güzellikler derinlerde saklıdır diyerek, bir inci muamelesi yaparak nazikçe diş kullanarak açılır, en az beş ısırıkta tüketilmesi uygundur. değerlidir.
parmak tırnak kısacası arasına hiçbir şey sokulacak boşluğu bulunmayan fıstıktır. dişle kırılır fazla bastırılması halinde diş arasına parçacıkları kaçar ki asıl ızdırap bundan sonra başlar zor da olsa çıkarırsın veya çıkardığını düşünürsün. aradan yaklaşık 1 ay geçer bir yemekten sonra dişini kürdanla karıştırırken sert bir parça hissedersin dişinin kırıldığını sanarsın ama hayır bu 1 ay önce dişinle kırdığın fıstığın kabuğudur.
sakince hareket edilmelidir. fevri davranılırsa içeride bulunan değerli fıstığımızı bin bir parçaya ayırırız ki bu bizi daha da hüzünlendirir. sırasıyla önce diş kullanılır, bir iki deneme kafidir. olmazsa ceviz ya da fındık kıracağı denenmelidir. eğer bahsi geçen fıstık bu aracın boşluğuna tam olarak oturmuyorsa bırakılmalıdır. ısrarcı olmanın bir manası yoktur. son olarak da apartmanın bahçesinde hizmetimize sunulmuş olan bir taş alınır, fıstık itina ile kırılmaya çalışılır. yine istenilen sonuç alınmazsa fıstık eceliyle baş başa bırakılır ve hayata kalındığı yerden devam edilir.
Diş düşmanıdır. En sona saklarsın. Bir sürü birikir. Kırsam mı atsam mı diye düşünürsün ama çok para verdiğin için Kıyamazsın. Son kez açık bi ara ararsın sonra da en güvendiğin dişine yerleştirip, gözün birini hafif kapatarak kaparsın çeneyi. Zaten dağılır ağız içinde. Yiyemezsin de.
içinde iki yüz adet fıstık olan bir kasede, bir tane ağzı kapalı fıstık olsun, iki seferde bir o fıstığı denk getirip sinir krizi geçirmene sebep olur. Öyle uyuzdur o fıstık.