kolyeye hasta olmuştum. gerçi eskidir ama böyle üfürünce o kolye döner ve seni seviyorum yazısı çıkar. sevgililer günü için aradım bundan ama bulamadım. hem ucuza hem güzele kapatacaktım olayı yani.
mahallenin bıçkın kabadayısı ile yeni yetme zorbası, sokağın ortasında bıçaklarını çekmişler ve kozlarını paylaşıyorlardır. o sırada siren ve korna sesleri duyulur. işe bakın ki bu büyük düellonun saati ile ata'nın ölüm saati çakışmıştır. hemen kavagaya ara verilir hazır ola geçilir. ironinin amınakoyulur.
ata'ya saygısızlığı ilk yapansa elbette kötü adamdır.
yapılmış en güzel türk filmi olarak arşivimde yıllardır duran bir filmdir. çok sert ve içtendir, bir kere izlemek yetmez. o havayı solumak, ciğerlerde muhafaza etmek gerekir. müzikleri de ayrı bir güzeldir.
savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye
zamanki sana hasta oldu incelikli haytasın
nüksederken raksına mahallenin maşallahı eyvallahı
güzelleş be oğlum
şimdilik ölümüne kadar hayattasın...
okan bayulgenin performansi bir yana kankasinin ipne cıkmasi sonucu hayal kırıklıgına ugrayip türkiyedeki gay lerin kendilerine bir kulup kurmasini ön ayak saglayan film.
-Aga taksimde ipneler icin yürüyüş var gidicenmi
-niye lan parami vercekler?
-yok aga okan bayülgen düzenliyor
-hacı sen bana ipnemi demek istiyosun
-yoo ne alaka dememe gerek yok zaten öyle degilmisin makat'in tünel gibi olmus hissetmiosunki yarım saatir sokuyorum
cümlelerini kurabilcemiz film allah kahretsin kahkaha atiorum kendi yazdigima.
filmin adının nereden geldiği hakkında 2 tane fikir vardır. birincisi, tina'nın düğünde suratına façayı yemeden hemen önce, salih'in kalkıp oynadığı ''ağır roman havası''ndan geldiğidir. ikincisi ise, direk salih karakteri ile bağlantılıdır. ağır başlı roman.
ilki daha mantıklı geldi.
okan bayülgen'nin, o muhteşem sesiyle müjde ar'a "nasıl söyliyim bilmiyorum. tapıyorum sana..hastayım.." dediği ve tabiki arkasından gelen meşhur sigara sahnesi ile yine okan bayülgen'in sarhoş bi şekilde müjde ar'a "çalışmanı istemiyorum" dediği sahne beyinlere kazınandır. okan bayülgen bu filmde akıllara zarar bi oyunculuk sergilemiştir. film, türk sinema tarihinde bir başyapıt, bir milattır.
zarlar düşeş gelseydi, belki de herşey başka türlü gerçekleşecekti...
imparatorlar cigaralarindan babacasina cektikleri dumani uflerken
adam mikyevics'in sair ruhu dumana asilip
yuz yillik muzesinden kalkti
kilisenin istavrozuna kondu.
az önce birkez daha izleyip yeniden aşık olduğum müthiş film. gece gece insanı strese sokuyorlar
"ağır ağır çok ağır" bir romandır.
kafa için oje koklayan karakterlerin anlatıldığı , insanın hayatını etkileyebilecek en başarılı anlatıma sahip türk filmi. Ayrica Tina ne ne guzeldir bu filmde
hep kötüler kazanmaz.
kolera bir hastalık değil,yaşamdır.
mustafa altıoklar ın gayet başarısız bir yönetmen oldugunu düşünsem de, ( ki sonunda esas mesleği olan doktorluga * dönüşü de benim gibi düşünen daha nicelerinin şahsın üzerinde uyguladıgı metazorilerden ötürüdür zannımca * )filmin çekim kalitesinin bir sinema eleştirmeni olmadıgım halde; berbat oldugunu ** salt bir sinemasever gözüyle anlayabilsem ve her izleyişimde bu durumu kınasam da, bazı sahnelerin havada kaldıgını *** düşünüyor olsam da; herşeye rağmen, oyuncu seçimi açısından, replikler açısından, sahne aralarındaki küçük iskenderin kaleminden dökülme; mustafa altıoklar ın süper karizma sesinden okunma müthiş şiirleri açısından, kostümleri ve mekan seçimleri açısından, balık ayhan ın özellikle kapışma sahnelerinde çaldıgı kanı kaynatan, ancak son sahnede de bir okadar iç acıtan ** darbukası açısından, herşeyin başında tabi filmin müzikleri açısından * ve daha aklıma gelmeyen bir çok olumlu durum açısından, belki de benim içimde son dönem türk yapımı sinema filmleri içerisinde en çok yer eden; en severek izlediğim; en çok güldüğüm; en çok hiddetlendiğim; en çok üzüldüğüm; en çok ağladıgım filmlerin başında gelmektedir bu. emeği geçen herkese saygılarımı sunmayı bu nedenden ötürü bir borç bilirim elbet...**
tilki orhan rolünü küçük iskenderden başka kim o kadar güzel oynayabilir dedirten. her izlediğimizde bünyede hafif bir kabadayılık duygusu bırakan. bol sigarayla izlenmesi gereken film.
