yine doğruları söylemiş büyük başkanımız. işin tuhafı bu sözlerin neredeyse kelime kelime aynısının adnan polat tarafından söylenmiş olmasıdır. gerçi zamanında ergun gürsoy fenerbahçe bizi her alanda geçti dediğinde de birileri kafalarını kuma gömüp susmuştu, adnan polat süreklilik göstermeyen başarılar tesadüfi kazanılmıştır dediğinde de.
sadece kendi kulübü ile uğraştığı için, diğer camiaları ve taraftarları tarafından nefretle kıskançlıkla anılan değerli insan. bugün aziz yıldırım'In oluşturduğu fenerbahçe tablosu kendi kendini yöneten, borç batağı içerisinde yüzmeyen, devlete vergi borcu olmayan, yani bırakın sporu futbolu, vergi verme kültürüne sahip olduğu için tüyü bitmemiş yetim hakkını yemeyen, devlet dairelerinin kapılarında bizim borcumuzu affedin diye kimseye yalvarmayan bir yapıdır.
haliyle taraftar da bu insanın profesyonel yönetim anlayışından dolayı kulübüne destek olmakta, türkiye'Nin en büyük, güçlü, etkili ve ezici camiası olduğu için arkasına aldığı rüzgârla ilerlemektedir. sadece bedava forma dağıtıldığında 10 milyonluk bileti alıp stadı dolduran taraftarların anlayamayacağı türden bir ufka sahiptir.
daha 1 hafta önce simsar operasyonu kapsamında tele kulaklara takılanlar, rakip takım başkanlarını arayıp şike provokasyonu yapanların yanında türk futbolunun temizlik abidesi gibi durmaktadır.
tertemiz elleri türk futbolunun üzerinde oldukça futbolumuzun marka değeri yükselecektir. vizyon sahidir.
Yine saçmalayan ve ne dediğini bilmeyen insan.
sonra Niye küfür ediyorlar bana, niye fenerbahçeyi sevmiyorlar.
Sana küfür bile az büyük başkan (!)
Kendi kulübün ile uğraşacağına hala başkalarına laf yetiştirmekle meşgulsün ! biz başarı tekrarlamasını yaptık. Önce şampiyon kulüplerde yarı final oynadık , sonra uefa yı aldık , sonra çeyrek final oynadık.
Rutin olduğu için super kupa galibiyetinde sokağa çıkmadık.Bunları senden icazet alıp yapmadık !
senin birbirinin memesini ısıran takımın gibi ankaragücü'nü yenip çoşmadık.
Çek artık o pis elini Türk futbolundan ! Başkalarının işine karışmadan edebinle otur !
kulupler birligi ba$kani olur olmaz naklen yayin gelirinin 60 trilyon daha artmasina vesile olmu$ insan.
cemkirenler 1 transfer daha yapabilecekler sayesinde..
fenerbahce dergisinin nisan sayisinda ki yazisinda kulupler birligi ile ilgili $oyle soylemi$tir;
--spoiler--
Türkcell Süper Ligde mücadele eden tüm kulüplerimizin başkanları, oy birliğiyle beni Türkiye Kulüpler Birliği Vakfının başkanlığına seçmiştir. Kulüplerimizin yöneticilerine beni bu göreve layık gördükleri için teşekkür ediyorum. Biz de gerekli şartları sağlayarak, tüm kulüplerimizin, Fenerbahçe gibi büyümesi, gelirlerini artırması ve kurumsallaşma adına adımlar atması ve sonuçta da Fenerbahçe gibi kazanması için elimizden gelen çalışmaları yapacağız.
--spoiler--
roberto carlos marca gazetesine verdigi roportajda kendisini $oyle anlatmi$tir;
"buyuk bir kulup yaratmak isteyen bir başkanımız var. Çok fazla parası var. Başkan yardımcımız da tüm Türkiye'nin sahibi olabilir. Başkan bize köte dönem geçirdikleri zamanlar olduğunu da söyleyerek, şöyle demişti; (Bak şimdi Real Madrid'in bütçesi ne kadar, 300 milyon Avro. Manchester United aynı şekilde zengin, ama Fenerbahçe'de harcamak için 180 milyon avromuz var. Her şeyi yaptığınız için burada olduğunuzu sanıyorsanız hepiniz yanılıyorsunuz. Eğer herkesi kovmam gerekiyorsa bunu yaparım ve şu anda dünyanın en iyilerini getiririm). Böyle bir başkanımız var işte. Çok tutkulu, ama aynı zamanda çok iyi bir insan olan başkanımız var. Lorenzo Sanz gibi bir başkan. Kulüple yaşayıp her zaman beklentileri olan biri."
bugüne kadar sürekli bok attığı, tanımadığı, etmediği, çoğu zaman gitmediği, hiç bi boka benzetemediği, ancak diger klüplerin başkanlarının gel bu bokun başına geç ısrarlarına dayanamayıp bu klüpler birliği ya da fenerlilerin deyimiyle hiç bi boka yaramayan şeyin başkanı olmuş kişidir.
'pires nerede' diye hayal urunu transferler uzerinden umuda kapilip neticesinde yonetimine tavir alan; bunun sonucunda da takimini bilmem kac hafta desteklemeyip sonra da taraftarlik dersi vermeye kalkan bunyelerin hakkinda atip tutmamasi gereken $ahis.
son 4 seneye bakilirsa 'yonetim istifa' seslerinin nereden yukseldigi desibel desibel & kademe kademe gorulebilir.
ayrica aziz yildirim kendisi klupler birligi ba$kanligini istememi$; diger 17 takim tarafindan aday gosterilmi$tir.
kendi klubunu yonetemeyip ba$kanliga aday olan insanlarla kari$tirilmamasi gerekmektedir.
asil sorun yada du$unce farki aziz yildirim'da degil, once fenerbahce'yi klupler birligi'nden ihrac edip daha sonra 'noolur ba$kanimiz ol' diye yalvaran zihniyettedir.
he, aziz yildirim merdiven'e mevdiven dedi. adnan polat 2 kelimeyi bir araya getiremiyor 'iii' demekten. yildirim demiroren'den hic mantikli bir cumle duydunuz mu? aziz yildirim en azindan derdini anlatabilmektedir. hatta bu yuzden 2 kelimeyi bir araya getiremeyen diger 17 klubun yoneticileri tarafindan oy birligiyle secilmi$tir.
'mevdiven' cok komik harbiden.
neyse, takilin siz.
takımının galatasaray' a yenildiği bir maç sonrası ali sami yen merdivenlerinin dolu olmasından şikayet eden, hiçbir galatasaray galibiyetini tebrik etmemiş, galatasaray' ın haklı avrupa başarılarına çamur atma cüretini göstermiş fenerbahçe ve yeni kulüpler birliği başkanı.
gerek fenerbahçe kadrosuna yaptığı transferler gerek de tesisleşmedeki çabaları sebebiyle takdir edilesidir. fenerbahçelilerin onu sevmesi elbette doğaldır.
ancak kazın öbür ayağı da var. başka bir tabirle empati diye bir şey var. aziz yıldırım ' galatasaray' ın uefa' yı kazanması tesadüftür ' gibi aşırı komik bir açıklama yaparken ve galatasaray ile beşiktaş kazanıp kendi takımı yenildiğinde hakemlerle federasyondan şikayet ederken, yönettiği ekibin kazandığı başarıların da aynı biçimde değerlendirilme ihtimalini düşünmüş müdür? görünüşe göre hayır.
kısacası; fenerbahçe' den nefret edilmesinin sebebi sayın aziz yıldırım ve yönetim kurulundaki sayın nihat özdemir, murat özaydınlı ve mahmut uslu gibi centilmenlikten, hem de nasıl, uzak ve antipatik şahsiyetlerdir. yoksa fenerbahçe' nin kıskanılması tamamen boş kümedir. avrupa' da maç kazanınca gururlandırır, türkiye' de ezeli rakiptir.
not: yeni görevinde kendisine başarılar dilerim.
"ben şampiyonlukların sahada kazanılmadığını öğrendim" demeciyle türk futbolunun haluk ulusoy ve eyyamcıları tarafından getirildiği noktayı gayet iyi özetlemiş ve bu sözleri son 2 senenin türkiye kupası maçlarında kanıtlanmıştır. adnan polat'da "kimse sevinmesin biz şampiyon olacağız" diyor neden kimse çıkıp "yaw bunlar şike yapıyor" demiyor? aziz yıldırım ve klüp yöneticileri "herkes için eşit kararlar, adalet" diye bağırırken neden bu "bizi kayırın" olarak anlaşılıyor bilmiyorum. ortak pankartla çıkmak türk futbolunu temizlemiyor efendiler ortak pankartla çıkanların maç sattığını da gördük biz. cordoba'nın penaltıda hakan şükür'e köşe göstermesini, sergen'in takım 1-0 yenikken "nedense" kaleye doğru değil de kaleye paralel koşmasını unutmadık.
cüneyt çakır meselesine gelelim. kimileri diyor ki 4-0 lık maçtan sonra "ne güzel yönetti dememiş miydiniz?" isteyenlere o maçın full videosunu cd olarak yollarım. beleş hemde kargo benden. o maçta tarihi bir yenilgiyi kim engelledi sanıyorsunuz? o maçtaki gözlemci notuyla kendisi sezonun en yüksek notunu aldı. insanların tepki gösterdiği nokta kuralları uygulaması değil; kuralları yalnızca bir takım için uygulaması. buradan da anlaşılacağı üzre kimse kayırılma istemiyor. adalet istiyor insanlar. bu yüzden bu derece tepki gördü. ayrıca gözlemci de kendisinin "süper" yönetmediğini düşünmüş olacak ki 7.1 gibi bir not verdi. 7.1 fifa kokartlı hakemler için ortalamanın altı bir not bunu da hatırlatalım.
kara para aklamasıdır şudur budur fenerbahçe kulübü'nü ilgilendirmez. varsa kanıtın verirsin savcılığa suç duyurusu o zaman ak g.t kara g.t belli olur. kahve de duyduğu lafları gelip sözlükte söylemek sözlük formatı içindeki boşluğun eseri ya neyse.
hasan doğan konusuna da değinip bitiriyorum. hasan doğan kimin adamı? rte. seyrantepe arazisi için kim galatasaray'a kıyağı yaptı? rte. hasan doğan'In aday olması için kulüpler birliği başkanı olarak kim devreye girdi? özhan canaydın. bu tabloya bakınca "hasan doğan aziz yıldırım'ın adamı" demek komik duruma düşürmez mi adamI? düşürür.
1,5 yil oncesine kadar butun futbol klubu ba$kanlari tarafindan ele$tirilip, hakkinda atip tutulurken; 1,5 yil sonra ayni ba$kanlarin oy birligi ile klupler birligi ba$kani secilen ki$i.
bu ülkeye ve medyasına, haktan, hukuktan yana olanlara, adaletten,nezaketten taraf olanlara az bile yapandır. kendisinden habersiz tırnak bile kesilemeyecek stadta bacağım kadar kablo kesildiğinde sureti haktan görünebilen, olayın tartışılmasını engelleyip, gündemden düşmesini sağlayan insandır. kendisinden onay alınmadan sineğe zarar veremeyeceğiniz stad otoparkında rakip takım oyuncusunun sille tokat dövülmesinin arkasının aranamamasını, tıpkı kablo olayı gibi toplumsal belleğimizden silinmesini temin eden insandır. sürekli posta koyup, ya alt düzeyde temsilci gönderdiği, çoğu zaman buna da tenezzül etmeyip tanımadığı kulüpler birliğine ahval ve şerait münasip tezahür ettiğinde ( ettirildiğinde de diyebilirsiniz ) başkan olmakta beis görmeyen ve bu suretle kendisine methiyeler düzen futbol / spor alemine hakaretin en büyüğünü eden başkandır. ''u '' dönüşü ve kıvrak manevralar yapmakta pek mahir olmakla beraber, kolay unutan, güç, kudret ve iktidar karşısında anında mayna eden insanımız tarafından '' sözünün eri, lafının arkasında duranların alemdarı '' ilan edilen insandır. allah için toplumsal zaaflarımızı süleyman demirel kadar iyi analiz etmiş, gündem değiştirmekte turgut özal'a rahmet okutacak kadar becerikli, çabuk öğrenen bir insandır. nakıslarının artılarının fevkalade fevkinde olduğu hususunda, ona kayıtsız şartsız destek veren fenerbahçeli dostlarımız dahil kollektif mutabakat oluştuğunda ( nitekim onaylamayan fenerbahçelilerin sayısı az değildir ) iş işten geçmiş olacaktır. aziz yıldırım futbolumuzda ortaya çıkan ilk olumsuz figür değildir,ancak becerileri, gücü, ihtirasları ve arkasına aldığı destekler itibarı ile eşi benzeri görülmemiş bir tehlikedir. bu satırların yazarı fenerbahçe'nin gelecek şampiyonluklarını, avrupa' da alınabilecek bir kupayı ( zannetmemekle beraber ) asla bir tehlike olarak görmemektedir. o bakımdan lutfedilip okunursa bu gözle değerlendirilmesi hasseten rica edilir.
zamanla değişim gösteren kaşık, pardon başkan. önceden olsa sevilla maçından sonra onu buna b.k atardı ama gayet iyi ve güzel konuşmuş helal olsun dedirtmiştir. herşey iyi güzel de gidip gidip gelmese, sözlerininde arkasında dursa(ydı) tam süper olurdu.
2 sene önceye kadar fenerbahçe taraftarının saraçoğlunda sırtını döndüğü , ana avrat küfür edip istifa etmesi için zorlanan başkan.
gel gör ki şimdi büyük başkan.
sütten çıkmış ak kaşık misali tertemiz insan. ulu kişilik , adam evliya gibi kusursuz hiç hatası yok. aman laf etmeyelim sonra çarpılırız. eleştiriye bile tahammülü olmamak demek böyle bir şey. devlet ihalelerinden kazandığı tertemiz paraları fener'de bembeyaz etmiş yüce insan. allah aziz yıldırım'ı başımızdan eksik etmesin.
"ben şampiyonlukların sahada kazanılmadığını öğrendim" şeklinde demecini verdikten sonra "sezon sonu fenerbahçe kesinlikle şampiyon olacaktır" demecini vermiş büyük başkan.
her ne hikmetse bu demecin ardından beşiktaş'ın bırakınız penaltılarının verilmemesini veya rakibin sert oyunlarına hakemin müsamaha göstermenisi, maçlarda atmış olduğu nizami gollerin bile verilmemesi ilginç bir tesadüf olsa gerek. cem papila'nın gösterdiği 5 kırmızının 4'ünün arkasında olan bir beşiktaşlı olarak nedense cem papila'nın kuralları uyguladığı tek maç beşiktaş-samsunspor maçıdır. aynı cem papila o sezon yönettiği fenerbahçe-galatasaray derbisinde her pozisyonda "sakin" uyarısı yapması, maçta ilk kartın luciano'ya son adam olduğundan "lütfen" kırmızı çıkarması ilginçtir. o gün cem papila'yı kuralları uyguladığı için kutlayanlar, bugün cüneyt çakır'ın gösterdiği kartlarda kuralları uygulamasını ateş püskürmektedirler. -bana göre cüneyt çakır kötü maç yönetmiştir ancak, gösterdiği kartlarda kuralları uygulamıştır- cem papila'ya hakkımı beşiktaş'a çıkardığı 5 karttan ötürü değil, o standartta ömründe 1 maç daha yönetmediği için helal etmiyorum.
tüm bunlar oratadayken, 2003-2004 sezonunda fenerbahçe'ye çağ atlattı demek, fazla subjektif cümleler.
aziz yıldırım başarılıdır, özellikle son 2 yılda fenerbahçe'ye kurumsal bağlamda çok şey kazandırmıştır. ama 10-11 yılda da o kadar hatanın üstüne biraz da başkanlığı öğrenmiştir sonuçta.
ha unutmadan, kendisinin çok çok kötü bir taklidi maalesef beşiktaşımızın başındadır.
takım neredeyse bir sezon boyunca penaltı atamazken özhan canaydın gibi basın toplantısı yapıp "bakın bizim hakkımız yeniyor" demeyen başkandır. çok konuştuğu için sevilmez. fenerbahçe'yi sevdiği için sevilmez. zamanında vefa küçük'ü bir oyla geçip seçim kazanmıştır. o dönemden beri muhalefet tarafından sevilmez. ilk başlarda sportif başarıda dibe vurmuştur. o zamandan bu zamana tesis bazında, sporcu bazında, alt yapı bazında kısacası her alanda fenerbahçe'yi geliştirdiği için geride kalanlar tarafından sevilmez. 100. yılında nasıl şampiyon yapıldığı, geçen sene türkiye kupası'nın hediye edildiği beşiktaş'In taraftarlarınca sevilmez. 4 sene arka arkaya şampiyon olurken ezeli rakipleri fenerbahçe ve beşiktaş'ın toplamı kadar penaltı atan, 2000-2001 sezonunda trabzonspor, 8-0'lık ankaragücü ve şu an aklıma gelmeyen bir çok maçı satın alan, teşvik primi kavramını türkiye'ye hediye eden, ulusoy federasyonu zamanında en çok şampiyon olmuş takım ünvanlı, beşiktaş'a kardeş ayağı yapıp her türlü kazığı geçiren galatasaray'ın taraftarlarınca da sevilmez. kimse sevmesin. biz seviyoruz ya o yeter.
spor dünyasının diktatörü. fener başarılı olsun diye her türlü işi yapar ele geçirmediği kurum kuruluş kalmadı zaten hükümet ve rte arkasında hala eziliyoruz diye kıvranıyor. karşısında özhan canaydın ve yıldırım demirören gibi pasif insanları buldu at koşturuyor. bundan sonra ülkede herhangi bir maçta tarafsızlık beklemek abes olur.
fenerbahçe'ye 2003-2004 sezonunda hakemler ve federasyon ile birlikte masa başında çağ atlatmış fenerbahçe başkanıdır. -bu sezonda beşiktaş'ın önü hakemler tarafından -cem papila bu değerlendirmenin dışındadır- kesilmeseydi, aziz yıldırım çağ mı atlatmış olacaktı?-
diğer taraftan son iki yılda fenerbahçe'ye kat ettirdiği kurumsallaşma ise takdire şayandır.
aziz yıldırım yücedir,bir tanedir,tektir.saygıdeğer iş adamıdır kendileri.
sütten çıkmış ak kaşıktır aynı zamanda. hiç kimseye kötülüğü dokunmamıştır. yalan söylemez,dediğinin arkasındadır. bir melektir aziz yıldırım.
bunu yazmamda emeği geçen herkese teşekkürler (!)
istemediğinizi gazmmazlayın silinir yine.
