varlığı kabul edilmeyen histir.
bence; insan aşık olacağını hissetmez, aşık olduktan sonra farkeder. bu durumda da sadece geçmiş olsun lafı uygun olur.
boka basmış hissi gibidir. görürsün böyle cılk cıvık durur orda fiziksel bi şekilde hissettirir kendini, rahatsız eder seni ulan dersin nerden çıktı bu şimdi. ama çare yoktur. artık o boka basılmış, bok ayakkabının tabanına sıvanmıştır, aralarına kadar girmiştir tabanın çıkmamacasına.
düpedüz yalandır. böyle bir şey yoktur. neyi hissediyorsun lan? spermlerin damarından hızla gelişini mi? hissedilecek bir şey değil bu. ya aşık olmuşsundur ya da çaresizlikte yüzüyorsundur.
aşık olacağını hissetmek diye bir şey yoktur. aşık olunur veya olunmaz. keskin bir bıçak gibi ayrılır bu konu.
aşık olmayı istemek vardır. daha önce aşk olgusunun tadını almış kişiler tekrardan aşık olmayı isteyebilir. fakat asla aşık olcağını kestiremezsin. aşk bir anda karşına çıkar. çoğunlukla aşık olduğunu zanneden kişiler ya seviyordur ya da hoşlanıyordur.
aşık olmayı başka bir yazımda hastalığa benzetmiştim. (bkz: aşk/#9261645). insan kanser olcağını önceden hissedemez anca kanseri tetikleyen olgulara bulaşır. (sigara içmek gibi). aşkta öyledir. hoşlandığın insanlarla gezersin. daha çok sosyalleşirsin. insan içine karışırsın. sevgiye açsındır hayatının bazı dönemlerinde. işte o zamanlarda aşık olma olasılığın artar sadece. yoksa önceden "ben aşık olacağım arkadaş" diyemezsin.
grip olacağını hissetmek gibidir. böyle bağışıklık sistemi zayıflamış ve kırgınlıklar olur yerli yersiz. vücut ısısında mekana ve koşullara bakılmaksızın yaşanan gel gitler. mideye bi haller olması. gece uykudan bi an da uyanmalar filan. kalp atışında düzensizlik ve baş dönmesi ve hatta olmayacak dikkatsizlikler gibi semptomlar görülmeye başlandıysa acilen doktorunuza başvurun, vakit kaybetmeden aşınızı yaptırın.
midende hem taş gibi bir ağırlık hem de bir o kadar hafiflik, kelebek, börtü böcek uçuşmaları hissediyorsan; elindeki kumandayı ısrarla tabakların olduğu dolaba tıkmaya çalışıyorsan; durup durup hulyalara dalıyorsan; okuduğun, izlediğin şeyleri defalarca izlesen okusan dahi idrak edemiyorsan salaklaşma zamanının geldiğini anlamaktır.
aşık olacağını hissettiğin an içinde bulunduğun hislerin henüz tercüme edilmemiş ve idraki beklenmektedir.
aslında gemi çoktan kalmıştır dumanı tüterek. ve el sallayanlanlara bakarsan göz ucuyla kendini göreceksin baş köşede. kendini kandırmaya çalışır ve mantıklı açıklamalar yaparsın kendine kendince. ama yine kendini bile tatmin edemez bu mesnetsiz haykırışlar. boşa kürek çekmektesindir akıntıya karşı. buz gibi aşıksındır ve tercüme etmeye başlarsın kendini kısık buğulu bir sesle..
yanılgıdır. aşık olunur, ya da olunmaz. belki de bedeniniz çürüyene kadar aşık olamayacaksınızdır; sadece hissedersiniz aşıkmış gibi ya da her an olacakmış gibi. **
olağanüstü bir güdüdür. ilk birkaç gün neyin ne olduğunu anlamazsın! sonra gelecekle ilgili olarak o muhteşem şey olduğunu düşündüğün insanla ilgili birlikte bişeyler yapılan hayallere daldığında anlarsın, ya çok mutlu olursun, imkansız değildir, ya da kahrolursun onunla sen! imkansızdır...
aşk bir kere yaşanmaz. evet aşk birdir bir tanedir ama bir kere yaşanmaz. nasıl tartacaksın ki bunu? bir kere aşık oldum bir daha olamam mı diyeceksin? öyle bir anda gelir ki karşına;
"ulan bu diğerinden daha bi aşk, o zaman gerçek aşk bu."
dersin. hani aşk bir kere yaşanırdı?? öncekine ne oldu şimdi?? o da aşkdı hani hem de bir daha yaşayamam benzerini dediğindi hani? o yüzden aşk eğer zahmet edip kapınıza kadar geldiyse herşeye rağmen yaşanmalı !