vardır ya hani şehir efsanelerimiz. neymiş efendim köpek üzerinize geldiğinizde yere çökmeliymişsiniz. ya da, vahşi bir hayvanla karşılaştığınızda ölü taklidi yapın.
şimdi, çok çelişkili bir durum var.
1) köpek üzerimize geldiğinde çöküp beklediğimizde başımızdan gitmiyor. bu yetmezmiş gibi, hayatınız boyunca kıçınızın sol lobunda 6 dikişle yaşıyorsunuz. tecrübeyle sabittir.
2) vahşi bir hayvanla karşılaşıldığında ölü taklidi yapmanın bir anlamı yok. çünkü, "balık tutmayı severim fakat yemeyi değil" felsefesini güdemez bir hayvan. ya da, hiçbir vahşi hayvan adrenalin tutkunu değildir. o hayvanlara verilen iç güdü, "öldür ve ye" üzerine programlıdır. siz ölü taklidi yaptığınızda, iç güdüsel olarak yaratıcıya teşekkür eder.
netice itibari ile bu şehir efsaneleri ile büyüyen bir türk evladı da azrail'i kandıracağını sanır.
-ölü galiba. öldürmeyeyim.
+evet abi. ölüyüm.
-hahahaha allah belanı vermesin lan. altıma işeyecem senin yüzünden.
-...
