--spoiler--
güneş altında söylenmedik söz yokmuş.
bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi.
ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz.
ben de söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde.
hiçbir biçim kalmamış dünyada denenmedik.
bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde.
duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor.
susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim.
ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde.
--spoiler--
yazı yazdığı tan gazetesinde kıçından haber sallamakla meşgul olan komik adam.
bunu kendisi de itiraf etmiştir. müthiş yalanları arasında necip fazıl'ın imana gelişini ''şeyhi ağzına tükürdü, necip fazıl'ın hastalığı geçti, böylece şeyhe biat etti'' diyerek özetlediği haberinin özel bir yeri vardır.
çok seviliyor zira komikti, fikirleri de komikti. şimdiki komik vasat insanlar da seviyor onu, doğaldır, bizde yalan yok.
Surnâme (1976) 'sini ve şiirlerini okuduğum yazar. Bence şairliğe hiç bulaşmamalı. okuduğum romanı da bende bir iz bırakmamıştır. bir daha hiç okurmuyum bilmiyorum.
Hayvanat bahcesi muduru TUBITAK'in basinda olursa, uluslararasi gures hakemi de sehir tiyatrolarinin basina gecer, ne olacak ki! Sonucta Erdogan da cumhur'un basi! Eeeey Aziz Nesin, gun gecmiyor ki kulaklarini cinlatmayalim!
Çocukken "çocuklara en güzel masallar" kitabıyla çıka gelen babamın tanışmamıza vesile olduğu yazar.
Daha sonrasında başka bir kitabını okuma şansım olmadı ama güzel hatırlıyorum kendisini.
kitabı hala durur, birkaç ay önce de şöyle bir göz gezdirip babamın bak ne aldım deyişini hatırlayıp kitaba sarılarak uyuduğum gece geldi aklıma ki bunlara karşın nereden bilebilir bir insanın çocukluğuna dair bir anıda yaşadığını?
Bendeki yeri de bu aziz nesin'in.
ne zaman hava soğusa, kar yağsa, bu sözü aklıma gelen güzel insan..
ne zaman kar yağsa, yoksulları, evsiz barksızları, açları, bu karda kıyamette üşüyenleri düşünürüm. şu karın keyfini bir türlü çıkaramadım, çıkaramam.. fazla insan
derin ve güzel kadıköy insanı cenk taner'in aydınlık kahkaha diye betimlediği yazar. çoğunluk malum yüzdelik hesaplarla bahsetse de kendisinden aziz nesin deyince ben de 2 çağrışım oluyor hemen. aklıma 2 sözü geliyor.
diğer sözünde ise jean paul sartre ve cemal süreya'nın değerine binaen onlar 2 ayrı devlettir, keşfettikçe keşfedersin, bitirmek mümkün değildir temalı sözü...
aklımda yer ettiğine göre beğenmişim, bu değerli insanın tespitlerini.
mit ajanı olan adam gibi adam. bu güzel insana yıllarca ateist komünist diye kin kustunuz öldükten sonra ortaya çıktı ki bu adam mit ajanıymış. devlet için çalışan bir vatan sevdalısıymış.
--spoiler--
Nottan anlıyoruz ki, Aziz Nesin gözaltına alınınca verdiği bilgi üzerine MAHla irtibat kuruluyor, Emniyet Müdürü Ahmet Demire atfen şu not düşülüyor: Sanıklar arasında solcu olarak tanınan Aziz Nesin de vardır. Bu şahıs ses gazetesinde hükümet aleyhinde yazılar yazmakta idi, aynı zamanda Milli Emniyetin adamı olduğu anlaşılmıştır. Milli Emniyet müfettişi Celal Korel ile henüz bu mevzu üzerinde görüşülmedi.
--spoiler--
Aziz Nesin asker
kökenlidir. 1935’de Kuleli Askeri Lisesi, 1937’de Harp
Okulu, 1939’da Askeri Fen
Lisesi’ni bitirdi. Subay olarak
değişik illerde görev yaptı.
1944’de üsteğmen
rütbesindeyken “görev ve yetkisini kötüye kullandığı”
gerekçesiyle ordudan atıldı. http://gundem.bugun.com.t...NewsDetail.aspx?id=195617