Aşkla kafayı bozmadığında anlayamazsın.
Ama muhakkak gerekse açıklama, beynindeki duygusal yoğunluk ve sarhoşluk hali.
Tasalardan sıyrılıp aşık olunanı düşleme ve arzulama.
birinin sizin gözlerinize daldığını fark ediyorsanız ve o konuşurken siz de onun gözlerine dalıp gidiyorsanız durun ve düşünün neden sadece bu insana karşı böyle hissediyorsunuz.
istersin ki hep yanında olsun, hep göreyim. onu görünce bacaklarının üstüne vücudun artık ağır gelmeye başlar. Kalbin çarpar ama sanki göğsünün içinde 10 tane güvercin takla atıyor, midede uçan kelebekleri, bırak atlar koşturmaya başlar. Durduk yere saçma sapan yerlerde duraksarsın, donuklaşırsın, yüzünde gülmek mi, ağlamak mı, mutluluk mu, hüzün mü yoksa adını koyamadığın başka bişey mi olduğunu anlayamadığın aptal, boktan bir ifade olur. Aşık olduğun kişinin 2 şeyini asla unutamazsın, yıllar geçse bile, kokusu ve sesi. Yıllar sonra kullandığı parfümün kokusunu alsan o ana uçar gidersin. Aşık olduğun kişinin yanından yöresinden geçerken bacakların tutmaz gibi olur, gözlerin onun üzerinden ayrılmaz olur. Bana baksın dersin baktıktan sonrada (hassiktir ulan baktığımı gördü) diye tribe girersin. işte böyle salak bi durumun ortasında kendini bulursun. Başımdan geçen bir olayı aynen aktarıyorum.
--spoiler--
Bir gün malum kişinin yanından geçiyorum, 2 sene tam 2 sene ne 1 kelime konuşmuş, ne 1 saniye bakışmışız. Ama genciz işte, aşığız. Ortak arkadaşlarımız över över bitiremez malum kişiyi. onlar anlattıkça ee diyorum. Doymuyorum. 100 kere mi anlattın bi 100 kere daha anlat. Ruhum doymuyor ona, kulağım doymuyor onla alakalı söze. Her neyse yolda gidiyorum, bi mağazanın * önünde gördüm bakıyorum, gözlerimle kilitlendim * dönüp bir kez baksın diye kafamı ağaca mı vurmadım, ayağımı taşamı takmadım. daha sonraları çalıştığı yer olduğunu öğrendim günde 5 vakit namaz kılar gibi gittim oraya her gün 5 kez 10 kez kaç kez olduğunu bilmiyorum. Bir gün varlığımı farketmiş olacak ki. Geçerken baktı ve güldü. O gülüş bir daha ordan geçmememe sebep oldu. * utanmıştım. Ama seviyorum yani napiyim.bir gün topladım cesaretimi gittim yanına, dedim bu sefer kesin konuşcam. girdim içeri diyaloğu aynen aktarıyorum.
ynyn:Merhaba...
dişikişilik: Merhaba.
ynyn:nasılsınız, kolay gelsin.
dk:Çok teşekkür ederim sağolun. siz nasılsınız.
Ynyn: iyilik çok şükür
dk:Ne istemiştiniz?
ynyn: ııı. şey. Ben bi kaç gömlek bakacaktım da.*
dk:Tabi bakabilirsiniz ama biz sadece triko üzerine satış yapıyoruz.
ynyn: O zaman kolay gelsin.
--spoiler--
Ondan sonra bi daha gitmeye cesaretim olmamıştı. Daha sonraları bu fobimi yendim ama iş işten geçmişti her neyse aynı boku yemeyin. utanmayın valla bak onlarda insan gibi dinliyorlar bazen kabaca reddediyorlar ama olsun en fazla bi gün canınızı yakar, hergün stresten iyidir.