Sevdiğim ikinci kadınsın sen
ilkini sevmeye mecburdum
Çok iyiliği oldu bana
Ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
ilkinin yerini alman mümkün değil
O öğretti bana sevmeyi
O öğretmese sevemezdim seni bile
inan o tuttuğu için ellerimd...en
Yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
Onun gözlerine benzediği için gözlerin
Alamadım gözlerimi senden
Sana aşığım, seni seviyorum
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
Hayatım boyunca omuzumda taşıyorum onu
Ve sen her sabahımdasın
Kıskanma
Alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
Kalbim şimdi senin
Onun kadar sev beni kafi
O doğurdu, sen öldürme
ceyhun yılmaz
"Bilincimin altı üstü altüst oldu, yanından sen geçince
Kararsızlığımın doruğundayım
Artık kitapların muallak bölümlerinde yürüyorum adım adım
yazamadım senin kalbine ya
Nerde olsa şimdi dert değil adım
bir kez daha geçsen içimden n'olur ki...
Anlamama yardım etsen...
Nedir bizi bize hem yakın hem ırak eden?"
o'nun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da;
hatta herhangi bir tanesi de.
unutma tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil.
ama şayet o, seni olup olmadık yerlerde güldürebiliyorsa,
seni iki kez düşündürebiliyorsa,
onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin her şeyi ver.
seni günün her anında düşünmüyor olabilir;
ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir; "kalbini".
yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma,
ve verebileceğinden fazlasını bekleme.
seni mutlu ettiğinde gülümse,
kızdırdığında fark etmesini sağla ve birlikte değilken özlendiğini bil.
Seni düşünmek güzel şey , ümitli şey
Dünya'nın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil ,
Şarkı söylemek istiyorum .
Nazım Hikmet Ran / Piraye için yazılmış "Saat 21-12 Şiirleri'nden.
rakının ikinci dublesinde ilk karşımıza çıkanı
öptüren şey ne ise
bir şölenlik hatıra mı yoksa çift dingilli bir acı mı
yanısıra neyse artık o şey,
hani bir bıçak saplaması kadar hasmane
ve bildiğin cennet davetiyesi kılığında bir şey
işte ne ise o şey.. o güzel..
hala güzel hakkında konuşmak senin..
Masum bir elma gibi beni baştan çıkartan huri;
Aslında anlıyor gibiyim biraz da Adem'i.
Sen, beni yeniden doğuran peyker peri;
Ben bu ağuyu alırken nerelerdeydin?
ilmelisin ki...
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
Bilmeli...sin ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Bilmelisin ki...
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nerden geçtiğini bulmak zor.
Bilmelisin ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
Bilmelisin ki...
Tecrübenin kaç yaş günü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Bilmelisin ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil.
Bilmelisin ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
Bilmelisin ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendini affedebilmesi gerekiyor.
Bilmelisin ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Bilmelisin ki...
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Bilmelisin ki...
iki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Bilmelisin ki...
Her problem kendi içinde fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Bilmelisin ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.