bihter: biri gördü mü sence?
behlül: gördüyse gördü, ne yapalım artık.
bihter: tamam aşkım. o zaman, aynen devam, di mi?
behlül: biz bir aşk filmi izlesek de öyle devam etsek diyorum ben.*
hiçbir dizi, resim, kitap insanları doğruya, güzele, erdeme taşımak için yapılmaz, yapılmasına gerek de yoktur zaten. tolstoy'un anna karenina'sından, balzac'ın vadideki zambak'ından ya da madam bovary'den ihtiras, aldatma, ve şehvetin yaptırdıkları dışında ne öğrendiniz??? ama onlar lisede yüz temel eser içinde geçiyor. onların aşk ı memnu'dan ne farkı var??
arkadaşlar sanat sanat içindir geyiklerine girmeyelim. kötü örnek oluyor topluma derseniz ben de size yapılan iş örnek olmak zorunda değil derim. ne örneği aşk-ı memnu'dan etkilenip yengenle sevişeceksen sen zaten pezevenksin. ya da hannibal'i izleyip insanları yemeye başlıcaksan zaten yamyamsın. dizi izleyip gaza gelmene gerek bile yok.
bi de dizinin adı zaten yasak aşk. çok bişey öğrenmek istiyosan aç discovery channel'ı rahatla ya da kapa tvni oku kitabını. ben de bu saçma zihniyeti anlamıyorum nedir bu despot yaşlı öğretmen tripleri.
etrafa o kadar takılmayın sadece ruhunuzu güzelleştirmeye çalışın. o zaman zaten dış faktörlerden etkilenmezsiniz.
bir boka benzemeyen birkaç erotik figürden sonra saygıdeğer milletimin bunu porno izlemişçesine coşarak anlatmasıyla ne kadar zavallı vatandaşların içinde yaşadığımızı yüzümüze vuran, ahlaksızlığın dip noktasını gören dizimsidir. 1,5 bölümünü malesef izlediğim şu boktan yapıtta şu mazlum genç beşir'i tutasım geldi, umarım şu kıvanç tatlıoğlan'ı yani behlül'ü 2 şarjörle süzgece çevirir, arkasındayım ben bu elemanın. şimdiden tartışmalar başlamış hele bunları kim gördü düzüşürken diye. tamam kafalar son 15 senede bomboş hale getirildi itinayla da artık olmayan malzemeden de yemeye başlandı. millet olarak ne kadar meraklıymışız yahu saçmalığın diplerinde yaşamaya; koyayım behlül'e de, bihter'e de, .50 kalibrelik boynuzlara sahip adnan bey zımbırtısına da...
(bkz: ahlak sınırlarını zorlayan dizilerin patlaması)
1. sezonunu türk dizi tarihinin en cesur 'aşk' sahneleriyle kapatan yılın yapımı. ayrıca yapımcılara da aşk olsun yani. olan var olmayan var kardeşim. bu behlül denen bünyeyi her bölümde yarı çıplak gezdirmek zorunda mısınız? nice genç kızlar duvarlara tırmanır oldu, ekranı yalar olduk, içimizdeki azgın ayı gün yüzüne çıktı. komşunun taze gelini behlül, behlül diye sayıklar oldu, ne yuvalar yıkılıdı! ayıp ya ayıp.
türk toplumu ve aile yapısının sarsılmaz temellerini korumak için kıvanç tatlıtuğ un dizilerde soyunmasını yasaklayın arkadaşım! aaa gece gece hormonlarım alt üst oldu, bir garip oldum valla! tövbe tövbe...
dizi tecrübesi hat safhada olan biri olarak söylüyorum ki ; oraları yıkıp deviren kişi nihal'di, seyircinin firdevs hanım sanması için o sahneden hemen önce firdevs hanım bahçeye doğru hareketlendirilmiştir. yer mi anadolu çocuğu...
(bkz: yarın finali olduğu halde sözlükte takılan yazarlar)
bihter'le behlül'ün sevişmesinin dublajında kıvanç tatlıtağ'un sanki çorba höpürdetiyormuşcasına bir seslendirme yaptığı dizi. ayrıca bunları gören matmazel değil galiba ki matmazel son sahnede balkonda yürüyordu ordan oraya atlamış olması zor biraz, firdevs de görmüş olamaz lakin yılların firdevsi o vazoyu kıracak kadar acemi olamaz herhalde bu dikiz işinde. bunları gören olsa olsa beşir'dir yine nefesi kesilip vazoyu kırmıştır ve yine nihal bu nihal der insanı dinden imandan çıkarır.
insanların elleri şeylerinde beklediği sahnelerin tırt çıktığı dizi. bihter çok pasif kaldı, yaptığı tek şey ellerini behlül ün sırtında gezdirmek oldu. çıban mı buldu ne? behlül de "seni istiyorum, seni istiyorum." yok başka birşey. tek pozitif yönü ev ahalisini ortak bir şey izlerken görmek oldu.
behlul'un attıgı golle artık o eski ilgi gidecektir dizinin üzerinden.
ayrıca sezon finali oldugu icin midir ilk defa bir dizi de bu kadar cesur sahneler gördüm kucaklayıp masa uzerine falan koymalar görülmemiş sahnelerdi.
aynı ilginin devam etmesi icin sanırım dozajı arttırmaları gerekecek.**
güzel bir sezon finali olmuştur. fekat anlamadığım nokta behlül ve bihterin malum işi mevcut şartlar
altında yapabilecekleri en güvenli yer olan otelde yapmayıp, yakalanma ihtimali en yüksek yer olan evin bahçesinde yapmaları olmuştur. gerçekten ilginç bir yaklaşım. yakalanma korkusu olaya daha bi heyecan getiriyor olsa
gerek.
milyonları ekrana kilitleyen dizi olarak tarihe geçmelidir.
ulan kaç bölüm oldu bilmiyorum ama, milyonlar bu finali bekliyordu aylardır. behlül ve bihter deli gibi .ikişsin, pardon sevişsin diye bekliyordu milyonlar evet.
her yeri camlarla çevrili o bahçivan evinde, ya da her ne boksa, bunlar deli gibi sevişmeye başladığında bir elimde sigaram, bir elimde çakmağım kalakaldım öyle. hele şükür bitti de bunların yiyişmesi, sigaramı yakabildim. asidi kaçtı lan elimde sigaranın! biraz daha devam etselerdi soğuk su dökecektim üzerlerine.
neyse, sezon finali de bittiğine göre rahat rahat bir uyku çekebilirirz artık. ulan o değil de behlül bir ara orala gitti lan, oha. (bkz: türk televizyonlarında bir ilk.)
