elinize bir kağıt alın ve yazın. eksilerini ve artılarını yazın. sizi kırdığı, üzdüğü zamanları düşünün, onunla mutlu olduğunuz anları unutun bu süreçte.
kendinize iş bulun:
artık kendine liste oluşturup kitap mı okursun, derslerine mi yoğunlaşırsın, herhangi bir hobinle ilgili ciddi zaman-güç ayırıp onu mu yaparsın bilemiyorum. ya da gerçekten hayvani sorumluluk almanı gerektiren bir iş bulup 7/24 onu yoluna koymak için de uğraşabilirsin. ama birşeyi unutmak için en iyi yol onun yerine başka birşey koymak.
hayatınıza devam edin:
kimse vazgeçilmez değildir. sen, ben, o çok aşık olduğun insan, hiçkimse. bunu kafanıza iyice sokun. hatta bu konuda sami'yi rol model edinmek çok faydalı olabilir. http://www.karikaturu.com/sami-abi.html
başka insanlarla iletişim kurun:
bak iletişim diyorum, git hemen başkasını bul demiyorum. uzun zamandır görüşemediğiniz insanları arayıp sorun, hem hasret gidermiş olursunuz hem de içlerinde kendinizi çok yakın hissettiğiniz aklıselim kimseler varsa içinizi dökebilirsiniz. şair burada ilişki sonrası ortak arkadaşları darlamayın, demek istiyor. malum hayat telaşı hem iş yoğunluğu hem de sevgiliyi hergün arayıp sormaktan dolayı aynı şehirde yaşasanız bile aile bireyleriyle çok sık görüşememiş olabilirsiniz. eğer boyle bir durumunuz varsa ananızı-babanızı arayıp sorun. hayvan evlat olmayın.
bu gibi tavsiyeler hiçbir işe yaramıyorsa söylenecek tek birşey kalıyor: montla sıç
al rakini, sigarani yalniz olabilecegin bir yere git. uzun bir playlist hazirla, doldur bardagi, yak sigarani otur saatlerce dusun, kufret, agla istersen. o telefonu da kapat, uzaga bir yere koy. gece bittiginde o kiz da senin icin bitmis olsun, o gece o kizi bitiremedin mi kafanda? dogaldir, ayni geceyi tekrarla, ama acini tek basina yasa. cok aci cekiyorum abi, cok sevmistim kahpeyi falan turu laflar etme kimseye. sen erkeksin, guclu gorunmek zorundasin, bunu unutma!!
Eğer delikanlı gibi sevdiysen kalbini söksen yine aklından çıkmayacaktır. Hüzün insanı olgunlaştırır, koca bir adam eder. Gülmek bazen o kadar da iyi değildir ha?
eğer derdine bir zamanlar tıpkı benim yaptığım gibi sende çare arıyorsan ve tesadüfen bu satırları okuyorsan sevgili dostum sana "üzülme" diyemem, "ağlama" diyemem, "onun için değer mi akıttığın gözyaşlarına" diyemem , "sana yakışmıyormuş" diyemem. sana ne dersem diyeyim sen ağlamaya devam edeceksin. hüzünlü şarkılar duyduğunda o ortamdan çıkmak isteyeceksin. gözlerin dolacak. zayıf olduğunu belli etmemeye çalışacaksın ama acın öyle çok ki elinden birşey gelmeyecek. tüm yazdıklarımdan sonra sana sadece şunu söyleyebilirim: "inan geçecek." bak "unutacaksın" demiyorum sana unutmayacaksın ama o acı şimdiki gibi yakmayacak içini. hatta bugünler aklına geldiğinde "allahım bunun için mi canım yanmış bu kadar?" diyeceksin .aldırma kimsenin söylediklerine. acını dibine kadar yaşa sen. ne mutlu ki aşk ı da acısını da biliyorsun..
Her şey ile yüzleşin.
Söylenenlerle, hatıralarla, davranışlarla, sokaklarla, kokularla, yazılanlarla, zamanla...
Sonra koyun önünüze taşlarınızı.
Sevdiğiniz kişiyi yeniden yaratın.
Aradaki farkı görün.
Başka bir şeye gerek yok.
Seven siz ile ayrılık sonrası siz arasında bambaşka bir ben olduğunuzu görün. Ondan sonra da aslında bir çerçeve içinde çoktan yok olanı fark edin.
ne yabıcan çekiceeeğğnn. dediğim tavsiyelerdir, siz bir şey yapmadan geçicek zaten de hemen değil, 1-2 ay sabredin yeter, birde hafiflemesi için arkadaşlarınızla bol bol gezin.