hakkında anlatılması gereken şeyleri bazılarının anlaması için bazen iki haneli iq düzeyine sahip birine anlatır gibi anlatmak gerekiyor, anlaşılan bu.
anlatılmak istenen şey faruk süren ile aziz yıldırım'ın teknik ekip hakkındaki görüş farklılığı iken akıl seviyesi hakkında ciddi şüphelere garkeden bir zevat çıkıp "eyyh naptın o paraları süren efendieh" diyebiliyor. ve hatta aynı kafayla ortaya atlayıp lafı geçmiş başkanlardan hesap sormalara, aklı ölçüsünde stad hakkında laf koymalara falan getirenler de olabiliyor.
en baştan yazdık herkes anlasın diye yazıyoruz şeklinde ama bazen hakikaten asgari zeka gerekiyor okuduğunu anlamak için. yoksa transfer rezili olmuş biri çıkıp da teknik ekiple ilgili bir yazıyı neden "transfer yapın siz"e getirsin ki? geçmişte yediği ayarların acısından olabilir tabi...
not: en başta da yazılıp çizildiği gibi başarılı olması dilenen, sabredilmesi gerekliliği vurgulanan insandır. konuyu algılamayıp taze gelin gibi atlamaya lüzum yok!
iyi hocadır. sakin olun gençler, hepsini oturtacak.
eğer fatih hoca ile ya da bülent korkmaz ile kıstas olduğunu söyleyen varsa beri gelsin. o bir örnekleme metodudur. aşağıda verilen spoiler'e göre tabi. hani şu güven meselesi için demiştim. çok daha fazla örnek verilir. biz de herkesin anlayabileceği dilde yazıyoruz, orada bir sıkıntı yok. yok eğer kıyas süren başkan ve aziz başkan diyorsanız, ben de sana sorarım, ne yaptın o kadar parayı madem ki çok başarılı bir dönem geçirdin ve niye devam edemedin ey süren efendi!
bırakın bizim başkanı da süren başkana ve geçmiş ekibine hesap sorun paraları nerede dağıttıklarına dair ve forma alın. hem stadınız biter hem de transfer yaparsınız.
bu alıntı gayet açık ve nettir, buyrun anlamayan varsa da beri gelsin.
--spoiler--
zamanında galatasaray yönetiminin fatih terim'e gösterdiği toleransın ve hatta geçtiğimiz sene bülent korkmaz'a bile gösterilen güvenin aziz yıldırım tarafından kendisine gösterileceğini sanmıyorum.
--spoiler--
fatih terim'le kariyer olarak kıyaslanamayacak antrenördür burası kesin, tabi ki bülent korkmaz da bu adamla kıyaslanamaz zira teknik adamlık tecrübesi daha az. yahu bazı şeyler okunamıyor mu yoksa okunmasına rağmen anlama zorluğu mu çekiliyor bilemiyorum. halbuki herkesin algılama seviyesine uygun yazıyoruz.
burada kendisinin kıyaslandığı kişi ne fatih terim'dir ne de bir başkası, zira kendisinin kıyaslandığı falan yoktur. zira kıyasa tabi olan iki taraf faruk süren başkanlığındaki galatasaray yönetimi ile aziz yıldırım başkanlığındaki fenerbahçe yönetimidir. öncelikle heyecan yapmadan evvel bunu bir algılayalım gençler!
konuyu fazla dağıtmaya lüzum yok çünkü aziz yıldırım'ın yöneticilik vasıfları ve zora gelince elini taşın altından çekme becerisi herkesin malumu. aziz yıldırım 3 yıldan ders çıkarmış da doğru yapmış yalanına sapmaya lüzum yok, 10 seneden fazla bu kulübü yöneten adam daha geçtiğimiz sezon takımın başına daum'u getirmişti. o zamanlar bunu alkışlayanlar da az sayıda değildi.
şimdi bir kişi de çıksın desin ki, "daum şampiyon olsa bile aziz yıldırım onu kovup aykut kocaman'ı teknik direktör yapardı" he mi? okuyunca bile komik geliyor değil mi? aziz yıldırım gibi müspet hedefini lig şampiyonluğu olarak belirlemiş birinden bahsederken aykut kocaman'ın takıma sistem oturtmaya çalışacağı, sistem değişikliğinin 2 günlük iş olmadığını gerçeğini unutmayın lütfen.
bu takım çatır çatır futbol oynasın, gelecek vaadetsin ama ligi 3. ya da 4. sırada bitirsin, görelim bakalım aziz efendi arkasında duruyor mu aykut hoca'nın...
ne fatih terim ile ne de bülent korkmaz ile kıyaslanmayacak insandır. fatih terim belli bir başarıyı ve uefa kupasını getirmiş daha sonra da egolarının kurbanı olmuştur. bunu hem milli takımı hem de galatasaray'ı çalıştırdığı sonraki dönemlerde de gördük. demek ki bir başarı sadece ve sadece bir hocaya endekslenemez, burada anlatılması çok uzun bir silsile var ama en kısasını söyleyeyim iyi bir nesil ve kadro yakalamak. yoksa fatih terim en azından kariyerine 3-4 avrupa kupası daha koyardı, ama türkiye'de bir takımla ama avrupa'da. bülent korkmaz için yaptığı kısa işlerle net yorumlamak yanlış olur kanaatindeyim zaten, belki bir dönüş yapar ve bir şeyleri başarır. başarırsa da üzülmem, genç hocalara şans verme zamanı çoktan geçiyor bile artık.
buradan kimse ulan adam aykut kocaman'ı göğün 7. katına çıkardı iması yapmasın, böyle bir şey yok. iyi okuyun ve anlayın. bir kere bana bir tane galatasaray'lı biz bülent korkmaz'a hem kulüp olarak hem de taraftar olarak çok güvendik demesin. bunu diyebilmek için günü kurtarmak adına, kovulan bir adamın akabinde devre arası getirilmez çok güvenilen bir adam. bu böyle biline öncelikle, yoksa adama gülerler! aziz başkanın çoğu adama güvenmediği bir gerçek olabilir ama en azından bu kadar kayıptan ve boş geçen 3 yıldan sonra bir doğru yaptı. fenerbahçe'lilerin çoğu da hemfikir bu yaptığın da. bizim alışmamız gereken şeyler var, alışamıyoruz haliyle. ben kendi adıma tüm camianın başkanla beraber aykut kocaman'a sahip çıkacağını biliyorum, en azından okuduklarımdan yorumum bu. başarılı olmasını isteyen büyük bir çoğunluk var fenerbahçe'li olarak. istemeyenler de vardır illa ki! bu sezon sonuna kadar aykut takımın başında olur, ancak ilk 5 maçta 0 puan alır ve arada cl'ye de kalamaz ise paralel olarak o zaman gider. diğer durumlarda takımın başında olacaktır.
bir (0) sıfır noktası vardı, o da burası. hayırlı olsun bizim için, umarız utandırmaz bizi dediği gibi.
fenerbahçe futbol takımına kişilik kazandırmaya çalıştığı görülüyor.
sağa ve sola aldığı adamlar mino ve dia. hızlı, basan, genç ve alan bulduklarında ok gibi ileri fırlayabilen oyuncular.
emre, mino ve dia orta sahaya dinamizm getirecektir. transfer etmeye çalıştığı diğer futbolcu asamoah gyan ise yine aynı doğrultuda 1.80 boyunda, dengeli ve kavgacı bir striker.
kavga eden, hareketli bir kadro kurmaya çalışıyor.
zamanında galatasaray yönetiminin fatih terim'e gösterdiği toleransın ve hatta geçtiğimiz sene bülent korkmaz'a bile gösterilen güvenin aziz yıldırım tarafından kendisine gösterileceğini sanmıyorum. şimdi galatasaraylı olduğum için ne desem yanlış anlaşılacak ama aykut kocaman (ne yazık ki) harcanacak gibi bir görüntü var. hayır tabi ki (şahsım adına) fenerbahçe'nin başarılı olmasını istemem ama aykut kocaman gibi bir futbol duayeninin, çocukluğumuzun sembol isimlerinden birinin harcanmasına da gönlüm el vermiyor. aziz yıldırım'ın bencilliğine bakarak kaç puan kaybına göğüs gerebilir tahmin edemiyorum. bugün bir bursaspor'un (ve benzer anadolu kulüplerinin) başında olup şampiyonluğa oynasa, sonra da avrupa'da başarılı olup futbola değer veren bir ülkede çalışma şansı bulsaydı keşke...
galatasaraylı olduğum gerçeği bir yana bu tarz şeylere bir futbolsever olarak tahammül edemiyorum. fenerbahçe'ye todor veselinovic yeniden geldiğinde de aynı şeyleri hissetmiştim, fenerin başarısızlığına sevindiğim gibi veysel hoca'nın başarsızlığına da içim cız etmişti. umarım aykut'un sonu da o'na benzemez...
ağzında salyalarla pusuda bekleyen ezikleri birkaç hazırlık maçından sonra ortaya çıkarmış teknik direktör.
evet aykut kocaman günü kurtarmaya çalışmıyor, ilerisini düşünüyor, 10 sene evvelki temcit kupasını dillerinden düşürmeyip kendi takımlarını ciddi ciddi büyük takım zanneden ultrapisiciklerle frekansının tutmaması normal.
sadece basın tarafından geleceği tartışılan adam. 6-7 eksikle oynanmış ve mağlup olunmuş maçları kimse pipisine takmaz. o basın çok biliyor! ama mutlaka kötü mücadelenin hesabını soracaktır oyunculardan. adı üzerinde hazırlık dönemi. yarın galatasaray'ı yenerse bu takım eminim ki, bu dingiller "obaaa" diye de başlık atarlar.
kendi adıma en ufak bir endişem yok bu takıma keyif veren ve iyi bir futbol oynatacağına dair. (bkz: sabretmek lazım)
kimsenin kolay kolay yem edemeyeceği adamdır. kendi adıma daha önce defalarca yazdım, kesinlikle başarılı olacaktır. takımın 2 mağlubiyet alması ya diğer bir takıma 3 atması şu an için önemli değildir. yarın oynanacak galatasaray maçı da önemli değildir. transferlerin bu kadar gecikmiş olmasını tamamen aykut hocanın isteği doğrultusunda alınmaya çalışılan adamlar olarak izah ediyorum kendimce. ilk 5 hafta da 9 puan iyidir. sonrasında hep beraber göreceğiz takımı, kimse merak etmesin!
götünden korkan daum ve pipisini görmeyen dede adamından daha iyi ve güzel futbol oynatacağı kesin!
gerekeni de yapacaktır bunu başarmak için. kimse takımdan büyük değil, bu kadar basit!
aklındakini direk söyleyen bir insan. işte bu yüzden aziz yıldırım ile ne kadar anlaşabilecek gibi soruları kendi kendime soruyorum. dilinin kemiği yok derler ya, işte öyle birisidir aykut hoca, bakalım en sonunda efsane mi olacak, yoksa bir zamanlar takım için efsane olan oğuz ve rıdvan gibi mi olacak?
an itibariyle basin toplantisi duzenleyen teknik adam. transfer aciklamamistir, fakat bu hafta icerisinde ilgilendikleri oyunculardan bir ya da ikisini aciklama ihtimallerinin yuksek oldugunu belirtmistir. "Guiza ne olacak?" sorusuna ise bu kulubu sevmeyen, idman yapmayi sevmeyen hicbir futbolcuyla isinin olmayacagi kabilinden bir cevap vermistir.
genk maçından sonra verdiği röportajda objektif bir biçimde ilk yarıdaa kötü oynadıklarını belirtmiş ve takımın tüm problemlerini açıkça anlatmıştır, helal olsundur.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma kuralını benimsemeyenler tarafından destekleniyor olan teknik direktördür. zira daha 1996 yılında milli takımı avrupa şampiyonasına sokmasıyla başarılı ilan edilmiş teknik direktörlerin çalıştıgı ülkemizde en küçük başarısı en az bunun kadar olacak teknik direktör olma yolundadır. avrupa şampiyonasına katılmayı başarı sayanlar engel olmazlarsa şayet ve biraz ufuklarını geliştirebilirlerse güzel günler yakında olacaktır. diyelim ki evet avrupa şampiyonasına katılmak büyük bir başarıdır. o zaman şenol güneş zenci ise fatih terim küçük bir finlandiyalı ergendir. ya da daha sonra tekrar elinde fırsat olmasına ragmen neden tekrarlanamadı aynı başarı. fatih terim mi yerinde saydı yoksa başarı skalasımı değişti. ona bakılacak olursa verilebilecek diger orneklerdede ufak tefek buna benzer başarılar mevcuttur. lakin bunlar kesmez artık 25 milyon fenerbahçe cumhuriyeti vatandaşlarını. sizler böyle başarılarla yetine durun.
vay be, "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma" kuralı yine karşımıza çıktı; fatih terim in 1996 dan önce başarısı olmadığı iddia edilmiş. (bkz: #8710628). fatih terim türkiye milli futbol takımının 1996 yılı avrupa şampiyonasına katılmasını sağlayan teknik direktördür, bu başarı değildir diyenlere o günlerde ağlayarak bu başarıyı kutladığı zamanı hatırlamasını öneririm.
hiç bir başarı kazanmadan dünya kupası 2010 da final oynayan da milli takım teknik direktörü bert van marwijk ya da yarı final oynayan uruguay milli takım teknik direktörü oscar taberez hatta ve hatta 2010 temmuz ayından önce hiç bir başarısı olmayan joachim löw ve ya 96-2000 yılları arasında galatasaray'a parlak dönem yaşatan fatih terim in 96 yılından öncede hiç bir başarısı olmaması gibi örneklerin oldugu futbol camiasında hiç bir başarısı kazanmadan 100 küsür milyon euroluk bir takımın teknik direktörü olması kendisinin değil sabır gösterecek olan, önünü açmış olan yönetimin idaresidir. okyanus geçilmiştir zira artık vakit gölde boğulmama vaktidir.
hiç bir başarı kazanmadan 100 küsür milyon euroluk bir takımın teknik direktörü olmayı başarmış, kendini pazarlama konusunda "pir" kabul ettiğim kişi.
sıfır kariyerle sanko holding yönetim kurulu üyesi olmak gibi bir şey bu, pes.
edit: ya eksiyleyen arkadaşlar, saf bir aykut kocaman sevginiz dışında takımınızın t.d olmayı nasıl haketti açıklayın abana, ankaraspor u ligden düşürmedi diyemi bu tantana, yazık, aradığınız başarı kriteri bu mu!
