tanım = aşk acısından yanıp tutuşan bünyelerin derdine derman olabilecek öneriler.
*yeni bir aşka yelken açsınlar. ne de olsa çivi çiviyi söker.
*acıklı, duygusal, aşık bünyeyi dertlere kederlere salacak şarkılardan/filmlerden uzak dursunlar.
*yanlarında kendilerine neşe verecek, üzüntülerine hafifletecek sağlam arkadaşlar bulundursunlar.
*kendilerine yeni bir uğraş bulsunlar, zamanları ne kadar dolu geçerse aşk acısından nasiplenmeye o kadar az vakit bulurlar.
*çektikleri üzüntüyü, acıyı paylaşsınlar. acılar paylaştıkça -gerçekten- hafifliyor.
*dünü düşünüp ah edeceklerine akıllarını başına devşirsinler ve hayatı kendilerine harap etmesinler. zaman zaman polyannacılık oynamak gerekebilir.
her yiğidin yoğurt yemesi farklı ya hani her aşığın acı çekmeside farklıdır. kimisi dünyayı zindan eder kendine, kimisi akşam bir bara gider dindirir acısını, kimiside evine kapatır kendini aylarca
ama sonuç hep aynıdır, özlem doludur. bazen terkedilmenin verdiği nefretle kusarsın kendi içine, bazende terk etmenin verdiği hazla saldırırsın çevrene ama sonuç hep aynıdır, özlem doludur.
ey seven insan sevipte ayrılan ayrılmak zorunda kalan terkedilen yada her ne haltsan , çok geç olmadıysa ve hala gözyaşların içine içine akıyorsa unutmadıysan hadi koş telefonuna ve ara af dile belki affedilir yada gururu bi yana bırakır affedersin sevdiğini.
ama eğer herşey bitti, belden aşağıya vurdu, onu ben değil tanrı affetsin diyorsan benim gibi, yak bi sigara siktiret be kardeşim.
küfür etmeyi sevmeyen biri olarak şunu söylemek istiyorum... s*ktir et bütün unutma yollarını. unutma arkadaş, olsun bitsin. sen sevmeye devam et. seni sevmiyomu, olsun ! başkasıylamı birlikte, olsun ! terk mi etti, olsun ! aşk acısı çekiyorsan değerlisin demektir. birisin demektir, varsın demektir.
bende aşk acısı çekiyorum. fakat unutmayacağım. zaman bana unutturana kadar unutmayacağım arkadaş. bana '' seninki ufak bir hoşlanmadır, yoksa çok fena bir duygu.'' diyebilirsiniz. evet fenadır. bilirim. 2. defa aşık oluyorum ve 2. defa bu acıyı yaşıyorum. ama tecrübeliyim ! aşk acısını ne başka birisi, nede monta sıçmak durdurur. kendini alkolede verme. sakın sakın geri dönemeyeceğin hatalar yapma. o yokmuş gibide davranma. bazı arkadaşlar '' onu kötüle, onu söz ! geçer. '' deselerde sakın onu sövme. onu olabildiğince çok sev. biraz uzaklaşmaya başlayınca yine sevmeye çalış. çünkü bak, cennetten kim uzaklaşmak ister;
onun yüzünü her gördüğünde cenneti görmüş kadar mutlu oluyormusun ? onun her sesini duyduğunda cennetteki en güzel kuşun ötüşünü duymuş gibi yüreğini hoplatmıyormu ? ona her kötü niyetli biri yaklaştığında cenneti zebaniler basmış, o kişiler ona zarar verince cenneti yakıp yıkan zebaniler görmüyormusun ?
fakat o cennete girmen yasak. doya doya bahçede dolaşman yasak. hatta çoğu zaman bakmanda yasak. ama s*ktir et o cennete kavuşamamanın acısını. şuan cehennemdesin, farkındayım. fakat cennete giremiyoun diye cehennemde kalmaya boyun eğmeyeceksin herhalde. sana cenneti bekle demiyorum. sadece o cennete olabildiğince yakın ol. belki o bahçeye zebaniler girecek belli bir zaman sonra, fakat dayan. onlardan ne eksiğin olduğunu düşüneceksin. belkide fazlan olacak. ama o cennetin kapısı şansa bala açılıyo. üzülme. sen diğer yavşaklar gibi cinsellik için milletle birlikte olmuyorsun. onurunla aşk acısı çekiyorsun. sen yanlış olan bişey yapmıyorsun. seveceksin ! utanmayacaksın ! bütün dünyaya haykır ! onu sevdiğini söyle ! aşk acısı çektiğini söyle ! belki o cennetin kapıları banada açılır de ! umudunu yitirme !
eğer olmuyorsa merak etme. zaman herşeyin ilacıdır. ve bekle, benim gibi... bir gün cennet bizede gülecek...
yıllar sonra gelen edit: bu entryyi yazdığım için cidden utanıyorum, umutsuz utanç verici bir entry. * artık burada yazılanlar gibi düşünmüyorum. he şimdi "neden silmiyorsun o zaman entryyi?" diyeceksiniz. arada artı alıyor, mutlu oluyorum. ondan dolayı. *
yani şunu bilin; artık burada yazanlar gibi düşünmüyorum.
olm üzülmeyin lan.
anneniz sizi bir daha doğurmayacak, bir daha gelmeyeceksiniz bu soktuğumun hayatına.
hayatı yaşayın. yaşamak çok güzel lan 1000 yıl yaşasak olur.
o gitti mi?
ulan zaten kalmak istese kalırdı, kendini sorumlu hissetme güzel kardeşim.
çok mu üzdü seni? ulan seni annen baban üzmemeye özen gösterirken ona ne oluyor.
boşver güzel kardeşim; hayatı yaşa.
git iki duble içki iç, güzel müzik dinle; evcil hayvan edin.
olm git lan git.
o gittiyse sana ne oluyor?
sende git hatta en çok sen git.
lan unutmadan gitmişken bi çay koy; kahve de olur.
1) çivi çiviyi sökmez, ikinci çiviye yazık etmeyin.
2) aşk acısı size ait, karşı tarafın hayatını darlamayın. Karşı tarafı sizinle yaşadığı ilişkiden pişmanlık duyacak hale getirtmeyin.
3) geçmişinize saygı duyun; karşı tarafa küfürler, hakaretler ederek çirkefleşmeyin. Bittiyse bitti, şoparlaşmayın.
4) arkadaş ortamında içip içip insanların omzuna salyanızdan göl yaparak "huuabiii çok seviyorum yoaa" diyerek ağlamayın. Bir yere kadar destek olan insanlar için bir yerden sonra salyalı fışkıye olursunuz; yapma annem, yapma gülüm, yapma tontişim.
5) annenizi, ablanızı, onuzu, bunuzu, dıdısının dıdısını aratmayın. Sizi istemeyen biri ananızın hatrına size aşık olmayacak, yok öyle dünya.
6) aşk acısından kimse ölmez, çok büyütmeyin.
7) ne demiş şair: ayrılık da sevdaya dahil. Üzüleceksiniz, ağlayacaksınız, özleyeceksiniz bunlar normal. Önemli olan bu ağır duygular altında insan olabilmek. Yok olamıyorsanız o ayrılığı hak etmişsin güzel kardeşim sindirmek için üstüne bir de limonlu soda iç.
gecti sanırsın gecmez, bitti artık diye dusundugun ilk anda bitmedigini gorursun, "beni oldurmeyen acı guclendirir" diye dusunup cabalarsın daha da batarsın, eger gercekten cok sevmissen hic bir teselli, hic bir tavsiye seni bu durumdan kurtarmaz yasayıp ogreneceksin acıyı cekip buyuyeceksin.
aşk acısı çekilmeden bitmez. bu bir süreçtir, çekeceksin, başka çaresi yok. ağlayacaksın, öfkeleneceksin, yemeden içmeden kesileceksin, hayat eskisi gibi tat vermeyecek, dikkatini toplayamayacaksın, uykusuz geceler geçireceksin, sürekli sorgulama yapacaksın kendine ama inan içinde yangınlar çıkaran o acı sonunda küllenecek, sürekli kanayan o yaran kabuk bağlayacak, alışacaksın onsuz olmaya, onsuz ayakta durmaya. bunun süresini sorarsan, bilmiyorum kişiden kişiye değişiyor. ben uzun süre acı çekenlerdenim, ben uzun süre uçurum kenarlarında yaşayanlardanım ama ayaktayım hala.
