Ne kadar ironik değil mi insan,insan vücudunun büyük bir bölümünü oluşturan sudan feragat edince rahatlıyor .ne kadar çok dökülürsen okadar rahatlarsın tıpkı yaşamının son demlerindeki yaprakla dolu bir çınar ağacı gibi...
saatler boyunca ağladım tek basıma kimseler görmeden çaresizliğime kalp kırıklıklarıma mutsuzluğuma ruhumun acıdığını buram buram hissettim fiziksel bir ağrı değildi bu ama aciyordu ruhum kalbim hıçkırıklarım öyle çoğaldı ki nefes alamamaya başladım saatler geçtikten sonra davul gibi şişmiş gözler karşıladı beni sakin birikmiş tüm zehrimı göz yaşlarım ile döktüm ama geçmedi geçmeyecek gözyaşlarımda boğularak ölmeye mahkum edildim ben .
Üzgün olduğum doğru. içimde olan biteni kendime bile açıklayamıyorum. Çoğu şeyle, bir çok kişiyle ilgim yok. Senden ibaret olduğum, sana içtiğim sana uyuduğum doğru. Bazen ortasında kaldığım bu durumun anlaşılabileceğini düşünmüyorum. Yaşıyor musun deseler evet diyemem, öldün mü deseler cevabım yok. Sokaklar, kalabalık eksikliğini yüzüme vurmak için ıslak ve yağmurlar hiç olmadık zamanda yağar, ağlamak gibi.
Şimdi her nerede ne yapıyorsan, buna devam et, hiç olmamışım gibi. Ve hiç olmamışsın gibi kiminle ne yapıyorsan devam et,
ağlamak gibi.
inanılmaz rahatlatır. kimseye bir şey söyleyemeyen içinde oldukça biriktiren insanlar için son derece güzel bir olaydır. ben her an ağlamaya meyilliyimdir. yavaştan düşen damlalar ardından bi surat büzüştürme ve sonunda sinirle bağır çağır ağlama. müthiş.