şu gelip geçici dünyada var olmak demektir... Ayrıca eski zamanlarda çeşitli topluluklar tarafından insanın ruhunu ve kalbini temizlediğine inanılırdı.
ben hiç ağlamazdım; çok uzun zamandır böyleydim yani.
ama bende kalan bir çift küpen.
tam 1 ay sonra çekmecemden çıkıverdi birden.
tutamadım.
1 damla gözyaşı döktüm.
1 sigara yaktım.
hepsi bu.
Ağlamak yemek içmek gibi bir ihtiyaç olup ağlamanın sonlanmasıyla insan ihtiyacını giderdiğinden rahatlar. Ağlamanın çeşitli sebepleri olabilir. Reddedilmek, sevgisizlik, çaresizlik, umutsuzluk gibi çeşitli duygular ağlamaya yöneltebilir insanı. Yılmaz Erdoğan'ın kayıp kentin yakışıklısı adlı şiir albümünde çokça ağlamak kelimesine rastlayabilirsiniz.
gözlerden yaş gelmesi diye tabir edilir. tıbben çok faydalıdır ağlamak. göz yaşı antiseptiktir çünkü. göz yaşı, gözü mikroplardan arındırır. tıpkı kalbi de kirden arındırdığı gibi.
ota çöpe ağlayan, gözünün contaları bozuk bir insan değilseniz eğer, ağlamak insanın içine farklı bir ferahlık verir. gözden dökülen damlalar, adeta birleşip bir sel oluşturur yüreğinizde. ve o sel, içinizdeki tüm birikenleri silip götürür. ağlamak bir dışa vurumdur. artık içinizde tutamayacağınız kadar çok dert biriktirdiğiniz anlamına gelir. o dertler gözünüz ve ağzınızdan eş zamanlı dökülüverir o anda. ağladıkça söyler, söyledikçe daha çok ağlarsınız. ve ağlamaktan konuşamayacak hale geldiğinizde ise tek ihtiyacınız, bir omuz. hıçkırıklarınızı bastıracak, sizi sakinleştirecek...
bünyede acı hissiyatı hasıl olduğnda, bu acı bünyeye fazla geldiğinde gözpınarlarının bundan kurtulma çabasıdır ağlamak. Ne varki gözyaşları akıtıldığında bu acı yok olmaz. Hafiflemezde... Sadece vucut yorgun düşer uyur. Beynin bu acıdan biraz uzaklaşması sağlanır. Yani kifayesizdir, beyhudedir, ancak kaçınılmazdır.
insan en çok çaresizken ağlar.elinden hiçbirşey gelmiyorsa, birilerine yakaramıyorsan bile, kendi haline acıyorsan, acı çekiyorsan, daha kötüsü olamaz diyorsan, düşüncelerinden uyuyamıyorsan ağlamak en rahatlatıcı şeydir. hem böylece ağlarken sızıp uykuya dalma ihtimalin de vardır.yorganın altına sinersin, sesinin duyulmamasını istersin, yastığının yavaş yavaş ıslandığını farkedersin.ağlamaya devam ettikçe başının ağrısı artar, midenin sancısı başlar, iyice acı çekersin. yüzünü yıkamaya gidersin ama aynada kırmızı gözlerini, morarmış gözaltlarını, dağılmış saçlarını, kurumuş dudaklarını görünce daha da acırsın kendine. belki de kendine acımak istediğinden ağlarsın bu kadar. birilerinin gelip sana ilgi göstermesi için, dünyada varolduğunu, yaşadığını sana hissettirmesi için ağlarsın. sonra kimse gelmez ve sen daha çok ağlarsın.
