UHUT'TA ÖLDÜĞÜNÜ DUYUNCA ARKADAŞLARINA,
NiYE BURADA OTURUYORSUNUZ DiYE SORMUŞTU.
ONLAR DA
'ALLAH*'IN RASULÜ ÖLDÜRÜLMÜŞ DEYiNCE
ENES KÜKREMiŞ:
'PEKi O ÖLDÜKTEN SONRA YAŞAYIP DA NE YAPACAKSINIZ?
KALKIN VE O'NUN GiBi ÖLÜN! DEMiŞTi.
VE SAVAŞIN EN YOĞUN OLDUĞU YERDE ŞEHiT DÜŞMÜŞTÜ.
HEM DE NE ŞEHiT EY NEBi!
VÜCUDU YARALARDAN TANINMAZ HALDEYDi.
-ambityus beni seviyo bana yavşıyo falan demişsin sağda solda?
--yalan mı abazanın tekisin peşimde dolaşıp duruyosun.
-yaa bir siktir git sen benim sikimi bile kaldıramazsın.
--üüüüüüğüüü
(bkz: tamam tamam ağlama)
(bkz: nasıl çıktı lan bu benim ağzımdan)
bazen sadece bir "gitme"dir.
bazense "şehit" dayanamaz aglarsin bile birak hissi.
bazense bir sarki sözü ;
"unuttu dese dilim yalan,yalan,yalan vallahi yalan,hasretin içim de hep alev alev hep alev hep alev alev yanar"
"ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur"
bir şehit cenazesinde, şehit olmuş askerin kardeşi abisi giderken ardından haykırdı, ciğerlerinden gelen son nefesiyle: "anne, abime iyi bak". içim nasıl sızladı anlatamam...
Geçmişe dönmek başka, geçmişi silmek başka. Bir kere aktı mı zamanın içinden, suyun yolu değişmez. Unutma. Bin kere dönsen o güne bin kere ihanet edecekler sana. Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler sana, çaresi yok bin kere gidersin yanlarına.