Kendisi çatlamadan
Toprağı çatlatamaz tohum
Aşmışım sınırını mutsuzluğun
Ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
Acısını artık duyamıyorum
Ki kendim öyle bir acı olmuşum
Nasıl görmezse göz kendini
Kendimi arıyor bulamıyorum.
sen ağaçların aptalı
ben insanların
seni kandırır havalar
beni sevdalar
bir ılıman hava esmeye görsün
düşünmeden gelecek karakış..
acarsın çiçeklerini ..
bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
bir güler yüz bir tatlı söz..
açarım yüreğimi hemen
yemişe durmadan çarpar seni karayel
beni karasevda
hem de bilerek kandırıldığımızı
kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza
koş desinler bize şaşkın
sonu gelmese de hiç bir aşkın
açalım yine de çiçeklerimizi
senden yanayım arkadaşım
havanı bulunca aç çiçeklerini
nasıl açıyorsam yüreğimi
belki bu kez kış olmaz
bakarsın sevdan düş olmaz
nasıl vermişsem kendimi son sevdama
vur kendini sen de bu güzel havaya.
boşuna övünme beni aldattın diye
beni kandırmak kolay
ben bile kandırırım
ben bile kandırırım..
bulamazsam aldatacak birini,
kendim kendimi aldatırım..
"sevişirken yılan bile dokunmaz
tapınmakta aşktan saygın olamaz
sevda üzre yıldırım olsa çarpmaz
istiyorsan uzak kalmak ölümden
hep aşk üzre olmalısın a canım
ki ölüm de sevişirken kıyamaz"
Sevgili Azizim, ''Nah kalkınırız'' demişti, ''Merhaba'' demişti, ''Şimdiki çocuklar Harika'' demişti o, korkarım da yine de doğru bildiğimi yazarım demişti, kimi görüşleriyle azınlıkta olmasına rağmen, halk bağrına basmıştı onu, sevmişti. Yazmıştı gerçekleri, iğneleye iğneleye, dokundura dokundura söylemişti söyleyeceğini, cesaretini esirgememişti asla, şimdi geride çuval dolusu kitap, cıvıl cıvıl bir vakıf bıraktı Aziz Nesin, kıymeti sonradan bilindi...
ben sana bok demem
boklar duyar ar eder
bir zerren düşse boka
onuda mundar eder
tanrı senin hamurunu
necasetle yoğurmuş
anan seni sıçarken yanlışlıkla doğurmuş
aziz nesin
bu şiirini sevmediğim tüm arkadaşlarıma armağan etmeme vesile olan kişi
maddi durumu uygun olan herkesin bağış yapmasını dilediğim vakfın kurucusu. (gönüllü çalışmaları da var.)
kitaplarını okuyarak büyüdüğüm eşsiz kişilik.
insanın ölürken bile beyninin dipdiri olabileceğini ve bunun ancak beyni çalıştırarak olacağını kendi üzerinde gösteren ölümsüz yazar.
boyu kadar kitap yazmış olan Aziz Nesin, onun boyu zaten kısadır şeklinde itham edilse de, içerik bakımından boyundan büyük işler yapmış biridir. Türk Edebiyatı'nın son dönemlerdeki en iyi mizahçısı ve edebiyatçısıdır.büyük adamdır.
1934 yılında soyadı kanunu çıktı,her yurttaş kendisine bir soyadı alacaktı.Herkes kendi soyadını kendi seçtiği için insanların bütün gizli,aşağılık duyguları ortaya çıktı.
Dünyanın en cimrileri 'eli açık',dünyanın en korkakları 'yürekli' ,dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar.
Bir mektubun yazılabileceği bir zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine 'çevikel'soyadını almıştı.
Hertürlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım.Ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından,kendime "nesin" soyadını aldım.Herkes 'nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.