Kafayı üç beş kw elektrikle bozmuş faşist sürüsü, evet Kürt halkından ayrılmak için üç beş kw elektriğin lafını edecek kadar düşmeyin amk, çok zorunuza gidiyorsa faturalarınızı bana yollayın, evet şimdi silktirin gidin, orta asyaya kadar yolunuz var.
birkaç gün sonra kuzey ırak'ta "kürdistan bağımsızlık referandumu" yapılacak.
çıkacak sonuçları hepiniz biliyorsunuz.
barzani iti kendinden ve çıkacak sonuçtan emin olmasa referandum falan yapmaz.
peki orada kürdistan kurulacak.
kendinize hiç soruyor musunuz "buradaki kürtler ne olacak" diye.
oh ne ala.
"kürdistan kurulsun, ama biz türkiye'de kalalım."
adamlar haklı.
bizim gibi salak bir millet bulmuşlar, o milleti "ümmetçilik" zırvasıyla kandırıyorlar yıllardır.
en çok vergi veren 5 şehire bak.
normal olarak bu şehirlerin en çok kamu yatırımı alan şehirler olması lazım değil mi?
ama en çok kamu yatırımı alan 5 şehir içine diyarbakır ve mardin girmiş.
bursa ve kocaeli'ye devlet demiş ki "siz verin ama almayın" hatta "başını alın siz amk salakları" demiş devlet.
benim payıma düşen kamu yatırımını almış diyarbakır'a, mardin'e yedirmiş.
ben senelerdir bunu haram ediyorum zaten de boğazlarına takılmıyor bir türlü.
aynı tabloda vergi tahsilat yoğunluğu ve kamu yatırım yoğunluğu haritaları da var.
burada da hangi illerden vergi tahsilatı yapıldığı, hangi illerden tahsilat yapılmamasına rağmen yatırım yapıldığı gayet net görülebilir.
ayrılıkçı türkler cemiyeti her şeyden önce "sosyal adaletsizliğe hayır" diyen bir oluşum.
benim payıma düşen kamu yatırımının kürtlere, suriyelilere harcanlasına ben razı değilim.
dün, diyarbakır'da atatürk heykeline saldırıldı.
ondan kısa bir süre evvel de urfa'da.
bugün diyarbakır'da atatürk heykeline saldırılan yerin adı "şeyh sait meydanı"ydı.
yani adamlar bu ülkenin bütün değerlerine düşman.
cumhuriyete düşman.
ama bunları hem sağdan, hem soldan kardeş olarak gören kitleler var.
ve bunlar yüzünden türkiye'nin milyar dolarları, türkiye'ye zerre faydası, katkısı olmayan bir bölgeye akıyor.
oluk oluk...
50 milyon nüfuslu, kürtsüz ve arapsız bir türkiye hayal ediyorum.
siz de hayal edin, iştahınız kabaracak.
k*rtleri devleti ele geçirerek kuzey ırağa sürmek isteriz asarız da keseriz de ama teröristin bile saygı gördüğü ülkede başımıza gelmeyen kalmaz ihtilal yapmadıkça k*rtleri süremeyiz.
doğuda bırakın yaşamayı sorsan haritada yerini gösteremeyecek adamların boş boş konuştuğunu görüyorum ve diyorum hep, gidin oralarda yaşayın da toprak dediğimiz şeyin insansız bir anlamı olmadığını anlayın.
bu anlayış toprak vermek değil, ülkenin kangren olmuş uzvunu kesip kalan sağlam bölgeyi temizlemektir. çünkü orada yaşayanlar bizim ülkemize zarar veriyor. hiç olmamaları çok daha iyidir..
istekleri ütopyadır.
Her ne kadar uygulanabilse kürt sorununu topyekün çözme olasılığı olsa da ne Faşistler ne de liboşlar buna izin verecek gibi görünmüyor.
Zaten bu iki kesimi besleyen ortak kaynak yani abd merkezli patronlarının da işine gelmez. Görünen o ki asıl plan Kürtlerin türk insanının iliğini sömüren bir özerk kürdistan kurması ve giderek batıya yayılarak eninde sonunda türkiye'nin tamamına hakim olmasıdır.
Hızla bu sona doğru sürükleniyoruz. Ordumuzun kaderinde etkili karar mekanizmalarının başına bile kürtler geçirildi. Bunca zehirlenmenin sebepleri araştırıldığında altında kürt kökenli birine ait yemek firması çıkıyor.
Bu gidişat aslında uzun vadede ne türkler ne de kürtler için kazançlı. Zira birbirimizi yerken hiçbir gelişme sağlayamıyoruz.
Çekoslovakyanın çek cumhuriyeti ve slovakya olarak ayrılmasına her iki halkın da %36-37 gibi bir kesimi karşıymış. Ancak iki millet de ayrılmadan karlı çıktı. Daha önce slovakları çekler finanse ediyordu. Artık slovakya kendi yağında kavrulabiliyor. Kişi başı gelir düzeyi, büyüme gibi verilere bakıldığında bir arada yaşarken %20 oranında çeklerden geride kalan slovaklar ayrılınca aradaki farkı büyük ölcüde kapatmış. Sonuç olarak ne slovaklar ne çekler durumlarından şikayetçi değil.
hem türk ayrılıkçı olunmaz efendim. türk canını verir lakin tek bir karış toprağını vermez. isterse dünyanın en çorak toprağı olsun eğer o toprak türk toprağı ise o toprak için türklerin kanlarının son damlasına kadar savaşmalıdır. toprak türkün namusudur, toprak türkün şerefidir. sırf birkaç insna dışı varlık o toprakları talep ediyor diye onlara o toprakları verecek değiliz. çünkü o topraklar atalarımızın bize, bizim de çocuklarımıza emanetimizdir. o sözde kürtlerde çok istiyorlarsa kürdistanı ırağa siktir olup gitsinler. türkiyeden alacakları tek karış toprak yok çünkü.
Ben kazım karabekir'in elinde kalan 6000 kişilik yarım tümenini o bırakalım dediğiniz doğu anadolu için üstlerinden gelen emre rağmen dağıtmadığını okuduktan sonra hayatta ayrlıkçı falan olamam. Kanımızın aktığı her toprak bizimdir. Gerekirse bunları nasıl siktir edeceğini türk milleti çok iyi biliyor.
Vermek istediğiniz topraklar türk yurduydu ve Türk kalacak. O adını anmak istemediğim topluluk sadece günümüzde orada ikamet ediyor. Eğer onları yollamak istiyorsanız (nerede o günler) rica edeceğim, lütfen kanımızla alınan toprakları vermeden bu işi yapınız. Türklük şuurunu benimseyen birisi bu işler ile muhattap olmaz tabi o da başka bir zamanın konusu. Evet
faşizm denilen olgu dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde barınamazken; hem faşist hem de cahil olan bir toplum ile safkan dahi olsan yok olmaya mahkumsun. okumayı, toplumsal birliğe sahip olmayı, cahilliği, dinin dinde kalması gerektiğini bilmek bir toplum için yeterlidir, gerisi gelecektir.
kimseyi kırmak istemem ama dışarıdan bakınca elit, cadde milliyetçileri tarafından desteklenen bir fikir olduğu alenen görülüyor.
yaşadığım şehirde kürt gettoları olmasın, tatile gittiğimde oraya çalışmaya gelen ve "orada bulunması gereken insan profili"ne uymayan tipleri plajlarda görmeyeyim, askerlik daha soft, daha acısız bir hal alsın gibi günlük sorunlarından kurtulmak için istedikleri apaçık ortada.
ama doğuda ve güneydoğuda verecekleri 5-6 ilin batıdaki gettoları, güneydeki plajları nasıl temizleyeceği belli değil.
sorduğun zaman "giderler ya niye gitmesinler" gibi enteresan savlar öne sürüyorlar.
ilginç.
tabii ilginçlikler ve safiyane beklentiler bununla da sınırlı değil.
bir mucize olur da kürtler bu gettoları boşaltırsa kürtlerin boşalttıkları gettolara aynı profilde, cahil anadolu insanının göç edeceğini ve şehrin dokusunda bir değişiklik yaşanmayacağını öngöremiyorlar.
kısacası, marjinal bir azınlıktan öte gidemeyecek, ölü doğmuş bir akımın öncüleridir aha bunlar.
misak-ı milli kararlarından bihaber olan arkadaşlar olması üzücü.
Erzurum Kongresinin 1. maddesi aynen şöyledir: Milli sınırlar içerisinde vatan bir bütündür bölünemez.