BiRDE BÖYLE AHeSTE AHESTE KAYBOLUŞU YOKMU? insanı içini eritiyor lan!
ne umutlarla açılmıştı o başlık bir bilseniz.
"hadi lan, biriniz bir şeyler yazında çıksın şu başlık en tepeye" diye kendinizi yırtarsınız. bazen ikinci entrysini bile giren oluyor ama, onda açtıgı başlıgın ikinci entrysini giren trol diyorlar. sonra ikinci sayfaya geçince, içinizden okkalı bir şekilde "anan zaaaaaa emi sözlük, anan zaaa" diye feryad edersiniz.
can yakıcıdır. ne ümitler heveslerle açılmıştır. şevk kırılır , mideye bi ağrı saplanır. üç saat sonra etkisini yavaş yavaş kaybeder ve heyecanla yeni başlıklara yelken açarsınız.
insana, sanki heryerde olduğu gibi burada da bir başlık kardeşliği kast oluşumu olup olmadığını düşündürür. var mıdır, yok mudur bilinmez ama hissiyat budur.
kendi açtığın başlık olduğun da çabucak aşağılara inmemesi, ortadan kaybolmamasını istemekle göreceli bir duygu sunar. eğer ulenn bu başlıkta neyin nesi deniliyorsa hemen akıp gitmeli 10. sayfadaki yerini 5 dakika da almalıdır.
bir de zamanın hızlılığını anımsatır. yazarken nasıl emek vermiştim, okundu mu acep? kısmını düşündürür.peşisıra içsel derinlerde entryler de bitmez başlıklar da bitmez diye düşündürür akıp geçişiyle.
deliler gibi yazarsın, bilgiyi verirsin, espiriyi çakarsın, biraz da damara dokunursun ama yok efendim şans ya kimsenin gözüne çarpmaz. işte bu, bu durumun içine girildiği anda çaresizlikle gerçekleştirilen eylemdir. ta ki başlık sol framenin 2. sayfasına geçene kadar. sonra bekle de görülsün.
yazdığın şeyin, harcadığın emeğin karşılığını alamamaktır ki çok fenadır çok koyar. daha beteri de açılan başlığın sol frameden akışının izlerken hiçbir oy ve tepki alamamaktır. bir nevi siklenememektir. fena koydu ya.
açılan başlığın orantısız güce maruz kalmasından iyidir bazı durumlarda. çünkü insanların içindeki konuyla ilgili cevheri çıkarmaya niyetlenmek her zaman güzel sonuçlar vermez. ve siz küçük dile dokunan parmak misali olanların müsebbibi olursunuz. bırakın akıp gitsin. kabı olan, kabı oranında faydalanır nasıl olsa.
acı veren bir durumdur.*
yolda yürürken, kitap okurken, duştayken, tuvaletteyken, vs.vs.. akla müthiş bir fikir gelmiştir. yapılan iş her neyse bırakılır bir koşu bilgisayar başına gidilir. sözlük açılır. bir heves başlık açılır, entry döktürülür. sonra beklenmeye başlanır. gül gibi başlık sol framede taze taze durmaktadır. bir iki başlık açılır üstüne. sayfa yenilenmeye devam eder. bakarsınız ki sizin başlık gittikçe gidiyor. çaresiz bakarsınız ardından. öfke belirir içinizde. "ulan bi baksan elin kırılmaz ya" dersiniz ama duyan olmaz.başlığınız, diğer binlerce başlığın arasına gömülür.