her insan gibi hata yapabilen fenerbahçe teknik direktörü. belki burayı okur. fenerbahçeliler olarak biz kendisinden hata yapmamasını beklemiyoruz tabiki, önemli olan hatalarından ders almasıdır bilsin bunu .
nedense hep efendi, dürüst, beyefendi diye yutturulmaya çalışılan kişilik.
şike duruşmasında hakim ilhan ekşioğlu'na soruyor; rakip takımların kadrosunu maç öncesi öğrenmeye çalıştınız mı?? el cevap; olmuştur.
şimdi öğrenilen kadro herhalde kulübün çaycısına gitmiyor değil mi...
haa samimi fenerbahçeli kardeşim, kime gidiyordu bu kadrolar, haa atalay söyle...
edit: kötüle butonuna hunharca basan sevgili arkadaşım, çok vaktini almayacaksa bi izah ediver şu durumu bana ya, eline yapışmaz ya, kötülediğine göre herhalde yanlış buldun vardır bir açıklaman, herhalde sebepsiz kötüleyecek kadar gerizekalı değilsindir, bi dk lan yoksaa...
bir sene daha katlanılıp seneye alex'in jübile yapmasından sonra gönderilmesi gereken adam. bu senen şampiyon olamamızın en büyük nedeni aykut kocaman ve onun korkak futboludur.
önce trabzonspor'un penaltılarına kafayı takıp ortalığı karıştıran, şenol güneş'le atışmaya başlayan, sonra galatasaray'la yarışa girişince tarbzonspor'un yanında durmaya kalkışıp kendini iyice rezil eden, rıdvan dilmen'le anlaşıp gizli görüşmelere çıkan pek efendi bir adam!
bazı ergenlere göre sadece işine bakıyormuş! işinin ne olduğu pek belli değil anlaşılan, aynı başkanı gibi...
fatih terim ile karşılaştırılması hata olacak fenerbahçe teknik direktörü. fenerbahçe, kendisinin yönetiminde avrupa kupası kazanmadan bu kıyaslamayı yapmak saçma olur.
ancak fenerbahçe' ye geçtiğimiz sezon oynattığı göze hoş gelen futbol sebebiyle takdire şayandır.
rakibinin kazandığı derbilerin hepsinde,o rakipler orospu gibi yatmıştır.kendisi kazanınca idealist kolejli havalarına girer.süper final süresince sergilediği davranışlarla kendini çok açık ifade etmiştir.
türkiye'nin şu anda fatih terim ile birlikte en çok saygı görmeyi hak eden teknik direktörüdür. (şenol güneş sadri şener etkisiyle baskıyı kaldıramayıp fazla saçmalıyor sık sık, arada düzgün açıklamalar yapıyor olsa da.) hatta fatih terim'den daha fazla. terim'in yeni kadro oluşturmuş olmasına saygı duyuyorum, ama gs bu kadro için muslera-elmander-selçuk-eboue gibi avrupa standartlarında oyuncular ve ujfalijue-melo-engin-necati gibi yer yer yıldızlaşabilen türkiye ligi için fazlasıyla yeterli oyuncular aldı ve bunları grande'liğini göstererek 1 sene içinde bütünleştirmeyi başardı. tebrik etmek gerekir.
(bu takımı deplasmanda yendi aykut.)
aykut kocaman şampiyon olduktan sonra kadrosunu nasıl şekillendireceğine karar vermişti. emenike'nin kanat forvet olduğu göz önünde bulundurulursa; orta sahaya selçuk'un yerine bir defansif orta saha alacaktı, belki de almayacaktı gökay'ı oynatacaktı. forvet'e de emenike-niang-x koyup bu canavarla veselinoviç'i geçmeye çalışacaktı.
2 temmuz gecesi kafasını yastığa koyduğunda takımının ilk 11indeki oyuncular şöyleydi; türk milli takım 1. kalecisi, nijerya kaptanı, uruguay kaptanı, brezilya sol beki, türk milli takımı sağ beki, selçuk(gökay), alex, türk milli takımı orta saha oyuncusu, slovak milli takım kanat forveti, senegal milli takım forveti, nijerya milli takım forveti.
3 temmuz sabahı uyandı ve birkaç ay içinde kadrosu değişti. nasıl değişti derseniz; volkan-gökhan yobo bekir/serdar ziegler - christian selçuk topuz caner alex bienvenü. stoch, dia hatta christian'ı saymamak gerekir bu kadroya, bu olay onları tamamen dağıttı ve adamlar kendilerini bir devre boyunca toplayamadılar.
yönetim elini cebine atmadı, sow'u almak için ne kadar yalvardığını düşünmek bile istemiyorum. hala "aziz yıldırım, son sözümüz fenerbahçe!!" diyenler bu soruyu da bir düşünsünler lütfen.
aykut kocaman stoch gibi geçen sene omuz yediğinde 5 takla atan ve forvette bekleyen bir bücürden defansına yardım eden rakiplerin korkulu rüyası bir adam yarattı. maldonado christian'dan avrupa klasında bir oyuncu çıkardı, bekir'i ilk 11e monte edip ona güven aşılamayı başardı. gerektiğinde gökhan'ı kesti elinde başka oyuncu olmamasına rağmen, gerektiğinde semih'i, stoch-dia-gökay-özer-orhan hepsi paylarını aldılar ve yeri geldi 18 dışında kaldılar. recep niyaz gibi bir yeteneği aldı kadroya (çok oynatmamış olsa da), gençleri kiraya gönderdi. okan-hasan-berk elitez gibi adamların oynayamayıp öleceklerini fark edip harcanmalarını istemedi.
aykut kocaman bütün bunları futbolcuların aklını düşme korkusu sarmışken, kanırta kanırta aldıkları şampiyonluk ellerinden alınmaya çalışılırken yaptı. herkesin ağzından salyalar saçarak fenerbahçe'ye saldırdığı ve takım "şikeci, günahların takımı, şerefsiz, namussuz" damgalarını yediği sırada yaptı. biz takımın başına gelenler için ağlarken, futbolun f'sinden anlamayan adamlar ne olduğunu bilmeden bok atarken o adam her gününü bu takıma verdi. ve 2 temmuz'da yaratmayı hayal ettiği canavarı düşünürsek, bu halimiz tam anlamıyla tek dişi kalmış bir canavardı. buna rağmen şampiyonluk maçına çıktı bu takım, semih'in topuğunu sıyıran top ile, muslera'nın göğsünden dönen top ile kaybetti şampiyonluğu. benim henüz aldığımızı göremediğim türkiye kupası'nda finale çıkardı. bunu as kadroyla yapmadı. ilk maçta hangi oyuncularla çıktıysa finale de aynı oyuncularla çıkıcaktı, galatasaray maçından dolayı oynamak zorunda kaldı takımla. Türkiye kupası'nı aldı lan!? Zico da alamadı daum da alamadı, ikisi de ligin altını üstüne getirdiler halbuki?
siz şimdi gelip adamın oyuncu değişikliklerini, neyi yanlış neyi doğru yaptığını eleştiriyorsunuz bilgisayarın karşısında koltuğa yayılmış bir şekilde. 5 dk entry giriyorsunuz ve içiniz rahatlıyor. adam sabah fenerbahçe ile uyanıyor, kahvaltıda antrenmanı düşünüyor, öğle yemeğinde kafasında fenerbahçe var, akşam antrenman sonrası eksikleri not alıp uykusuz kalıyor. aklında gençler var, "hangi oyuncuyu alırsam takımımın parası çarçur olmaz" düşüncesi var, aşkı için en doğru hamleyi yapma isteği var.
ona verdiğimiz her kuruş helal olsun, kaybettiğimiz her maç kurban olsun. o fenerbahçe ile büyüsün. sabretmeyi öğrenelim ve yaratmak istediği canavarın tadına varalım. nasıl teknik direktörler gelip geçti ama alex kaldı ve efsane olduysa, oyuncular ve kupalar gelip geçsin; aykut daima orda olsun. saçları bizimle beyazlasın. stoch 90a asmadığı sürece "ooha be" diyerek sevinmesin, serdar ofsayt çizgisini bozmadıkça çıldırmasın. eşortmanla devam etsin, takım elbise hediye edelim. "nasıl koydu aykut kocaman" diyelim, hatta yeni şarkılar besteleyelim.
takıma kattığı artılardan biri de; gökhan gönül, stoch, baroni gibi sözleşmesi devam eden potansiyelli oyuncuların sözleşmesini uzatmak diye düşünüyorum. yumurtanın kapıya dayanmasını beklememek lazım.
her sezon öncesi olduğu gibi geleneksel alex'siz fenerbahçe yaratmalıyız açıklamasını yapmıştır.
4-3-3'lü sistemi 4-5 maç hasarlı gidince yine alex'e sarılacaktır.
