nasıl derler?
hani ayağınız ya da kolunuzu bir yere çarparsınız ama o çarptığınız yer tam sinir üstüne gelmiştir, o acı içinize oturur o an.
bir anlıktır ama gözünüzden yaş gelmesine bile neden olur, acıdan çarptığınız yeri bir müddet hareket ettiremezsiniz.
aşk acısıda işte o acının kalpte hissedileni ama tek farkı bir anlık olmaması, azalmadan devam etmesi...
sevgilinin hatırlanan son haliyle mühürlenen acıdır. ne zamanki o görüntüyü unutursunuz, işte o zaman geçer. o vakte kadar gözlerde bir buğu, derinden bir nefes ve boğazda bir düğümdür....
güçtür aşk acısı...bir kere yaşayıp unutan var mıdır bilmem.tebessümlerin, kahkahaların altında gizlidir hüzün...en mutlu anınızda aklınıza gelir o, aşk acısı sarar her yeri, "keşke" dersiniz, "keşke burada olsaydı"...nafiledir sessiz yalvarışlar.gün gelir Tanrı'ya bile isyan edersiniz.boşverirsiniz dünyayı.o'nun sevdiğine gülüşleri gelir aklınıza, ne ondan, ne de onun sevdiğinden nefret etmezsiniz hiç bir zaman.asıl öfke, asıl kızgınlık kendinizedir.suçu kendinizde ararsınız, onun sevebileceği kadar değerli olamadığınız için küsersiniz önce kendinize, sonra herşeye...zaman ilacı mıdır bilinmez, aşk yaralarını kapatacak kadar güçlü bir ilaç mıdır zaman emin değilim...bildiğim tek birşey varsa o da, gerçek aşksa yarayı açan mutlaka izi kalır derinlerde...
Aşk gidince, hiçbir ama hiçbir acı o acıyı yaşatmıcak... ve küçümser bir bakışla karşılayacaksın karşına çıkan acıları... evet aşk giderken götürmüştür en büyük acıları... yarım hissedeceksin ansızın kendini ve birden özleyeceksin aşk acını, o yaş dolu gözleri, uykusuz geceleri ama nafile...
ayrılıktan kayaklanan modeli en can sıkan modelidir.
denildiği gibi, "çivi çiviyi söker kanki yeaa!" gibi bir durum yoktur. sevilen kişi gerçekten çok sevilmiş ve severek ayrılmak zorunda kalmışsa kişi epey bir zamana ihtiyacı olacaktır.
bu durumdaki bir insanın ertesi gün başka biriyle çıkması ise artık kalp kaşarlığıdır.
biyolojik-fizyolojik olarak mide bulantısı, karın ağrısı, göz dalması, gözyaşı. psikolojik olarak hayal kırıklığı, ağlama isteği, aldatılma hissi. ve sonrasında gittikçe azalan ama asla bitmeyecek bi özlem.. hepsi bi anda üstünüze yüklendiğinde belki ölüm daha basittir dersiniz. demeyin.
gözlerin acıyor ama ağlayamıyorsun, içinden katıla katıla ağlamak geldiği halde ağlayamıyorsun..sanki donmuş gibi tüm düşüncelerin, tüm bedenin.. canın çok ama çok acıyor, göğsüne bir ağırlık oturuyor ve bir türlü gitmiyor ki rahat rahat nefes alasın. görünmez iplerle sıkıca bağlanmışsın, debelensende kurtulamıyorsun. ne yana dönsen, kime baksan gözlerinden hüzün akıyor, acı çekiyorsun..acı, hiçlik, umudun bitmesi, hayallerin kırılması, paramparça olmak..paramparçasın..
kim kırdıysa o küçük yüreği, aldıysa hayallerini elinden mutlu olur mu acaba, kalp kırdın, bile bile kırdın..ellerine alıp paramparça ettin. yapma demesine rağmen, acımadın. geceler çok zor biliyor musun? geceler çok ama çok zor..uyumak büyük lütuf, çünkü uyuyamıyor kalbi kırılan..
insanın bütün iç organlarının parçalanmasıdır. sanılanın aksine bir erkek bir kadından daha fazla acı çeker. kadın ağlar, kadın anlatır ve kurtulur. ama erkek anlatamaz. anlatmak istese de batırır erkek susar, erkek üzülür. yıllar geçse de onu nerede görürseniz görün hala dün yaşanmış gibi hissediyorsanız bu aşktır. hissettikleriniz ise aşk acısı..
birde eskiden ''arkadaş'' dediğiniz bir canlıyla araları iyi ise, yani sevgili gibi yakın arkadaş gibi. adamı kanser eder. bütün bunlara rağmen aşk acısı çeken insana iki seçenek görünür, birincisi sığınacak bir liman aramak. ikincisi uzun bir zaman insanlara ya da aşka küsmek.. kısacası zordur ve sonunda hiçbir ödül yoktur bu acıyı çekenlere. ne diyelim efenim çektirene lanet olsun. sağlık olsun denilip geçilmelidir ancak böyle bir durumda ne sağlık ne para ne iş hiç birşey düşünülemez..
aslında beyin ölümünün farklı bir çeşidir,eğer tutunacak bir şey bulunmazsa yuvarlanıp gidersiniz enkaz içinde kurtulmak yerine enkazı derinleştirirsiniz.sigarayı bıraktıysanız o an başlar, alkol ile çekilebilir diyaloglara girersiniz, onu hatırlatan herşeyden uzak durur ama yaklaşmak için damar şarkılar dinler kendinize ızdırap olursuz,
kısaca alışılmış koma olmasada yiyen içen tepki veren koma durumunda yaşar ve yaşlanırsınız
Yalan olmayan, derin izler bırakan acıdır. Yalan demeyin mnakym. 1 senedir kızın peşinden koşuyorum ve seviyorum, üstüne kız bazı problemler yüzünden söylemeyi unuttuğum bir şey yüzünden beni yalancı sanıyor. Aşk acısı işte mnakoym.