itiraf ediyorum ben bu diziyi hiç izlemedim ama bütün konusunu etrafta dönen muhabbetlerden dolayı iyice bildiğim için bu günlerde yayınlanan son bölümlerini izlerken hiç sıkıntı çekmedim. zaten dizi de çok yavaş ilerliyor. 5-6 bölüm kaçırsan anca bişeyler değişir yani. kadının odasından çıkıp da aşağıda kapıdan çıkana kadar 15 saniye geçiyor. * ama gel gör ki insan kapıldı mı gidiyor. yaz tatilimin son günlerini aşk-ı memnu izleyerek geçiriyorum sözlük. velhasılı son bölümü iple çekiyorum şuan ama sanırım hazirana çok var.
o değil de ben anlamadım şimdi bu behlül peykerle de mi birlikteymiş biri aydınlatsın beyler.
tekrarları hala izlediğim finali 10 kere izleyip 10nunda da ağladığım muhteşem dizi. Yanlış yapılan evliliklerin doğuracağı sonuçlar, aşkın nasıl takıntılı hastalıklı bir durum olduğunu göz önüne seriyor.
sıçkın dizisi.
behlül yediği haltlardan sonra nasıl da çemkiriyor nihale, suçlu olduğu halde nasıl da zeytinyağı gibi üste çıkma çabaları.tam orospu çocukluluğu örneği.
nasıl bir finaldir arkadaşım o! adamın bilinçaltına nasıl işleyiştir! evet üçüncü izleyişim, her defasında ilk kez izliyormuş gibi heyecanla izledim. itiraf ediyorum; ve her final bölümünün yayınlanmasından sonra, sevdiceğimi behlül'le aldattım rüyalarımda. entrika benimde kanıma işledi, benimde aşkım bir memnu, bende bir bihterim artık. yaşasın bihterizm!***
dizi biterken bile bülent in yaş olarak büyüdüğü fakat beyin olarak hala büyüyemediği dizi. inşallah ednan bey in deyimiyle yeniden filizlendiklerinde büyüyecektir.
dizisi bir yana da bu yıl çıkan soundtrack albümü muhteşemdir. albümün çoğu şarkısı sıkmadan dinletiyor kendini ama başa dönüp dinleme isteği uyandıran birkaç şarkı var kanımca. "yasak aşk (bihter & behlül)" adındaki beste kendini dinletiyor üst üste. dizide de bihter&behlül sahnelerinin vazgeçilmeziydi bu. neyse ne diyorduk; bu şarkıyı dinlerken birçok duyguyu bir arada hissediyorsunuz acayip bir şarkı.
bir günah gibi'nin dizi için yenilenen versiyonunun eskisinden trilyon kadar güzel olduğuna da değinip entry'yi sonlandırayım.
abazanlığın sınır noktasında yazılmış olabileceği tahminimdir. tamam abi iyi güzel roman yazıyorsun, sanat yapıyorsun ama bir yere kadar. günümüzde de yaşanmıyor değil. diziye gelirsek, izleyicilerden %90'ı kıvanç tatlıtuğ'u sevdiğinden tutmuştur.
final sahnesiyle güldürmüş dizi, özellikle behlülün beceremedim bihter diye ağlamasıyla oldukça güldürmüştür. tüm aileyi becermiş birinin 'beceremedim bihter' diye ağlaması neden? *
halit ziya uşaklıgil'in realizm akımıyla, madam bovary, anna karenina eserlerinden etkilenerek yazmış olduğu kitaptır.
aynı zamanda her yıl düzenli olarak yayınlanan ve bu sayede sadece final bölümünü düzenli olarak izlediğim, çok fazla uzatmayarak 2 sezonda bitirdikleri için tadında bırakılmış dizidir.
Kanal D dizisi. Öpüşme ve sevişme sahnelerinin fazlalığı nedeniyle tepki görmüş dizi. başrolde Selçuk Yöntem Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren Saat in oynadığı dizi.
halid ziya uşaklıgil'in bir romanıdır. iki kez dizisi de çekilmiştir. 2008 yılında çekilen versiyonu bir yaz geleneği şeklinde her yaz kanal d de yayınlanmaktadır.