efendim. işte o şahıs benim. 3 yıldır aşık olamıyorum. kadınlara güvenemiyorum bir türlü. içimde sanki hevesini kaybetmiş bir çocuk var. öyle yani. ne zaman bi kadın bana ilgi duysa, ben de ona ilgi duysam. hani konuşmaya başlasak, telefondu, msndi zartdı zurtdu. kadın konuşurken diyelim ki 3 saat muhabbet süremiz var 3 saat en tepeden başlıyor heyecanım, en minimuma kadar iniyor ve sonunda kadına hakaretler eşliğinde olmayacağını, istemediğimi söylüyorum.
o da üzülüyor bende.
sonra dakikalar geçiyor ve ben eskisi gibi oluyorum.
bu istisnasız hep böyle oluyor. var mı bunun çaresini bilen? lütfen bana mesaj yoluyla bildirsin. kendime çok üzülüyorum.
insan bir türlü tadamadığı o yakıcı duygunun pençesine düşmek ister. böylelikle yaşadağını hissedebileceğine inanır. ancak aşkı aşkın çektiğini bilmez. hamurunda aşk yoksa bir insanın, tüm uğraşlar nafiledir.
21. yüzyılda yaşamakla ilgili olan eksikliktir. sosyal statünün para değil şovalyelik*, yiğidin ortaya çıktığı yerin er meydanı, sevdanın bacakların arasında değil göğüs kafesinde olduğu zamanların eksikliğidir. lütfen kendinizde sorun aramayınız, zamanı eğip bükememek en çaresiz eksikliğimiz.
hani her gidene masumluğundan, saflığından, iyi niyetlerinden, en önemlisi yüreğinden bir parçanı azık etsin diye verirsin ya, işte ondandır. her giden bir parçanı da beraberinde götürür çünkü. dönüp arkana baktığında elinde iri cüsseli ayrılık sözlerinden gayrı hiç bi'şey kalmamıştır! bu yüzden hep hayatı erteleyerek yaşayacak/yaşlanacaksındır! aşık olamamak değil ''olmayı'' redetmektir bu. coğrafyasının saçaklarında titreyen bir serçe bırakmak istememektir!
e, gidenler sağolsun...
en son lisenin ilk yıllarında aşık olduğunuz varsayılırsa ve şuanda 24 yaşındaysanız bombok bi durumdur hatta.
yok, kalbim taştan değilde hacı gönlüme göresini bulamadım.
aşk arayıp bulunan bişey değil ki, aşık olamıyorum diye bişey yok böyle dedikten sonra bütün herkes aynı gözükür insana.. psikolojik yani.. aşk sen normal bir şekilde yaşayacaksın bak gör geliyor mu gelmiyor mu kendi ayağıyla.. dediydi dersin..
çok iyi bir şeydir. birine aşık olup büyük ihtimal reddedilip depresyonlardan depresyonlara sürüklenmekten, hadi kabul edildin bir süre sonra ayrılmaktan, hadi ayrılmadın en iyi ihtimal sevgilinin dırdırlarını dinlemekten 1000 kat daha iyi olan durumdur. bununla ilgili ne demiş yazarımız:
oh ne güzel aşk yok sakinim
bir ben varım bir de sağ elim **
gayet doğal bir durumdur.psikolojik baskı altında olunan durumlarda olabilir.öss öncesi vs..bir zaman sonra gecer,ama önemli olan o anda artık iş işten gecmemiş olmasıdır.