Patlamaya hazır bir volkan gibi hissedersiniz. ilk bir kaç gün iciniz yanar, mideniz bozulur, osuruğunuz bile pis kokar. Sonra bir gün onu görürsünüz. Tüm güzelliği ve o içinizde büyüttüğünüz şehveti ile karşınızda durur. Belki bir merhaba deseniz herşey düzelecekmiş gibi gelir ama o boğazında ki yumru, o his bitirir adamı. Hemen arkanızı döner oradan uzaklaşır ilk bulduğunuz kuytu köşede hüngür sümük ağlarsınız.
işte bu acılar geleceğiniz için en tatlı acılardır. O patlamaya hazır yanardağ halinizden korkmayın, bilin ki her yanardağın lav'ı içine hapsettiği cismi oksijenden uzak tuttuğu için çürümesini engeller. Anılarınız ebedi benliğiniz olacak içinizde, onları çürütmeyin.
Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak...
Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz...
Sokağa fırlayacaksınız...
Sokaklar da dar gelecek....
Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi...
Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü...
Kendinizi taşımayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...
Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan....
'Önemli olan sağlık.'
'Yaşamak güzel.'
'Boş ver, her şey unutulur.'
Siz hiçbirini duymayacaksınız...
Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz.
O’ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz...
'Ölüme çare bulundu' ya da 'Yarın kıyamet kopacakmış' deseler başınızı kaldırıp 'Ne dedin?' diye sormayacaksınız...
Yalnız kalmak isteyeceksiniz...
Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak... ikisi de yetmeyecek.
Geçmişinizi düşüneceksiniz... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak...
Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz.... Gittiğiniz yerlere gitmek...
Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksınız.
Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız...
Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz.
Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz...
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz...
Herkesi ona benzetip...
Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız...
Hiçbir şey oyalamayacak sizi...
ilaçlara sığınacaksınız... Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...
Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek... Boğazınız düğümlenecek,dinleyemeyeceksiniz...
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
Sabahı iple çekeceksiniz... Bazen de 'Hiç güneş doğmasa' diyeceksiniz.
Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler...
Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz...
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz... Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz... Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz...
Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz... Aramayacağını bile bile... Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek... Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla...
Yüreğiniz burkulacak....
Canınız yanacak....
Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz.
Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden...
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz...
Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak...
Gel gitler içinde yaşayacaksınız...
Buna yaşamak denirse...
Razı mısınız bütün bunlara?
Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye?
O halde aşık olabilirsiniz!..
seni zerre kadar düşünmeyeni aklından çıkaramamaktır ayrılık. uyuşturucu gibi olan insanların bıraktığı derin izdir ayrılık. beklenen sesin gelmemesidir suskunluğun en derin olduğu anlar da. yağmurun yağmamasıdır mesela ateşler içinde yanarken.
gitmeyecekmiş gibi sevdiğimizin gelmeyecekmiş gibi gitmesidir ayrılık. hep daha zoru olan ama hiç sonu olmayan.
Ayrıldım sözlük. Taze daha. Yasanmışlığı, yaşanamayacak olanlarıyla.
Olanların yükünü taşımak bana kaldı. Hayret bir şey bu kadar acıyacağını kim sanardı.
Olacağı buydu dedim de, bir de ben inansaydım dediğime.
Anılar en ağır yükmüş. Dedim. Dedim ve kendim inandım buna. Kadehler kalksın anılara.
Mucize beklemekte şiddetle leylalık bir durum. Yalandan ses duymanın türkçesi.
Garip. Çok garip sözlük.
sezen aksunun "her ayrılık zor bin yıldır söyler dururum." dizlerini aklıma getirmiş bir başlık. ayrılığın her türlüsünü yaşamış biriyim. her biri ayrı zor. her biri ayrı yıkıcı. kavuşma ümitlerinizin tükendiği noktada içinizde bir acı olur. yumruk gibi. onu fiziksel olarak hissedebilirsiniz. eğer ayrılmak istemiyorsanız hiç başlamayın.
--spoiler--
Birini çok sevdikten sonra ayrılmak yani kör, sağır ve dilsiz kalmak çok zor bir duygu. Görememek, haber alamamak ve sesini duyuramamak.
--spoiler--