anladım
kapılıp giden birşeyler var içimde
güzel gözlerine akan birşeyler var,
üşüdüğüm en titrek zaman
bana baktığın o an
taşıdığı aşka dair sözler var,
kördüğüm her yanım
ruhuma tehdit bu bakışlar
kalbime işleyen heyecanı var,
ve sen adı aşk olan
seni delice isteyen bir tarafım var...
Merak, mutsuzluğun hem sebebi hem neticesi. Onu, ömrümün bundan sonrasına dair kuş gözü kadar ayrıntıyı dahi merak etmeyecek kadar mutlu olarak sevdim. Onu, gördüğüm o ile göremediğim o arasındaki uçurumları hesaba katmayarak sevdim. Onu öyle sevdim ki ona tahammülsüzlüğüm, demedim.
Uçurumlar koymadan sevdiğimle gördüğüm arasına, öyle saf sevdim. Onu, sadece güzelliğini merak ederek; kimliğini, karanlıklarını, geçmişini merak etmeden, tarihçesi ihmal edilmiş bir aşkla sevdim. Koşullu değildi sevdam. Bana gösterdiğinden daha fazlasını istemedim.
Lakin onu tanıyıncaya kadar kokuya, tütsüye, buhura ve aşka dair olmasa da bir yığın bilgiyle dolu olan aklım ve kalbim; aşkı sadece bir ilgi olarak taşımak niyetinde değildi.
Aşkın, hatırası olmazsa sonsuz nisbette yaşanamayacağına iman ederek sevdim onu. Hatıra, yaşanmışlıktı. Bu yüzden aşkın, yaşanmaktan başka şansı olmadığını bilerek onu sevdim.
a$k, biraz a$ağılanmı$tır
kadın terzilerin neresinden baksam
irtifa kaybeder hücum ve $iddet
geri sayım: dört-üç-iki-bir-sıfır
patlar yükselir gider ağzım!
ağzım bana lazım
diye bağırır parmak çocuk
çocuk parklarında salıncaklar hızlanır
kaydıraklar ağlar
bir kadeh rakı dökülür üstüne ömrümün
alkolik annem geceden özür diler
neden sevgi
onca derbeder ve serseri
bir $ık bıçak darbesiyle
yarar karanlığı
yürür giderim orda ileri geri
orda a$k
küçülür.. küçülür..
küçülür biter en güçlü sesiyle!