Ümitsiz günlerimde
Kendimle avundum
içimdeki her şeyi yitirdim
Seni buldum
Şimdi ben
Senin oluyormuş gibiyim
Sıcak geceler gibi
Al beni kollarına bu gece
Dokunsalar ağlayacak
Çocuk gibiyim
Denizdeki dalgaların ucuna
Beni sal bu gece
Her yeni gün doğacak
Çocuk gibiyim
Gibi gibiyim gibiyim
Gibi gibi gibiyim
Gibi gibiyim gibiyim
Elini son defa yanağıma koy
istemiyorsan giderim giderim
Serin bir sonbahar akşamında söz
ismini unutur silerim silerim
Tuttuğum kalem olsa, yüreğinin elleri
Bir defa daha yazsa, bebeğim bebeğim bebeğim
Eğer bir masal perisi, girerse rüyalarına
Öldü dersin gül güzeli, tılsımını kaybetti*2
Uğruna döktüğüm gözyaşları için
Yağmurdan özür dilerim dilerim
Kuruttuğum kızıl gülleri alıp
Senin için senden geçerim geçerim
Tuttuğum kalem olsa, yüreğinin elleri
Bir defa daha yazsa, bebeğim bebeğim bebeğim
Eğer bir masal perisi, girerse rüyalarına
Öldü dersin gül güzeli, tılsımını kaybetti
1. Stand by me. Bunda dans etmistik karanlikti. istanbul du. Taksim di. Cihangir di. Suitness otel di. 508 numarali oda idi. Yürekti. Ruhtu. Her şeye kadir olan da yalnizca yüce allahtir.
2. Babazula . Bir sana bir de bana.
Geniş bir yelpazeydi. Özgür gibiydi. Seviyordu. Hatta aşıktı. Hala öylemiydi. Aci cekiyor .
Zaman denen şey işkence kiligina girdi ve en büyük çabasi öldürmeden yapmakti işini.
haşa editi : peygamber efendimiz "zamana küfür etmeyiniz zira zaman Allahın ta kendisidir" demiş olduğunu hatırladım.
ve küfre düşmemek üzere hatırlatma yapmak istedim. zaman bize acı çektire bilir ama yukarıdaki metaforlar kesinlikle yüce rabbimize isyan veya hakaret içermemektedir.
ahh güneş burada da var taaa ki batana kadar
yıldızlar yine parlar şafak atana kadar
bilsen şimdi nerdeyim çılgın gecelerdeyim
uzun bir seferdeyim gücüm yetene kadar
gonca güllerim vardı burcu burcu kokardı
rengi soldu sarardı sevip tutana kadar
ahh bir yağmur ki dinmiyor
fener söndü yanmıyor
yüreğim dayanmıyor hasret bitene kadar
bilsen şimdi nerdeyim çılgın gecelerdeyim
uzun bir seferdeyim gücüm yetene kadar
gonca güllerim vardı burcu burcu kokardı
rengi soldu sarardı sevip tutana kadar.
Bugün güneş doğmayacak, bugün sen çok öleceksin
Biraz düşlerine eğil, orda bir şey bulacaksın
Bugün unut mavileri, çiçeğe su verme unut
Biraz daha sen olursun, kalbindeki rengi büyüt
Her aşk kendini yaşar, çaldığın kapı kapanır sonunda
içinde bir sen bulursun, büyümüş anlamış yorgun
Ah aman aman küçüğüm, bu yol sana gidiyor
Senin küçük baharında unuttuğun bir şeyler var
Gelir geçer sokaklardan, sokaklara girer çıkar
Mavi penceresinde gün, telaşlı rengârenk kuşlar
Kanatlarında bir alev, düşlerine konar kalkar.
Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni...
Bir bahar dalının narin tomurcuklarını koruduğu gibi korurum seni...
Çok derin...
Derinlerimde ellerin.
Bir armağan gibi Tanrıdan bana,
Kış güneşinde altın rengi kirpiklerin...
Ben seni çok sevdim,
Ben seni çok sevdim,
Belki anlaması zordur sessizliğimden...
Ben seni çok sevdim,
Ben seni çok sevdim,
Sen oku kelimeleri gözlerimden....
Cem Adrian/Ben seni çok sevdim
Bunu okuduğunu biliyorum, ben seni çok sevdim sevgilim.
ne böyle senle ne de sensiz yazık yaşanmıyor çaresiz
ne bir arada ne de ayrı olmak imkansiz hiç sebepsiz
ne hayallerle ümitlerle mutlu olmaktı dileğimiz
suçlu ne sensin ne de benim şimdi sensizim sen de bensiz
bir an gelip de küllenince
yüreklerimiz dinlenince
başka sevgilerde tesselli bulunca
işte biz o gün düşüneceğiz,
etrafımızı sarıverecek bir boşluk ki asla bitmeyecek
her şey bir anda anlamsız gelecek işte biz o gün tükeneceğiz...