çok özlüyorum dostlar. canım yanıyor, şu an bedenimi ateşe verseler, bu acının yanında hiç kalır. dayanamıyorum günlerdir duygusal bir müzikle durmadan ağlıyorum. başka ne yapabilirim ki? duvarlar üstüme üstüme geliyor, unutamıyorum. psikolojikman yerlerdeyim. tamamen kendimi saldım. kendimi de düşünmemeye başladım. ne yapsam bilmiyorum, sonunda kendi canıma kıyıcam o olacak. yaşamak istemiyorum artık onsuz.
bazı insanlara, aşk acısı çekmemiş masum insanlara bu yazdıklarım saçma gelebilir. ama asla öyle değil. bi anda insanın hayatının nasıl boktan olduğunu gösteren bir yazıdır.
Evet bir buçuk gün aradan sonra yine burda buldum kendimi.
Devam etmek zorundasınız.
Neden biliyor musunuz?
O devam ediyor. Benim devam etme metodu olarak algıladığım şey bu, yazmak.
paraya kıyıp eskort tutmaktır. ama tabi çingene demiyorum, profesyonel eskorttan bahsediyorum. tek işi aşkım canım cicim diyen ve seks yapıp sizi boşaltan değil. sizi dinleyen, ruhunu okşayan tabi sonrasında seks yapan, sonra yatakta iken tekrardan ruhunuzu okşayan kadından bahsediyorum. sizi ay çok yakışıklısın, üzülme, daha çok kız çıkacak karşına gibisinden hem egonuzu yükseltecek hem gelecek içinde kaygılarınızı silecek kadından. sonrasında güzel bir seks. bir bakmışsınız öz güven tavan.
ne kadar tavsiye verilirse verilsin yapılacak bir şey yok, o acıyı çekmek mecburiyetindeyiz. gün boyu burada yazılanları okuyup akşam yatağa yattığımızda, yalnız kaldığımızda veya bir şarkı dinlediğimizde tekrar başa sarıyoruz.
"çünkü bu konuyu açan da buna cevap verenler de gerçekten sevmiş kişilerdir".
Değmeyeceğini biliyoruz ama gönüle de söz geçiremiyoruz, mantığın önüne kalp geçiyor.
insanlarla konuşun. Diyalogdan kaçmayın ve sürekli birşeyler yapın. Gece size dokunan şarkılar değil umut veren şarkılar dinleyin. Yada müzik dinelemeyin bı sure.
Kendine eskort tutup özgüven yüklemesi yapan onların verdiği değerle değerli hisseden adamlar var mı gerçekten?
çekmediğiniz her acı ilerde elbet bir şekilde çekeceğiniz acıya dönüşeceği için dibine kadar çekin. kaçtığınız her acı bir gün karşınıza çıkacaktır. hatta o kadar mutlu ve rahat hissedeceksiniz ki o acıyı tekrar yaşamak isteyeceksiniz. ve aynı hataları tekrar yapacaksınız. o yüzden fırsatınız varken dibine kadar hissedin o acıyı.
çektiğiniz acı o kişi yüzünden çekilen acı değil, duygusal olgunlaşma evresinden dolayı çektiğiniz acıdır. yani o acıyı tamamen kavramazsanız, bir sonraki ilişkinizde yine aynı yerden devam edersiniz acınıza.
doruk noktasına gelip tüm bölümleri tamamladığınızda artık acıdan duygudan hiçbir şeyden korkmuyorsunuz tabi bu süre zarfında kafayı yemezseniz. artık siz acıdan değil acılar sizden kaçıyor. daha doğrusu direk kendi kendini imha ediyor. çünkü artık güçlüsünüzdür. zayıf noktalarınızın hepsi sert kabuklara bürünmüştür ve bir şey olmayacaktır artık size. saf mutluluğu işte o zaman hissedeceksiniz.
nasıldı bakıyım o şarkı?
şöyleydi galiba:
ah kara sevdalar,
çeken bilir acısını,
süren sürer sefasını...
ooo...
oralarda mevsim yaz mı?
bu nağmeler saz mı caz mı?
benim gönlüm kar mı buz mu?
bilemiyorum ki...
nerden bileyim,
ay!
kimlere sorayım,
şit!
nerelere gideyim.
nasıldı bakıyım o şarkı?
şöyleydi galiba:
ah kara sevdalar,
çeken bilir acısını,
süren sürer sefasını...
ooo...
oralarda mevsim yaz mı?
bu nağmeler saz mı caz mı?
benim gönlüm kar mı buz mu?
bilemiyorum ki...
nerden bileyim,
ay!
kimlere sorayım,
şit!
nerelere gideyim.
Taktik maktik yok bam bam ban dibine kadar yasayacaksin salak saçma seyler yapmamak için alkol alma ayik kafa ile gögüsle ama bil tamamen hiç geçmeyecek.
"Çok istese geler bence" ama gelemedigine göre istemiyor. Sizi mutlu eden insanlara yönelin sizin tatmin edecek değerli hissettirecek kişilere, direk unut diyemem çünkü hemen unutulmaz fakat çaba göstermezsende unutamazsin;).