tarihi ve kültürel dokusuyla rum egzotizmini, mimarisi ile yunanistan sokaklarını aratmıcak derecede benzerliği olan, bir dönem türkiye'nin popüler tatil merkezlerinden biridir. güzel balık lokantaları, günü birlik midilli adası turu, cunda adası gibi pek çok sosyal aktiviteye ev sahipliği yapan balıkesirin ilçesi.
Tam anlamıyla ailenizle birlikte huzurlu bir tatil geçirebileceğiniz şirin mi şirin balıkesir ilçesi, aslında ege ye ait sayılmaktadır denizi muazzam bir güzelliğe sahip lakin ağustosa kadar oldukça soğuktur. dünyanın en iyi 16. plajı sarımsakli yi bünyesinde barındıran ayvalıkta, cunda, şeytan sofrası gidilip görülmeğe değer yerleridir ayrıca.
tek 5 yıldızlı oteli grand temizeldir, bunların yanında çok sayıda otel ve pansiyon vardır.
Şahane manzaraları içinde bulundurması, akşamüstü cunda'sı, yaz sıcağında sarımsaklı'sı ve dünyalar tatlısı güzel kızlarıyla ünlü olan yer. Aklımdan ömrümün sonuna kadar silinmeyecek, düşündükçe içimdeki kelebekleri uçuşturacak romantizmin başkenti.
Ayvalık, kesinlkle bir köy, kasaba, ilçe, il... değildir. Ayvalık; cennetin, dünyadaki insanlara tasviri için oluşturulmuş, bir bahçedir. Mercan yatağıyla, tostuyla, dünyada sadece sınırları içinde bulundurduğu 20'yi aşkın kuş türüyle, Şeytan sofrasıyla, Sarımsaklı Plajlarıyla, rum evleriyle, Cennet tepesiyle, iğdeli Plajıyla, Çamlık Mevkiiyle, Paşa Limanıyla, binbir çeşit ottan yapılan yemekleriyle, lor tatlısyla, Sefa'sıyla ve en önemlisi Cunda Adasıyla * Dünyada sayılı turistik merkezlerdendir. Ayrıca Ayvalık hakkında pek bilinmeyen bir özellik ise tam bir sanat madeni olmasıdır.
her köşesi farklı bir güzellikte olan canım memleketim. sıcakkanlı ve fıkır fıkır insanlarıyla bir başkadır. öyle bir yerdir ki yolun iki tarafında birden denizi görmek bile mümkündür. tostu zaten dillere destandır. başka yerlerde söylenen hakiki ayvalık tostuna inanmayın hiç; zira ayvalık tostu ayvalık'da yenilir.*
denizinin muhteşem rengi ve güzel kumsallarıyla unutulmaz tatil yöresi. cunda adası'ndaki restoranlarında, samimi eğlenceleri ile yıllarca hafızalarımıza kazınan cennet. tabii ki, papalina da es geçilmemeli.
-cunda taş kahvede türk kahvesi.
-"engin ve fofo" da rakı balık.
-balıkçı barınağında rakı şişesinde balık olmak.
-sabah erkenden yat turu ve sınırsız papalina tava.
-fly dancingde, kudurmak.
-gosshipde, fıttırmak.
-kaçamakta, kaçamaklar.
-şeytan sofrasında güneşin batışını-doğuşunu izlemek ve alkışlamak.
-cennet tepesinde koya karşı piizlenmek.
-sarımsaklıda denize girmek.
-deve kuşu yumurtasına menemen.
-ayvalık dostu olarak ayvalık tostu.
-yolda yürürken ayak üstü midye dolma.
-deniz içi kafede denizin içinde maç izlemek.
-her gün mesai bitiminde kasabaya yayılmış megafonlardan istiklal marşı.
-tansaşın beleş otoparkı.
-son olarak rakı balık ayvalık.
davet üzerine gittiğimden ötürü sanırım rahat değildim yolda. beğenmesem bile beğenmiş numarası yapmak gerekir çünkü. ayvalık yerine sarımsaklı'da kalmayı istedim, neden bilmiyorum ama. sarımsaklı'da aklımda kalan şeyler şunlar. sivrisinek, buz gibi bir deniz, otellerin önündeki vidanjörler ve tabii ki tost. bir de şu dikkatimi çekti. normalde hız tümsekleri olur yolda. ama burda hız hendekleri var. ilk gördüğümde asfaltla ilgili bir sorun var zannettim ama yok sarımsaklı ve küçükköy'ün içi tamamen böyle. değişik bir uygulama. arkadaş sarımsaklı plajının türkiye'nin en uzun plajı olduğunu söyledi. şöyle bir kalkıp baktım da plaja "piuuu cidden büyükmüş" dedim. cidden ama plaj baya bir uzun. arkadaş beni yiyor da olabilir gerçi, araştırmak lazım bunu.
sarımsaklı'dan minibüse binince ayvalık 15-20 dk. sürüyor. 2,50 ytl fiyatıyla da çüşş dedirtti her bindiğimde. 8 km yola aldıkları para çok sanki. minibüs sarımsaklı'dan çıkıp küçükköy'e giriyor, ordan da tekrar anayola çıkıp ayvalık'a doğru yol alıyor. çamlık denilen bölgeyi (bu bölgenin adı pek iyi anılmamaktadır. çünkü gece vakti karanlıkta kız ve erkek nüfusu hızla artmaktadır. artık neler yapıyorlarsa orda. neyse.) geçtikten sonra büyüleyici ayvalık manzarası sizi karşılıyor. sürekli esen rüzgar kımıl kımıl etmeye yetiyor bünyeyi. evet belki ayvalık'ın merkezi herhangi bir yerleşim yerinden farkı yok ama bana çok farklı ve çok güzel geldi. belki de cunda'nın bunda etkisi büyüktür.
cunda adası'na isterseniz ayvalık'tan tekneyle, isterseniz taksi dolmuş veya otobüsle hem de türkiye'nin ilk boğaz köprüsünden geçerek gidebilirsiniz. cunda'ya gidip de rakı-balık yapmazsanız olmaz. hemen sahilde sayısız lokanta var balık konusunda uzman olan. rakıdan sonra taş kahve'de bir kahve içersiniz. midede yer kaldıysa eğer sakızlı dondurmada yenmesi lazım. şart bunlar.
kısacası ayvalık böyle bir yer. gidecekseniz eğer ağustos sonunda gidin ki daha sakin, daha serin bir yerde tatil yaparsınız.
son söz sebat'a... pis herifler sizi. tekel olmak böyle bir şey sanırım. kendini, ayvalık-izmir dolmuşu sanıyor zaar.
bildiğin foseptik kokuyor ayvalık. ben de yazmak isterdim cilalı cümleler. ama bu kadar bok kokusuna duyarsız kalacak kadar fare değilim. biri çıkıp belediye başkanına yahut her kimeyse bir domates fırlatmaz mı kardeşim? sarımsaklı plajı'na gidersen anca kokudan uzaklaşabiliyorsun. tiskindim billa!