zamanla geçer değil zaman geçer. attila ilhanın şu şiirini okuyup bir sigara yakmanı öneririm.
Ayrılık Sevdaya Dahil / Attila ilhan
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız.
Kimseden sizi anlamasını beklemeyin.
yedi ay da geçse aynı soru nasılsın kanka
iyiyim
demedim mi sana unutursun diye
unutmadım diyemezsin sırf alışkanlık diye iyiyim dedim de diyemezsin.
Uçlara savrulmayın. Örnek:
Tüm gün eve kapanmayın, sabahtan akşama kadar dışarıda da takılmayın, Kalbinizi aşka da kapamayın, çevrenizdeki tüm karşı cinslere de yazmayın,
Çok yemek yemeyin, yemeden içmeden de kesilmeyin.
Çok uyumayın, uykusuz da durmayın *
Çekin dibine kadar çekin içinizde hicbiR şey bırakmayın. her acı insana olgunluk katar bir seyler ogretir yeterki ögrenin yanlisi doğruyu görün sizlerde göreceksinizki çekile çekile unutuluyor. O yüzden çekin gitsin. Çok kafaya takmayın bu tavsiyeleri senin hayatın senin aşkın senin kalbin ona yön verecek olanda sensin tavsiye mavsiye islemez hislerini hiçe atma tüm duyguları yaşa.
4 sene aynı kıza aşık olmuş biri olarak tavsiyelerim ;
- tüm sosyal medya hesaplarını engelle arkadaşlarınıda dahil ismini görme
- beraber takıldığınız mekanlara gitme
- arkadaşsanız arkadaşlığını bitir
- yeni sevgilisi hakkında yorum yapma, araştırma yapma
- sana onu anlatacak arkadaşlarından uzak dur 20-30 arkadaşımı hayatımdan çıkarmışlığım var
- birkaç ay alkolden uzak dur, içtiğinde arayacaksın
- kendini ona göstermeye çalışma ( olur ya iş çıkışı karşılaşırsınız felan )
- hiçbir zaman unutamazsın ama hatırlamazsında ara sıra hatırlayacak gülüp geçeceksin.
Altın kurallar bunlar ben 2 sene beraber olduğum kızın aslında bana hiçbirşey hissetmediğini öğrendiğimde kendi ağzından yıkılmıştım. Ölü gibi gezme bunun kimseye faydası yok, güçlü görün onsuzda mutlu olduğunu herkese kanıtla.
Bir gün onu senden başkasının sevemeyeceğini anladığında iyi akşamlar mesajı aldığında, işte ozaman ya bu kuralları tekrar yapmak zorunda kalırsın yada hayatına o mesajı görmemezlikten gelip devam edersin..
sonuna kadar zorlayın, vazgeçmeyin sakın. olmuyorsa ve canınızı sıkan en büyük derdiniz aşk acısıysa, şımarıklık yapıp sündürmeyin, vıcık vıcık yaşamayın acınızı. güzel anıları hatırlayıp gülümseyin. günaşırı "yeni hayat, yeni sevgili, yeni iş" vs. gibi hezeyanlara düşmeyin. sakin sakin, içinize içinize üzülün. acı diniyor rahat olun. bir daha böyle duygular yaşayamamaktan korkmanıza gerek yok çünkü yaşayamayacaksınız. dünyanın sonu da değil yani abartmayın. sanki herkes romeo juliet amk. bir de merak etmeyin, üzülseniz de, kahrolsanız da ölmüyorsunuz.
Size acı çektiren insanla asla iletişim kurmayın. Hani sen bekliyosun ya allam ne zmn msj atcak yha diye. Bekleme. Sana acı çektirdi o bir kere. Mesaj atarsa telefon ederse karşına çıkarsa da ümitlenme. Ay canım ya o da beni düşünüyor dayanamadı bana geldi mevzusu değil. Sıkıldı canım. Belki yalnızlıktan, belki de takıldığı kişiden. Yoksa ölesiye seven biri acıtır mı hiç sevdiğini? Hemen iyimser olma yani. Tekrar denersen bir şey duzelmeyecek. Daha da acıtıp gidecek. Acın tazelenecek.
Gerçekten acı çekenler için tavsiyelerdir. Ciddi hatalarda dikkate alın eften puften meselelerde değil.
ilkte biraz düşünün, sizin ne emeklerinize karşı ne kalpsizlikler yapmış. Değmeyeceğini anlamaya çalışın. He baktınız böyle düşünerek kafada bitmiyor, illa unutamayan birisiniz ki bu da ben oluyorum; habire kendinizi oyalayın. içki sigaraya başvurmayın, hem para hem ciğerler gider o kadar müptelalığa. Her hatırladığınızda kafanızı sallayıp hatırlamamaya çalışın. ilkte pek umrunuzda olmaz ama kendinizi spora verin, günler dolu geçsin, düşünmeye ayıracağınız vaktiniz azalsın. Arkadaşlarla bol bol gezin ki benimkilerin hepsi üzüntü halimdeyken beni satışa getirmişti o ayrı; hiç olmadı uyuyun bol bol, ilk zamanlarda en kolayı bu oluyor.
Kardeşim geçeceğine inanacaksın geçer diceksin elbet bir gün geçecek kaçarı yok. Geçmeyecene inanırsan yarana tuz basarsın. Geçer kardeşim geçer biraz çektirir ama geçer merak etme.