görüp görmezden gelmek, duyup duymazdan gelmek, söylemek istediklerinizi söylememek demektir. çünkü aşıkken onu kaybetmemek uğruna gerçekleri yüzüne vuramazsınız. yanlış yaptığınızı içinizdeki bir ses size söylese de kendinize karşı savunmanız hazırdır. hemen "aşığım o yüzden böyle davranıyorum." dersiniz ve gerçeklerin üzerine perde çekmenizi kendinizce haklı kılarsınız.
karşılıklıysa en güzel duygu olmakla beraber karşılıksızsa en boktan, hayatı mahveden duygu olabilmektedir. en kötüsü de o yaşanılan acıyı bile sevdirmesidir.
kısaca leyla olmak. artık sadece o vardır. ondan başkasını gözün görmez. sürekli onu düşünürsün falan filan.
ayrıca bir güzele vuruldum deli gibi tutuldum şarkısını akla getiren başlık.
içinde bulunduğum durum.
Bakışlarla kendini tanımlar önce. Ardından keskin bir mide ağrısı ve yutkunma zorluğuyla uyuşturur insanı. Yakınlarda dahi olsa "tesadüfler" harici diyalog kurdurtmaz. Sadece farklı frekanslarda olduğuna emin olduğunuz bakışımlara tebessümlerinizi eklersiniz karşılıklı. Ayrıntıları umursamadan sebep yaratmak tek amacınız olur. O bakış gevezeliğinin arkasında, sesini duyamadığınız süreçte yataklara düşürür. "ilan-ı biz" lik bunun adı. Acıtır ve bağlar istemsizliğiyle.
ilk defa lise de yaşadığım bir daha da asla tadamadığım karnımı ağrıtan, fena halde bağımlılık yapan ve insanı sürekli ağzı kulaklarında dolaştıran duygu.