kesinlikle yenisiyle geçmeyen acıdır. Zaten öyle bir ruh haliyle, başka birini de sevemez insan. En iyisi başka şeylere yönelmek, arkadaşlarla daha fazla vakit geçirip, düşünmemektir. Daha sonra da zaten öyle bir an gelir ki, artık onu düşünmediğinizi fark edersiniz. Tabii sonra da hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmeyeceğini.
geçmiyor. kafana takıyorsun, resimlerine falan bakıyorsun, herhangi bir yerde karşına çıkar mı, bir şey yazar mı diye bakıyorsun devamlı. geçmiyor yani.
Tavsiyem bol bol arkadaşlarla takılmak kitap okumak. kısacası kendine düşünmeye zaman bırakma. duygusal müzik dinleme. işine veya derslerine ağırlık ver.
eğer kız iseniz boku yediniz. bir saf sevgili bulup, unutmaktan başka çare yoktur bence. eğer erkekseniz, arkadaşlarınızla pes yada fifa atın. attıktan sonra onun muhabbeti 40 yıllık hasrete bedeldir. ''oğlum 5-1 ne koydum yaw'' diye diye unutursunuz.
dışarıdaki yaralara karşı bebanten içerideki yaralara karşı yeni rakıyla. yaranın derinliği rakının sekliği kadar, aşk acısı seni ziktiği kadardır. her yeldeğirmeni yellenir be don kişot. her yara geçer be al paçino her yara sıkar feys.
not: feysim yok. gassaraylıyım ve balinalar ölmesin.
zamanla, insan sıkıntılı anlarda acılarının hiç dinmeyeceğini, onu hiç unutamayacağını zanneder. Lakin Rabb'imiz kulu daha fazla üzülmesin diye "unutma" nimetini onun kalbine yavaş yavaş döker, gün olur acılar damla damla erir, yok oluverir. Hiç mutlu olamayacağını sanan insan güler, gezer, eğlenir.