çektiği acının boşa olduğunu bildiği halde yinede kendini o acıdan alamayan* erkektir. artık herkese eskisi gibi güvenemez ve sonraki ilişkilerinde kafasında hep "acaba" sorusu dolaşır durur.
günümüzde kaşar olarak tabir ettiğimiz kız bozuntularını sevmek, benimsemek gibi bir hata yaptıktan ve ona adeta taptıktan sonra gerçek yüzünü görmesiyle meydana gelen bazı psikolojik rahatsızlıklar sonucu akli dengesi bir süre bozuk dolaşan erkek kişi.
aşkını nasıl ki yaşarken tüm güzellikleri ile en derinden hissetmiş ve hissettirmişse, ayrıldığında da acısını derinden yaşayacak olan erkektir. aşk budur zaten.
yalnız geçen gecelerin acısını, dilinde dudağında elinde hisseden fakat zamanla yaraları kabuk bağlayan....aslında konu mankeniyle ilgili söylenecek milyonlarca şey var lakin erkeğin ömrü yetmez efendim...bunun adı bir kırgınlık bunun adı bir dargınlık bunun adı bir köşeye atılmışlık bunun adı söyleyemediği milyonlarca kelimeyi içine atmak...
o bir köşeye çekilir yalnız günlerinde,dilinde kıvranan kelimeler,yüzünde eskiyen anıların bıraktığı burukluk,bedenin de uzayıp giden ıssızlık,efkarı avucunun yarıçapından daha küçük kül tablasında ölmüş ve donuk,bütün kapıları pencereleri sabahın 7sinde açık,erken vurmuş ayrılıktan 4 köşe odası tavandan basık,gidenin arkasından koşmasa da kolu kanadı hepten kırık...
tabiki acısı dinecek,yüzü gülecek,eksilerdeki morali geri gelecek,elbette kirlenmiş kalbine cila çekecek yeter ki;