günümüzdeki komşuluk ilişkilerine ve insanların tembelliğine aydınlatıcı bir ışık tutmakta olan durumdur.
malum muharrem ayındayız ve kerbela olayı ile bildiğimiz bazı olumsuz gelişmeler bizi bu dönemde geçmişe götürmekte geriye getirirken bize hüzün eklemekte. muharrem matemi aşure ile biter. 12 gün orucun ardından aşureler yapılır. hatta aşurenin içine 12 farklı malzemenin katılması makbuldür.
komşu teyzeler, apartman sakinleri yapmış oldukları bu güzel aşureleri başkalarıyla paylaşma duygusu ile kapı kapı dolaşıp dağıtırlar. ancak dağıttıktan sonra hemen gitmezler. beklerler. para beklemezler elbette ancak o an bir para kadar değerli olan tabaktır mühim olan. hatta bir incelik olarak tabağı yıkamaya kalkan ev sahibine de tabağı yıkamaması gerektiği konusunda tembihler aşureyi dağıtan.
sebep?
aynı tabağa kaşık kaşık koyulacak olan aşure hemen bir başka komşuya verilecek.
tabak alınacak... bir diğerine.. bir diğerine...
apartmanda kimse kimseyi tanımıyor ki, tabak kalsın sende, sen de doğru düzgün yıka bana o gün ya da ertesi gün teslim et.
ne bileyim.
takıldım işte.
rahatsızlık verdi samimi ilişkilerimizin darbe yemesine veyahut da hiçbir zaman samimi olmamasına...
afiyet olsun. allah insanlığı böyle acılardan korusun.