ilk görüşte başlıkta bile uyumsuzluğa neden olan yakıştıramama, konduramama durumudur. deliler gibi sevdiğin aşık olduğun insanın seni reddeden insan olduğu gerçeğini bir türlü kabullenemiyorsun. içinde öyle bir yer etmiş ki, sanki hep ona aşıksın ama öyle değil. bu insan senin tabiri caizse ağzına da sıçmıştır. bir elimde onun için yaktığım meşale süratle yanarken ve ben ona temaşa ile bakarken diğer elimde eriyip elimi yakıp kavuran, canımı acıtan ateşin izlerini yok edemiyorum. bu kişi hem yakıp kavuran, hem zemheride yüzünü ısıtan aynı insan. reddettiği aklına geldiğinde ondan belki milyonlarca kere nefret ediyorsun, tercih ettiği insanlara, yüzüne, gözüne, hayat görüşüne, hemen hemen her şeyine hiddetleniyorsun. senin için bir anda dünyanın en anlamsız, en basit, en fasit varlığına dönüşüyor. seni kendi içinde feodal duygulara sürüklüyor. malesef aynı insan işte. vitrinlerde gördüğün sarı elbiselerden nefret ettiren, yürürken pet şişelere, çöplere daha hızlı, hışımla vurmana neden olan aynı insan. sen kondurmamak için elinden geleni yapsan ve katiyen kabullenmesen de o bu gerçeği göz bebeklerine kadar sokmuş. hayatın acı gerçeklerinden biri kesinlikle bu. daha da vahimi ve acısı : bir sonraki perdede ''beni neden sevdin '' trajedisinin başrol oyuncusu şeklinde karşıma çıkıp beni selamlayacak. evet o da aynı insan. onu da biliyorum...