içten içe kendini avına kilitlenmiş leopar misali dikizleyen o avcılara sunmayı isteyen fakat bunu açıkça dile getiremeyen kızın söylemidir. böyle hunharca dikizlenirken malum yerleri ıslanmıştır bile ama belli etmez.
ikinci öğretim olup ders çıkışında yurduna gitmeye çalışan iki kızı düşünün. yurt da allahın unuttuğu yerde. gitmek için elinde tesbihle yoldan geçenlere salya akıtan dayıların olduğu bi mahalleden geçmek zorundalar. zorundalar ama dikkat et. kahvenin önündeki dayılar bıyıklarını bürerek bizim kızlara bakmışlar. kız da yanındaki arkadaşına sadece onun duyacağı bi sesle "ayy vallahi yiyecek gibi bakıyorlar hızlı yürü hızlı" diyo belki. şimdi cümle kalıbının başında ayy dedi diye ordaki dayılardan hoşlanmış mı oldu? onların değil onlardan hoşlandığını düşünenlere fırın küreğiyle vurmak lazımdır belki de. neyse.
kendini yedirmeye yer arayandır. bu tipe de acaba kim yiyecek gibi bakıyordur yahut nasıl bakıyordur da bu kezban kendisine yiyecek gibi bakıldığını düşünebilir?