en geç önümüzdeki hafta yayınlanacak bölümünden sonra yobazlar tarafından rtük'e şikayet mailleri yağacak dizidir. ağır olmuş, ama söz konusu kolera ise daha da ağır olmalı.
yazanın da oynayanın da yönetenin de bin türlü cezasının verilmesi gerektiği izleyiciye sadece zaman kaybettirip asıl Ağır romanı bilenler için geçmişe küfür niteliğinde bir dizi bozması. ayıptır ayıp.gli gli salihin adını anmasalardı bari.
öncelikle ağır roman, edebiyatımızın en marjinal eserlerinden biridir. oldukça kısadır, ama okurken sizi alır götürür realitesiyle.
filmi, elbette her kitaptan filme dönüştürülen eserde olduğu gibi, kitabın hakkını verememiştir. kitapla arasında bazı senaryo farklılıkları vardır. ama film başarısızdı demek vicdansızlık olur. ağır roman filmi, her haliyle türk sineması için kült film kategorisine girer. burak sergen, mustafa uğurlu, savaş dinçel, okan bayülgen, müjde ar gibi efsane bir kadroyu biraraya toplamıştır.
suskunlar net şekilde sleepers'ı piç etti. bu işin akıbetininde aynı olacağından tedirginim.
asla izlemeyeceğim dizidir. arkadaş güzel bişiyi de tadında bırakın da hasretle sevelim. ama yok !
özür dilerim sumru yavrucak sana rağmen izlemeyeceğim.
yapımcıların; ''hmmm, amına koymadığımız ne kaldı lan? heh buldum, ağır roman!'' diyerekten giriştikleri yeni bir tecavüz çalışması. güzel olan ne varsa sikin atın emi! yaratıcılıktan uzak gerzekler sürüsü...
eğer hakkıyla yapılmazsa bir efsanenin içine sıçacak olan projedir. ağır roman tartışmasız türk sinemasının en sert ve en etkileyici filmlerinden biri olmakla beraber istanbul'u tüm katmanlarıyla inceleyen postmodern bir sosyal incelemedir aynı zamanda. gerçekçi sinemanın yılmaz güney filmlerinden sonra not edilmiş en iyi çalışmalarından biridir. bu mükemmel filmi mustafa altıoklar'ın çekmiş olması her ne kadar çok büyük bir talihsizlik olsa da her güzelin bir kusuru vardır diyerek sineye çekiyoruz.
ayrıca film sinema tarihimizin en başarılı edebiyat uyarlamalarından biridir, hatta bence en iyisidir. oyunculuk desen, mustafa uğurlu bu konuda resmen hunharca s*kmiş olup konuşmaya bile gerek yoktur. tabi okan bayülgen, savaş dinçel, burak sergen ve müjde ar'ı da unutmuyoruz.
şimdi dizisi yapılan film bu derece kusursuz olunca haliyle tedirgin oluyoruz. zira sansür olayı nasl aşılacak meçhul. sansüre takılmamak için eğer yumuşatıyorlarsa senaryoyu daha da vahim. velhasıl çok ikircikli bir durum; filmin hakkını da verebilir, rezil kepaze edip sevenlerini kahır da edebilir.
iyimser olmak istiyorum. umarım başarılı olur.
yalnız bu uyarlama işinin suyu çıkmaya başladı, yazacak konu bulamayıp edebi eserlere ve filmlere sarıyorlar ve genelde berbat ediyorlar. dizi endüstrisine kurban ediyorlar sanat eserlerini. bu da beni şahsen çok üzüyor. keşke biraz yaratıcı olsanız da biz de sizi alkışlasak.
türk edebiyatında az sayıda sinematik kurguya uyumlu roman var zaten onları da yarı cahil köylü senarist ve yönetmenler ebediyete uğurluyorlar sağolsunlar. en fazla 90 dakkalık film olacak eserler 13x90, 52x90 şeklinde sündürülüp ırzlarına geçiliyor ve bir daha kimse adlarını duymak istemiyor.
ağır roman türk edebiyatında bir devir açmıştı şimdi başına gelecekler beni gerçekten üzüyor. sinema filmi oldukça başarısızdı dizi işi ise mezar taşını diker...
ben ne anlatıyorum hepiniz sadece filmi seyrettiniz değil mi nasıl olsa...