yeni sezon fragmanlarında görüldüğü üzere, ednan bey yine evindeki hiçbir boktan haberi olmayan tek kişi rolüne yakışır şekilde ebleh ebleh tebessüm etmektedir ekranlara. yok, bütün karakterlerin suratında bir hüzün, bir entrika, bir şüphe okunabilirken, ednan a bakıyoruz... aaa o da ne? adam mutlu mutlu ekrana doğru sırıtıyo. hemde fragmandaki sırıtan tek kişi olarak.
çok çirkin şeylerin olduğu,bir insanın amcasının eşiyle olduğunu gösteren,hiç de matah olmayan bu diziye birde gençlerimizin gösterdiği yoğun ilgi beni üzüyor.birde her sahnede herkes birbirine aval aval bakıyor hala kimse birşey anlamıyor böyle salakça bir dizi olamaz yani.
Günümüzde romanından uyarlanarak dizi şeklinde yayınlanan Aşk-ı Memnu çarpık ilişkileriyle tartışma konusu olmuştur.Sonuçta ortamda yengesine sarkan biri söz konusudur.Dizinin en saf karakteri Adnan'dır.Çünkü koca evde olup bitenden haberi yoktur.En kurnaz karakteri ise Firdevs Hanım'dır.Suya götürür susuz getirir cinstendir.Bu hızla ve bu seyirle giderse giderek tatsız bir hal alacak olan bu dizinin sonu gerçekten çok merak edilmektedir.
halit ziya uşaklıgilin en bilinen eseridir.yazarın bunun dışında mai ve siyah adlı kitabıda önemlidir.yazar teknik bakımdan döneminden üstün olup batıya yaklaşmıştır.dönemin özelliği olarak ağır ağdalı bir dili vardır.aşk-ı memnu adlı eseri daha önce altı yedi bölümle televizyona doğru biçimde aktarılmıştır.şimdi reyting kaygısı ve dizinin uzatılması için kitap saptırılmıştır.farkedilmesede önemli değişiklikler yapılmış.
final bölümünün ardından, hafta içi her gün kanal d'de 10.15'te ilk bölümünden itibaren yayınlanmakta olan ve bugün çok konuşulan final sahnesiyle tekrarları da biten dizidir. kitabını okumadım fakat ikinci seyrimden edindiğim izlenime göre bihter ile behlül'ü yakalayan beşir değil, çünkü topuklu ayakkabı sesi geldi, firdevs hanım hırkasını katya'ya verdi, demek ki dışarı çıkmıyor, o saatte uyanık olan behlülü arayan nihal var, bir diğer ihtimal de bir sonraki gün kendi evine taşınacağından evin her köşesiyle vedalaşan matmazel olabilir.*
edit:galiba beşirdi.
halid ziya uşakgil tarafından yazılan ve 1975 yılında diziye uyarlanan güzel yapıt.
not: daha geçen hafta romanını bitirdim, şu anda yayınlanan diziyle neredeyse hiç bir alakası yok sadece karakter isimleri aynı. ama yine de güzel böyle.
bok gibi para sahibi insanların göt kadar hayatları olduğuna inanma saflığını gösterebilenler için sevilerek izlenilesi bir TV dizisi. Oyuncu seçimleri ve seçilen oyuncuların rol kabıliyetleri mükemmeldir. hikaye de gayet güzel anlatılmıştır. Ancak klasik türk filmi eksiklikleri de yok değildir.
bu dizideki insanların aklı fikri aşk meşk dedikodu am göt meme olmasına rağmen nasıl bu kadar zengin oldular bu şirketleri kim yönetiyo mına koyim bi türlü anlam veremediğimdir.
kimin eli kimin cebinde hala anlayamamış olduğum dizi.
özetlemek gerekirse;
bihter behlül ü seviyor
adnan bihter seviyor
behlül bihter seviyor
matmazel adnan ı seviyor
nihal behlül ü seviyor
elif behlül ü seviyor
bülent pelin i seviyor
pelin behlül ü seviyor
beşir nihal i seviyor
cemile beşir i seviyor
bihter ile adnan evli
behlül ile elif nişanlı
...
diikat çeken bir şey var ki karakterlerin %90 ı behlülü seviyor. e cool çocuk tabi maşallah allah gani gani versin diyoruz kendisine.
(bkz: kıvanç tatlıtuğ)
hafta içi her gün sabah kuşağında önce ilk çekilen bölümleri**, daha sonraki bir saatte ise * günümüze uyarlanmış olan bölümleri gösterilmekte olan popüler dizi.
sezon finaline yakın bölümlerin birinde bihter'in behlül'le kaçmak için ednan bey'le olan ortak hesabından 200 bin tl çektiği ve bunu öğrenen ednan'a ''nihal'e mezuniyet hediyesi piyano alacaktım hihi'' dediği halbuki o parayla senfoni orkestrası kurabileceği dizi.
nur aysan'ın çok hoş bir kadın olduğunu bir kez daha anlamamı sağlamıştır bu dizi. onu uzun süreden sonra tekrar ekranda gördüğüm için değil de çok insan tarafından beğenilen ve topuklu ayakkabılarla yürüyemeyen, kaşları çirkin beren saat ile gördüğüm için söylüyorum bunu.