geçen gün yine aynaya bakıyorum, ne düşünsem diye düşünürken, allahım ne tatlıyım diye düşündüğümü farkettim. sonra dedim ki kendi kendime yok lan bu çok basit oldu, başka şeyler düşüneyim dedim hem sözlüğe yazarım boşa gitmez, derken, franz kafka, gregor a neden böyle bir şey yaptın lan, adam belki daha hiç aşık olamadı, belki hiç sevişemedi belki babasına seni seviyorum bile diyemedi derken, lan hayatta bize aynını yapıyor dedim, sonra aynaya bakınca düşünülenleri çok kafa yorucu buldum, çok tatlıyım lan dedim bir elimi yüzümü yıkadım kendime geldim, kaybettiklerim geldi aklıma aynalara küstüm, aynalara küstüm düşünmeyi bıraktım, düşünmeyi bıraktım, yazamadım.
periyodik olarak değişen düşünceler. ayın evreleri gibi.
ladies and gentlemen, let me introduce you this magical thing: the chain of reflection.
-not: hiçbir manası yoktur.-
-saat 14:00, yeni yeni uyanma evresi-aynadan yansıyan düşünce: senden fazla bir şey beklememiştim zaten.
-saat 20:00, uyku sersemliğinden akşam hüznüne geçiş evresi-aynadan yansıyan düşünce: tipe bak amk.
-saat 02:00, gecenin köründe özgüvenin yükselmeye başlama evresi-aynadan yansıyan düşünce: şöyle bir bakınca, sende iş var. hatta bayağı bayağı var, cidden bak.
aşağıdaki evre opsiyoneldir, saati değişmelere tabi olabilir. -saat 08:00, sızıp kalmadan aynaya son bir bakış bakma evresi-aynadan yansıyan düşünce: senden yakışıklısı yok, tamam. yarın konuşuruz bunları, git ve uyu artık.
görüldüğü üzere, aynadaki yansımanın akla düşürdüğü gölgeler, saatten saate, daha doğru bir deyişle, ruh halinden ruh haline değişkenlik gösterir ve tıpkı gölgeler gibi uzayıp kısalır.
şu an saat 14:10. demek ki aynadan uzak durmalı şu an için, evet.
uzun süre aynaya bakamam bende fobi olmuş durumda genelde korkarım çünkü genelde aynaya bakınca arkamda birinin belireceği yada yüzümün farklı birisinin yüzü olacağından dolayı bakamam.
kafamı öne eğerek bakıyorsam; "nasıl bir çeşit lanetim lan ben?"
kafamı geriye doğru eğerek bakıyorsam; "inanılmaz yakışıklıyım amk."
düz bakıyorsam; "standart insan yüzü böyle olsa gerek".
