erken gelmiş aşk sancılarıyla ölü yarınlara uyanılacaktır artık. gebe kalınan umutlar, tesellisi olmayanlar çöplüğüne terk edilecektir. geçmiş çıkmak istedikçe hatıralardan, fotoğraflardan, şarkılardan üstü acıyla karışık gözyaşları yardımıyla örtülecektir. her gün uyanılan rüyalardan sonra ilk akla gelen ; 'acaba o yaşadıklarım da mı bir rüyaydı?' sorusuna duvara fırlatılacak ilk eşyanın boş ekranı yanıtlayacaktır.
ve siz acılarınızla sessizliğinizde çürümeye başlayacaksınızdır o andan sonra.
gece yattığımda onunla ilgili rüya görememek, bilinç altından çıkıp gitmiş olması
Kafaya takıp kıskanmamak
aldatırsa kendi kaybeder demek
giderse ilerde kendi üzülür demek ( gitmemesi için bir çaba göstermemek)
ağladığında içinin acımaması
her yaptığının batması... Ve sonundada ayrılalım dediğinde gözlerinin dolu dolu görünce en ufak vicdanı birşey hissedememek (çünkü o an kendini düşünürsün böyle onu daha çok üzülüyorum o benden şuanda daha iyilerine layık diye kendini kandırırsın)