bihter karakterinin dizi boyunca behlül'ün kıçından ayrılmadığı gözgöre göre adamı kendinden soğuttuğu dizidir. ulan cillop gibi beren saat bile olsa bir insan evladına bu kadar yapışılmaz harbiden adriana lima olsa çekilmez... bir nefes vereydin adama be güzelim.. yine sana gelirdi o ama baskı baskı kaçışı nihalde buldu tabi adam zaten skimsonik bir adam hepten bi bok sandıydı kendini.
bak sonunda telef olan yine sen oldun.
halit ziya uşaklıgil' in bir romanıdır. filme ve diziye uyarlanmıştır. dizisi iyiydi hoştu güzeldi seyrettik severek ama hala tekrarlarını izleyip master yapan arkadaşlar var. ezbere alıyorlar sanırım.
tekrarlarını izliyorum da bihtere üzülmemek elde değil ya. o behlül sırf vicdan azabını dindirmek için embesil nihal ile evcilik oynuyor. hem de bihterin gözü önünde. firdevs hanımla beraber bile bile kızın sonunu hazırlıyorlar. neyse güzel dizi. sırf bihter için bile 10 kere izlenilesi dizi.
tekrarlarını izlerken anladım ki, ziyagil yalısı soğuk. herkes boğazlı kazaklar, hakiki yün hırkalar, kaz tüyü montlar, atkılar, şallar içinde. yemin ediyorum gözümden düştüler. bizler bile kışın yeri geliyor don gömlek oturuyoruz evde şunların hale bak. algılayamıyorum. şu anda behlül'ün kazağını görülmeye değer.
bazı insanların dizisinin kitaptan önce çıktığını zannedip kitabı gördükten sonra " aaa aşk- ı memnu nun kitabı da mı çıkmış? " dedikleri, muhteşem halid ziya uşaklıgil eseridir.
izlediğim ve beğendiğim tek diziydi...
bu uzun zaman önce bitmiş, şu aralar tekrarları yayınlanan, türkiye'nin en güzide dizisi hakkında uzunca, hakaret içeren yorumlar yapacağım.
biliyorum ki bu yorumları geçe bıraktım, fakat karakter tahlilleri yeni yeni şekillendi, oturdu kafamda.
ednan 60 yaşında olup, eve 20'lik çıtır getirdikten sonra ömür boyu sorunsuz, mutlu, mesut şekilde yaşayacağını mı sanıyordun? hele ki evde playboyların şahı, ayak üstünde 10 kızı idare eden bir sarı pipi varken? o sınırı aşmış boynuzlarınla tüm ülke ip atlayacak pozisyondayken, senin holding patronu, sayılı zengin iş adamı profilin ne yazık ki tüm yalı ahalisinin üstünden geçmesine engel teşkil edemedi...
bihter aahh bihter'im, ah yavrucuğum... olan hep sana oldu. evet, kocanı aldattın, ama aşkın ne denli güçlü bir duygu olduğunu bize bir kez daha yaşayarak gösterdin. yalnız, behlül için değmezdi, bunu anlamalıydın. ne yazık ki o kör olmuş gözlerinle gerçekleri göremedin. bu günah sadece sana yüklenmemeliydi gülüm, bunu hak etmedin. yer yer psikopata bağladın, gülme krizlerine girdin, ağlama krizlerine girdin. o krizden bu krize koşarken aşık olduğun adam çoktan başka memelere yelken açmıştı bile... allah rahmet eylesin...
behlül kaçma taktiklerine hayran kalmadık değil. her durumda ve her zorlukta kaçışa hazırlanan sen, gerçeklerden bir türlü kaçamadın. kaçtığını sandın, ama yanıldın. günahlarından sıyrılmak için o şımarık, yalı gülü nihal'e sığındın. madem amcanı sırtından bıçakladın, neden bihter'i alıp buralardan gitmedin? nasıl hala yüzüne bakabildin o adamın? üstelik karısını bafilediğin yetmedi, kızını da koynuna aldın. şerefsizliğin, utanmazlığın ve o keçi sakalınla ömür boyu mezarlıklarda bali çekmen dileğiyle...
firdevs hanım entrikalar kraliçesi firdevs... yalıya taşındığın günden beri bir rahat durmadın. uykunda bile ortalığı karıştırmak adına bir şeyler düşündüğünden eminim. çetin'i kapmakla kalmadın, yatağa attın, kafam kadar yüzüğü de kaptın. ama trilyarlık servetin üstüne konamadan, kader senin üstüne kondu. ednan'ı da kafalayamamıştın zaten, kızına kalmıştı. kendini şanslı gördün ama en sonunda gelen vurdu, giden vurdu...
nihal günah çıkarma departman müdürü... başlarda çiçekli, böcekli tokalar takarak ortalıkta gezinirken gözüme o kadar da sinir bozucu gelmiyordun. behlül'ü kaptıktan sonra olanlar oldu. bi havalar, bi bişeyler... sana saf diyerek iltifat etmeyeceğim. sen bildiğin gerizekalının, aptalın tekisin. burnunun ucunu o kadar görmemekte inkar ettin ki, behlül'ü ilahlaştırıp, götünü kaldırmaktan başka bir şey yapmadın. sorun behlülde değildi, sendeydi...
bülent yeni nesil ergenlik çağında böyle şeyler yapıyormuş, sayende gördük. durup durup, aa babam geldi, aa bihter geldi, aa behlül geldi, aa bokum geldi... bu ne delikanlım? evin bekçisi miydin, oğlu muydun? tek derdin pencereden yalıya rapor verme peşinde koşmaktı. bunlarla uğraşmaktan 31 bile çekmeyi öğrenemedin...
matmazel asil ve gururlu bir kadındın. tüm gerçekler açığa çıktıktan sonra ednan'ı kapmaman için hiçbir neden yok. hayatta başarılar...
beşir sustun, sustun, patlayacaktın artık! içinde biriktirdiklerin ve o moron nihal'e olan aşkın senin de gözünü kör etmişti. zira nihal'e aşık olmak için ancak kör olmak gerekiyordu... allah rahmet eylesin...
geldi geçti... final sahnesinde itiraf ediyorum, ağladım. hem de ne ağlamak...
bu dizi, aşk denen şeyin ne kadar takıntılı olduğunu ve aşkı için bir kadının, bir erkekten daha cesur, daha kararlı, daha tutkulu olduğunu bize bir kez daha göstermiştir.
en aptal karakteri bihter olan dizidir. sen once annenin inadina sevmedigin adamla evlen, sonra o adamin oglu gibi sevdigi adama asik ol. ama o tam bir yavsak ciksin, uvey kizinla evlenme planlari yapsin. sen de bunlara dayanamayarak intihar et. sonra da vay efendim bihter reyiz, bihter sen olmedin, off bihter neden oldun diyenler ciksin ortaya. kadin zaten kendi sonunu hazirlamis, hirsina yenik dusmus.
senaristlere de bravo duygusal bir intihar sahnesiyle bu ahlaksizi akladiklari icin.
bence bir çok yönüyle klasik mertebesine ulaşmış bir dizi türk televizyonları için.
1- bir çok repliği dile yerleşti. dizi biteli kaç zaman oldu hala kullanılıyor. behlül kaçar, beni beni bihterini örneğin.
2- 562005730274. tekrarı yayınlansa da hala sıkılmadan izleniyor.
3- kıvanç tatlıtuğ hala behlül diye hatırlanırken beren saat bihter isminden yeni yeni kurtuluyor hatta kurtulmuş bile sayılmaz. fatmagül o kadar etkili olamadı nedense.
--spoiler--
nihal i terk edemediğin için beni terk ediyorsun,*
o ölmesin diye beni öldürüyorsun. niye ben?*
nihal tek nefeste soluvericek bi çiçek, peki ya bihter?
benim ölmemi istiyor musun? *
beni terk etmeyi göze alabiliyor musun? *
beni, beni.. *
beni beni bihterini? *
--spoiler--
yukarıdaki sözler tamamen ezberden yazılmıştır.. tabiki de yukardaki sahne en efsane sahne olmakla beraber bir kaç sahne daha baya etkilemişti zamanında;
1) şarap almak için aşağı inen behlülün peşinden giden bihteri, nihalin içeri girdiği anda kolunu sertçe sıkıp, kenara itme anı. burda bihterin yüzündeki şaşkınlık ve hüzün çok içimi acıtmıştı..
2) nihal- behlül düğününün olucağı gün, bihter evde deli deli dolanıp duşa girdiği sırada, behlül bihterin her şeyi açıklamasından korkup deli gibi arıordu bihteri. son anda bihterin telefonu umutla açışı, hala behlülle birlikte olacağına olan inancı..
--spoiler--
behlül: bihter, sakın bir delilik yapma. ben gelene kadar sakın bir şey söyleme.. her şeyi mahvetme bihter..
EDiT: efsane sahne diye bahsettiğim ölüm sahnesinde bi kaç detayı atladığımı hatırlayarak düzeltiyorum; (evet kafamda hala aynı sahneyi canlandırıyorum aradan geçen 10 dk ya rağmen)
nihal tek nefeste soluvericek bi çiçek, peki ya bihter?
sorusundan sonra, artık en nihaytinde sonunda her şeyi öğrenen ednan bey, atölyesinden bihteeer diye diye koşmuş ve yatak odasının kapısını zorlamaktadır..
bihter aç kapıyı, aç kapıyı bihter..
bu sırada behlül ibnesi ağlaya ağlaya bihter, bihter n'olur yapma, ver o silahı bana bihter demektedir.. ve kahramanımız bihter şu satırları söyler;
--spoiler--
bu kapı açıldığında senin için de bitmiycek mi her şey?
ben bu kapı açıldığında da ölücem behlül..
--spoiler--
.. ve konuşma devam eder.. benim ölmemi istiyor musun?..
kitabı çok daha güzeldir. ama diziyi takip etmediğim halde son bölümünü gerek istediğim için, gerek okuduklarımla dizide canlandırılması arasında kıyaslama yapmak için ben de izlemiştim. konunun, olayların dizide daha da abartılmasına karşı çıktığım halde son bölümde bihter'e oldukça üzülmüştüm. ne kadar da büyük umutlar içerisindeydi son anda...