I don't need your forgiveness
I don't need your hate
I don't need your acceptance
So what should I do
I don't need your resistance
I don't need your prayers
I don't need your religion
I don't need a thing from you
I don't do what I've been told
Your so lame why don't you
Just go
Die mother fucker die mother fucker die
I don't need your prison
I don't need your pain
I don't need your decision
So what should I do
I don't need your approval
I don't need your hope
I don't need your lectures
I don't need a thing from you
I'll be sorry when I'm old
You're so full of shit man
Just go
Die mother fucker die mother fucker die
Boom
I don't need your forgiveness
I don't need your hate
I don't need your acceptance
So what should I do
I'll be sorry so you've said
I'm not sorry
Bang You're Dead
ellerin ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi
ellerinden belli olur bir kadın
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin ellerin ve parmakların
- Sezai Karakoç.
(bkz: CAN YÜCEL) (bkz: SENiNLE YAŞLANMAK iSTiYORUM) ötesi yok..
Sen çok dertlenip,içip arkadaşlarınla eve gelmelisin.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki,yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Yaşayalım ki,paramız olunca sevinelim.
Güzel günlerimizi,evimizde,bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız.
Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek .
Gel birer çocuk olalım bu günden başlayalım
Gözlerimiz buluşsun ilk kez bakışalım
Ne dün ne de yarın kalsın biz yeniden doğalım
ilk söz dudağında olsun benim adım
Olur ya tüm saatler dururda sonsuza dek yanımda kalırsın olur ya
Olur ya ateş bacayı sarar da yanmaz dersin yanar da olmaz mı olur ya
Olur ya kalbinde yer bulurda yerleşirim yıllarca seversin sonunda
Olur ya evet dersin aşkıma şeytana uyarsında olmaz mı olur ya
Gel birer çocuk olalım o günden başlayalım
gözlerimiz buluşsun ilk kez bakışalım
Ne dün ne de yarın kalsın biz yeniden doğalım
ilk söz dudağında olsun benim adım
Olur ya kalbinde yer bulurda yerleşirim yıllarca seversin sonunda
Olur ya evet dersin aşkıma şeytana uyarsında olmaz mı olur ya.
uyusamayiz sevgilim, yollarimiz ayri;
sen cigercinin kedisi ben sokak kedisi.
senin yiyecegin kalaylikapta
benimki aslan agzinda.
sen ask ruyasi gorursun ben kemik.
ama seninki de kolay degil, kardesim;
kolay degil hani,
boyle kuyruk sallamak tanrinin gunu.
sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
bir ısıtır,bir ağlatır, bir güldürür;
sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. (bkz: özdemir asaf)
Kuşkonmaz dallarına astım kendimi
Sedir ağaçlarına gül yapraklarına
Başımı taşlara vurdum
Gözbebeklerimde büyük camlar parçalandı
Tanrısal duygular içindeydim
Bütün tanrısızlığımdan uzakta
Bir kemiklerinin sertliğini aldım
Bir teninin aklığını
Sonra sıcaklığını dudaklarının
Gel bak
Sana bir tanrı getirdim
Gel bak
Bir tanrı yarattım senden
tanrı aşkı yarattığında çoğu insana yaramadı
tanrı köpekleri yarattığında köpeklere yaramadı
tanrı bitkileri yarattığında eh işte idare ederdi
tanrı nefreti yarattığında standart bir hizmete kavuştuk
tanrı beni yarattığında beni yaratmış oldu
tanrı maymunu yarattığında uyuyordu
zürafayı yarattığında sarhoştu
uyuşturucuları yarattığında kafası kıyaktı
ve intiharı yarattığında bunalımdaydı.
senin yatakta uzanmış halini yarattığında
ne yaptığını biliyordu
sarhoştu ve kafası kıyaktı
ve sonra dağları ve denizi ve ateşi
aynı anda yarattı
bazı hataları oldu
ama senin yatakta uzanmış halini yarattığında
tüm kutsal evren'in üzerine boşaldı.
Mem nelere gark olmadı zinin ateşi için
Ferhat dağı delmedimi Şirinin düşü için
Kusur ise her saniye her yerde seni anmak
Mecnun azmı yemin etti Leylanın başı için
Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim
Bakı verde uzamasın gurbetin esaretin
Ahmet Arif hasretinden prangalar eskitmiş
Beni böyle eskitense prangalı hasretin
Sana yine sana yandım Nesimi ile dün gece
Gözlerinle yüzüleyim bend olayım hallaca
Öyle hüküm duyurmuşlar Tanrılar divanında
Ha ben sana yollanmışım ha Muhammed miraca
cümle cihan güzellerin yüzlerine ben örsün
gözlerin balyozu oldu içerimdeki örsün
ruhumdaki fırtınalar merihi usandırır
Nuh'a haber eyleyinde gelsinde tufan görsün
Çıktım, dolaştım. Ne zaman içsek seni dile getirmedim bile, arkadaşların sorunlarına ve onların çözümsüzlüklerine kalktı kadehler, ben sana içtim..
Bensiz içme..
Uyandım yanında; hemen öncesinde yastığa basılmış yüzünün yarısını kirpik uçlarından öptüm, dünyanın merkezi orasıydı. Gözünün altını öptüm, dudağım hala durur orada..
Bensiz uyuma..
Son defa;
Sesini duydum, kızgın kelimeler kırgın dudaklarından çıkıp yüzüme vurdu. Aşk sert vururdu.. Söyleyeceğin bir şey var mı ? dedin, sustum, donmuştum, hoşçakal diyemedim..
Kusura bakma..
Nasılsın?;
Çok zaman oldu, çok özledim seni. Dün ne yaptın, ondan önceki gün ve hafta, takvim ne kadar hızlı koşuyor değil mi. Geçti bizi, pardon..seni, beni..Üzgünüm, seni arayan bendim geçen gece, sesini duymak için, konuşmak istemeyeceğini düşündüm..
Özür dilerim..
Nasıl söylesem..
Kimseye ayrıldık diyemedim, soranlar oldu, susanlar oldu, bilip, bilmemeyi tercih edenler oldu,ben anlatamazdım, onlar anlayamazdı. Sustuk, haberin olsun..Bizim sokaktaki bütün kaldırım taşları, apartmanın önündeki bütün merdivenler seni çok özledi..
gerçekten..
Her şey yolunda mı ?
Yeni bir amaç buldun mu kendine, telefonunu yanında mı taşıyorsun hala, aramıyorum.. Açmıyorsun değil mi. Çiçeklere iyi bak, kirpik uçlarına, parmak içlerine ve terleyen avucuna, ben tutmuştum..
sıkı, hani demiştim ya..
El temasını kesmeyelim..
Ben;
Sakallarım uzadı biraz, kesmedim..Her şey yolunda değil, hiç bir şey yolunda değil, bazen hala seni özlerken buluyorum kendimi, o anlarda ikimizden de özür diliyorum. En iyi şarkıları dinliyorum. Dün sezen Aksu'dan sonra Orhan Gencebay çaldı, onu da dinledim. Güzeldi.. Farklı makamlardan hatırlamak seni. Bana aldığın T-shirti saklıyorum, belki yeniden giyerim sen gelince diye,diğerlerinin altında kaldı. Diş fırçan, parfümün bıraktığın gibi, iyiler. Bazen o kokuyu üzerime sıkıyorum, silah gibi..Uzattım, afedersin..
Bir "çünkü"sü yok bu kelimelerin, hala seviyorum..