tadını çıkararak. uykusuz kalarak, kitaplara, Şiirlere, şarkılara sığınarak,hayaller kurarak.
kimseyle paylaşmayın içinizde yaşayın.
herşeyin alay konusu olduğu bir zamanda milletin diline düşmeyin.
Ergenler gibi hala olmayan aşkın acısını tartışıyorlar.
Al benden de bir tavsiye
Bankadan ödeyemeyeceğin kadar kredi çek, dilediğin gibi harca sonra o borcun derdi, evine gelen hacizler falan aşk acısından eser bırakmaz.
annenize babanıza sarılarak geçer. ailenizle, kardeşlerinizle veya candan arkadaşlarınıza sarılarak da geçebilir. aşk acısı belki hafife alınmayacak kadar ağır şeyler yaşanmıştır, belki de bu mu dert diyeceğiniz şeyler de olabilir. ama şu var. sırf sizin bu durumunuzu görmekten gerçekten üzüntü duyan ve yardımınıza koşan insanları geri çevirmemeye çalışın. onlar tarafından sevildiğinizin kıymetini bilin. ve bakın görün siz de aşk acısı neymiş diyenler safında yer alacaksınız. ve yine bir aşk acısı çeken yakın dostunuza da faydanız dokunacak. tabii tüm bunlar anlayışlar çerçevesinde yürüyebilir ancak, bu da bir gerçek.
Bazı durumlarda uzun sürse de geçip gidiyor. Geçtikten sonra da zaten kendine inanamıyorsun. Kendini üzdüğün ve yıprattığın için bu sefer de kendine kızıyorsun. Aşkın ne kadar boş olduğunu daha iyi anlıyorsun.geçmişi unut ve yaşamaya bak. Allah’ın daha büyük acılar vermediğine de şükret...
evlenin. hepsi unutuluyor.
ben gençliğimde odamda ayrılık acısıyla ağlarken babam anama "şu çocuğu kız bulup evlendirelim avrat yoksa başımıza bela olacak" demişti. şimdi daha iyi anlıyorum kendisini.