aşk "aşk-ı mevla" mı yoksa "aşk-ı leylâ" mı bunun anlaşılması sonra olaya bakılması gerekir. böyle bir din sözkonusu değildir. ama esasen tasavvuftaki hedeflerden birisi marifet yani "ne seninki ne de benimki" denildiği evre de aşk çok önemlidir çünkü kişi aşk ile marifet elde eder.
gerçek şu ki kalpler sadece aşk-ı mevla ile tatmin olur.
'Yunanlısına Eros, Romalısına Amor dediler. ikisini de Tanrı yaptılar aşkın başına.Tanrı olmak basitti de hiç gerçek olamadılar, masal olmak çok koydu gerçek olamayan Tanrı kırıntılarına. . Gün bitti, değişti zaman. Ne Roma kaldı geriye ne Eski Yunan. Eros'tan biblo yaptılar, Amor'dan parfüm. Tanrılıklarını satıp ekmeklerini kazandılar..
kronik maddeci olan feuerbach, her bilgi ve kültürün başı saydığı maddecilikin tüm livresk dinleri yıkması gerektiğinin bilincindedir.
kenara eleştiri atıp kaçmaz, yapıcıdır... eleştriip bırakmaz. tam bir dramaturgdur. "bunların tümünü yıktım ben, e neye inanacak bu insanlar?", "buldum!" dedi. "aşk"... ampul yandı bir kere. evrensel dil de evrensel din de, aşk olacak. yeni bir demagoji.. başta madeeciydi ama, bu an sonrasında idealist mi oldu nedir? aslında, kendisini iyi dayanaklandırıyor. maddecilik ideala ulaşmada araç, ideal da aşktır.
tanrılar, beşeri düzeni kurmaya yetmediler.. yerini bir başka şey doldurmalıdır. bir bağlılık gerekiyor birlik beraberlik için... bunun yolu da aşktan geçmektedir. aşk, mutlak surette kutsanmalıdırki semavi dinciler gibi, o da vazgeçilmez kılınabilsin.. tabii din menbaa olarak, tabiatı baz almaktadır. düşünsel bir bağlama sahip aşk da, kendini doğaya dayandırmaktadır.