ne iş olsa yaparımcılardan. hülya avşar' ın açtığı yoldan paytak paytak yürüyor. ses desen güzel değil, şarkılar desen korkunç; ama güzel kadın. güzelliğinin ekmeğini yiyor zaten. neyse, o daha çok iş yapar biz de ancak konuşuruz.
normalde dinlemeyeceğim türde şarkı söylüyor fakat televizyonda gördüğüm o pozitif o samimi elektriği beni kendisine bağladı. cümlelerinin son hecelerini inceltirken sesinin çatallaşması da ayrı bi tatlılık katıyo resmen.
gece saat 4:00 sularında, enerji şarkısına çektiği klibi gördüğüm hatun kişi.
Uyku hali ve öncesinde devrilen 4 tane votka meyve suyunun etkisiyle klibinden bişey anlaşılamamış hatun kişidir aynı zamanda.
ben bu kızın adını ilk kez okan bayulgen ile duydum. bana göre torpili haşmet efendiden gelir. herkes haşmet efendinin yazılı basında 'baba' ünvanının olduğunun farkında sanırım. işte bir çeşit yavru sevgisi gibi buda. eğer evde çok canım sıkılmışsa tüm gazeteyi okumaya çabalıyorum. işte o sırada okuduğum birkaç yazısı oldu. ve arkadaşlarımla aramızda diyalogların hanım kızın yazmış olduğu metinden daha entellektüel olduğuna kanaat getirdim. ve burası türkiye diyebildim. burda işler böyle.
hoş çekici bi kadın.
her ekrana çıktığında o hınzır gülüşünden mi olsa gerek bilmiyorum yatakta mükemmel olduğunu düşündüğüm kadın.
edıt-ne kadar eksi alsam da aynı fikirdeyim.hatta daha da hastalık yaptı bende radyoda çıktığı zamanda aynı şeyleri düşünüyorum.