çok saçma bir laftır ki zaten bu lafı diyen sevmemiştir, Güle başka bir isim versen farklı kokar mı kokmaz o yüzden arada azda olsa sevgi olmuşsa birşeyler paylaşılmissa arkadaş kalınmaz.
insanı haytta soğutan laftır.
onca anılardaan sonranasıl arkadaş kalınır? insan düneyin öpüştüğü kişiyle bugün arkadaşım diye bilir mi? annesine babasına sevgilim derken yarın bir gün klankam diye bilirmi ki?
eğer sevgiliden ayrıldıktan sonra asla arkadaş kalınmaz.
'senin hayatına girecekleri merak ediyorum ayrıca bi' köşede kalmanı istiyorum, ayrıldık ama pek de içime sinmedi' lafının sikimsonik bir şekilde özetlenmiş halidir.
imkansızdır. sevgili olduğun bir insanla arkadaş kalmak sadece yıpratır. o başkasının elini tutarken, gözlerine bakarken, onu öperken karşısında oturduğunu düşün, anlarsın.
düşünüyorum "arkadaş kalmak" hep "yaşanmışlıkların üzerine çekilen bir sifon" etkisine sahip zihnimde. herkes için durum nedir bilmiyorum ama yaşadıklarımdan pişmanlık duymayı tergeyeli çok oluyor. ne yaşadımsa gülümseyebilmliyim yüzüne ve buna cenazeler, ayrılıklar dahil.
arada bir arızalı bir adam olduğumu düşünmüyor değilim ama mes'ele sadece "iyi olmak" mes'elesi değil.
mesela sevgilim, belki de dünya üzerinde tanıyıp-tanıyabileceğim en düzgün insan. ve düşünüyorum yarın, içimdeki bu aşk sönüp gitmiş olsa ve yollarımızı ayırma kararı alsak o andan itibaren arkadaşlığımın ona yarardan çok zarar vereceğini bilirim. ve zamanla bu sancılı sürecin birbirimize karşı olan saygımızı kaybetmemize, geçmişe baktığımızda yüzümüzün gülmemesine sebep olurdu.
insan yaşlandıkça anlıyor "ol" dediğinde herşeyin olmadığını ve "bit" dediğinde herşeyin bitmediğini.
demem o ki karşısındaki insana birazcık olsun saygısı olan, birazcık olsun değer veren kişinin yapamayacağı hadisedir. yapabilen insan da en naif ifadeyle iki yüzlüdür.