genellikle ağustos ayında meydana çıktıklarından bu ismi almış böcek türüdür. masallarda anlatılanın aksine tembel de değillerdir. toplam yaşam süreleri 3-4 hafta gibi kısa bir süre olduğundan, karınca gibi kışa hazırlık yapmak yerine, gidip kendime güzel bir eş bulup sevişeyim kaygısına düşerler.
Belgesel izledik de, bu hikâyenin safsata olduğunu anladık neyse ki.
Bit kadar ömrü olan ağustos böceğini ne hale soktunuz be!
Ayıptır, günahtır!
Yalan, külliyen yalan hikayedir.
geçenlerde dükkanda iken mesaj kutucuğu mu şenlendiren ve dahi gülmekten karın kaslarımın ağrımasına sebebiyet veren hikayedir.
çok ilginçtir.
şöyle bir şey:
Bir gün ağustos böceği ve karınca tarlada oturuyorlarmış. karınca demiş ki "globalleşen dünyanın küresel ısınmasından dolayı dolar fiyatları tavana vuracak, petrol varilleri düşecek. o yüzden adam ol efendi gibi çalış." demiş. ağustos böceği de demiş ki "lan olum sen ne anlarsın la'' demiş, ''yerin dibinde yaşıyosun bir tane toprağın içinde, deliğin içinde. onun bunun pisliğini evine götürerek yaşıyosun! senden mi öğrenicem lan? milletin tükürüğünde havuz diye yüzüyosun, yürü git lan" demiş. karınca; "senle görüşecez la" demiş ve gitmiş...
kış olmuş. karınca tabi evde alem yapıyor arkadaşları da var böle yirmi yirmi beş karınca kızlı erkekli takılıyorlar. kapıyı bir açıyorlar, ağustos böceği böyle sünepe, bitmiş... diyor ki; "la karınca senle yazın tarlada konuşmuştuk. acaba iki kutu bulgur bir de nebati yağı var mı sizde?" o da demiş ki "lan olum sen ne yavvşşak, ne şerrefsiz, ne gerizekalı, ne salak bir adamsın la" demiş. "la seni geçen yaz uyardık la" demiş." "hatırlıyo musun sırtımda ay çekirdeğiynen giderken sana söylemiştim, uyardım la seni" demiş. "uyarmasam kızmayacam la" demiş. ağustos böceği de; "ne bağırıyon la! adamı cinnete getirme zaten kafam iyi" demiş. karınca da "lan bas git lan valla şimdi rakunları çağırırım seni toplattırırım! lan yürü git lan!" demiş. ağustos böceği onun antenini tutmuş arka bacağını kırınca bir itiş kakış falan böyle, ortalık kan revan.. akşamına her yer dağılıyor...
insanoğlu açısından bakarsak karıncanın insanı neşelendirdigi an yoktur sadece didaktik şekilde çalışkanlığı-kollektif hareketi anımsatır. ağustos böceği balkonda çayı yudumlarken su sesi etkisi yapar rahatlatır.