapamaz maalesef. yapamayanı, aşık olup kendini kaptıranı da kınamam, yüzüne karşı yanlış yaptın demem diyemem. cünkü yanlış da değildir başka bir açıdan. yani sizin anlayacağınız iki ucu boklu değnektir burum. başka başlık altına alınması gerekir.
bu durmlar dışındaki diğer durumlarda ise; aşık olunmaması gereken insan göremiyorum ben. kişi arkadaşına aşık olabilir. zengin birine aşık olabilir keza fakir birine de aşık olabilir. babam senin babana düşman diye ben neden sana aşık olamayayım ki? di mi?..
var mı böyle bir saçmalık ulann?!! yok...
